Paylaş
Gidenlerin 2-3 kilo alarak döneceği tam bir ziyafet olacak bu festival...
Önceki gün
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı
Fatma Şahin’in festivali İstanbul basınına anlattığı yemeğe katıldım.
Başkan Şahin’in Gaziantep’e çok şey kazandırdığını düşünenlerdenim. Şehrin dünyaca ünlü mutfağını büyütmek için de iki yıldır bu festivali organize ediyor.
Valiliğin koordinasyonunda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Sanayi Odası, Ticaret Odası ve GAİB’in (Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri) desteğiyle müthiş bir şey yapılıyor.
Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, yerli ve yabancı basın, yabancı sosyal medya fenomenleri gelecek.
Gaziantep 4 gün boyunca yeme-içme turizmi için büyük bir tanıtım gerçekleştirecek.
O yemekte Fatma Şahin, “Cengiz Bey siz ne düşünüyorsunuz?” diye söz verince;
“Yeme içme
turizmi diyoruz ama
buradaki bütün gurme arkadaşlar işin sadece yemek tarafını konuşuyor, içme tarafını hiç konuşmuyoruz.
Ben Gaziantep’e gittiğimde Hışvahan ve Hilton dışında alkol satılan hiçbir yer görmedim.
Biz bir gastronomi festivali organize ediyorsak, hele ki buna ‘uluslararası’ adını koyuyorsak işin içme yönünü de düşünmeliyiz.
Yeme içme turizmi için şehre gelen turist
Gaziantep yemeklerinin yanında bir Süryani şarabı tatmak istese bulacağı yer yok” minvalinde bir konuşma yaptım.
Sadece Gaziantep’in değil, daha önce defalarca yazdım “Kış turizmi yapıyoruz” diyen Kars’ın da problemi bu.
Turizmi patlatmak istiyorsak şu alkol meselesini öcü olmaktan çıkarmalıyız.
Bodrum’a ek sefer
Benim gibi son dakikacılar için en sevimsiz dönem başladı; Bayram öncesi...
Çünkü ben aylar, haftalar öncesinden plan program yapan biri hiç olmadım.
Hayatımın hiçbir döneminde 3 ay sonrasına bir tatil planı yaptığımı hatırlamıyorum. Çocuklarımın olmadığı dönemde havalimanına gidip “nereye bilet bulursam” deyip tatile çıkmışlığım bile vardır.
Tabii çocuklarla birlikte “kafa nereye biz oraya” anlayışı bitti ama bendeki son dakikacılık bitmedi.
Ama bu sefer baltayı taşa vurmuş olabilirim, çünkü ortada uçak bileti yok.
THY’nin 9 Ağustos Cuma günü Bodrum’a 24 uçuşu var, tamamı dolu.
Tek bir bilet yokken ben 4 bilet birden arıyorum.
THY Bodrum’a ek sefer koymazsa yandım, çünkü Berna şu anda evde bavul hazırlıyor.
‘Alev Alev’sahibini buldu
Pop müzikte “2000’li yılların en güzel 10 aşk şarkısı” listesi yapılsa Feridun Düzağaç’ın “Alev Alev”i benim için ilk 3’te yer alır.
Feridun’un 2003 tarihli “Orjinal-Alt Yazılı” albümünde yer alır bu unutulmaz şarkı.
Ve Allah’ı var hem sözü yazan, hem müziği yapan Feridun sesiyle, gitarıyla da bu şarkıya öyle bir ruh üflemiştir ki, yıllar geçse de şarkı aynı etkiyi yaratır.
Elbette Feridun, sadece bu şarkıya indirgenecek bir müzisyen değil, daha bunun gibi nice şarkısı var ama “Alev Alev”in bizdeki yeri başkadır.
Feridun da bunu bildiği için yıllardır bu şarkısını kimseye vermez.
Kimler kimler istemedi ki okumak için...
Hatta geçmişte reklamda kullanmak için önüne tonlarca para yığdılar da, “Biz bu şarkıyla ilk aşk acımızı yaşadık” diyen genç dinleyicilerine ihanet etmemek için şarkısını vermedi Feridun.
16 yıl boyunca da bu şarkıyı Feridun Düzağaç’tan başkası okumadı.
Bir tek nisan ayında “Erkenci Kuş” dizisinde kullanılmasına izin verdi.
Bunca yıl sonra “Alev Alev”i bir başkasının yorumlaması için ikna oldu Feridun Düzağaç.
Ve şarkıyı Ebru Yaşar’a verdi...
Ebru Yaşar’dan “Alev Alev”i ilk dinleyenlerden biri oldum.
Ebru Yaşar’ın yorumuyla ilgili ‘spoiler’ vermeyeceğim ama şu kadarını şimdiden söyleyebilirim;
Sonbahar Alev Alev yanacak... Çünkü şarkı eylül ayında çıkacak...
Paylaş