Paylaş
Film, kendini alışveriş yapmaktan alıkoyamayan Becky’nin yaşadığı komik olayları anlatıyor. O aldıkça aldı, başını çeşit çeşit belalara soktu, biz de annemle kahkahalara boğulduk. Film güzeldi ama onu annemle izlemenin keyfi bir başkaydı. Neden mi? Çünkü bence anneler ve kızları için alışveriş, çok önemli ve hassas konuların başında geliyor.
YÖNLENDİRİCİ OLSA KEŞKE
Anne kız alışveriş yapmak, hem alışverişin keyfini ve heyecanını, hem de anne kız arasındaki kimi zaman komik kimi zaman da gerilimli ilişkiyi içinde barındırıyor. Çocukluğuma dair, bana yeni ‘ciciler’ almak için güle oynaya yola düştüğümüz ve annemin ‘bir daha çıkmıyoruz alışverişe’ cümlesiyle kavga gürültü biten cumartesi günlerini hiç unutmuyorum mesela. Bir sonraki hafta hiçbir şey olmamış gibi tekrar alışveriş yapmaya gittiğimizi de tabii. Benim için annemle alışveriş yapmanın zorluğu, ne denersem deneyeyim hep ‘iyi oldu, bence al’ demesiydi. Şimdi annesi her beğendiğine bir kulp takan arkadaşların bana kızdıklarını duyar gibiyim ama kabul edin, insan biraz daha yönlendirici birine ihtiyaç duyuyor alışveriş yaparken. Bir arkadaşım almayı düşündüğü şeyi annesine gösterdiğinde hep ‘bence kumaşı kaliteli değil, baksana dikişi düzgün değil’ yanıtını alıyormuş. Başka bir arkadaşımın annesi için, alınan şey ne kadar indirimde, ne kadar ucuz olursa olsun ‘o paraya değmez’miş. ‘Bak emin misin, gerçekten ihtiyacın var mı şimdi buna?’ ‘Bir kere kullanıp bir kenara atacaksan hiç alma, dolabın kıyafet dolu’ ‘Daha geçenlerde buna çok benzeyen bir pantolon almamış mıydın sen? ‘Kızım moda diye bu giyilir mi, donacaksın bak!’ Alışveriş yaparken annelerden duymaya alıştığımız bu ve benzeri cümleleri yazmaya sayfalar yetmez. Ayrıca tam tersi örneklerle de karşılaşmak mümkün. Mesela ünlü İngiliz oyuncu Keira Knightley ve annesi. Tam bir alışverişkolik olan Knightley alışveriş konusunda kendini tutacak birine ihtiyaç duyuyormuş ve bu kişi de biricik annesiymiş.
Ancak son yıllarda bahsettiğim bu diyaloglar yerini ‘Kızım bir baksana burada yine şifre sordu ama ben daha önce girmiştim’ ‘Bir alışveriş sitesi varmış ama üye olmak lazımmış, nasıl olunuyor?’ ‘Bir mail geldi bana, okçuluk eğitimi yüzde 70 indirimle diye ama ben istememiştim’ gibi diyaloglara bırakıyor. Tüm hayatımızı değiştiren internet, alışveriş alışkanlıklarımızı da değiştiriyor. İnternet anne ile kızların yer değiştirdiği nadir alanlardan ve bu yönüyle de çok küçük yaşlardan itibaren annenin yönlendirici rolünü kızları üstleniyor. Çok örnek verilebilir ama beni en çok şaşırtan , 19 Eylül 2009 tarihli bir haber. Sidney’de daha yeni yürümeye başlayan Sienna Leigh adında 3 yaşında bir kız çocuğu nun anne babası bakmazken onların iPad’ini kullanarak bir sürü uygulama satın alması alışverişle ilgili doğru bildiğimiz bazı gerçeklerin tamamen değiştiğinin kanıtı.
ALIŞVERİŞKOLİK OLMAYIN
Artık yeni bir şeylere sahip olmak için annemizle yolara düşüp tabanlarımız patlayıncaya kadar yürümemiz, elimizde biriken torbaları taşırken yorulmamız, kalabalık alışveriş merkezlerinde başımız dönerek bir şeyler satın almaya çalışmamız gerekmiyor. Artık sanal dünyanın sınırsız sayıda seçenek sunan mağazaları bir tık uzağımızda. İnternet dünyasında bu aralar, kişiye özel alışveriş ve indirim siteleri popüler. Evimizden çıkmadan, sıkılıp bunalmadan, üstelik uygun fiyatlara alışveriş yapabiliyoruz bu sitelerde. Ya da yıllardır gitmek istediğimiz bir kursa çok ucuza kaydolabiliyoruz. Saat sınırı yok, bizi ihtiyacımız olmayan şeyleri almaya ikna eden tezgahtarları da. Bence en büyük, belki de tek risk, para o anda cebinizden çıkmadığı, ödeme kredi kartları ile çok ‘sanal’ bir şekilde yapıldığı için kendinizi kaptırıp fazla harcama yapmak. Keira Knightley ve onun gibi alışverişkolikler dikkat! Sanal dünyanın cazibesine kapılıp beş kuruşsuz kalmayın!
Paylaş