Yeni Zelanda saldırısı ne zaman dizi olur?

Londra’da, Berlin’de sivil insanların üzerine aracını sürenle, Paris’te gece kulübü tarayanla, Yeni Zelanda’da cuma namazı sırasında cami tarayan arasında en ufak bir fark yok...
Hepsi de psikopat... Hepsi de katil, hepsi de terörist...
Hepsi insanlık ve güzellik düşmanı.
Ve biz bu saldırıların hepsini bir bilgisayar oyunu, Netflix dizisi gibi izliyoruz...
Yeni Zelanda’da 49 kişinin katili belli ki bilgisayar oyunlarıyla çok haşır neşir olmuş...
Kafasına taktığı GoPro’yla Battlefield ya da Call of Duty oynar gibi katliama gidiyor sapık...
Gitmeden önce Türkleri de hedef alan 70 sayfalık manifesto yayınlıyor falan...
Ve göreceksiniz tüm bunları 3-4 yıl sonra bir Netflix yapımında izleyeceğiz.
Tıpkı şu an Netflix’te yayında olan ve Norveç katliamını anlatan 22 July filmi gibi...
Daha önce de yazmıştım, Anders Behring Breivik’in, 2011’de Norveç’te bir adada öğrenci kampını basıp 77 kişiyi öldürmesini anlatıyor film...
Belki de tüm bu oyunlar, tüm bu filmler dünyadaki psikopat sayısını tetikliyor, “Benim de hikayemi yapacaklar” diye hareket eden yok mu sanıyorsunuz!
İnsanlığın çivisi çıktı, kim oturtacak yerine, oturacak mı onu da bilmiyoruz.

Metroda bisiklet  yasağı azalmalı

Marmaray ve metroda, günün yoğun saatlerinde bisikletle yolculuk yapamıyorsunuz...
Sabah 07.00-09.00, akşam 16.00-20.00 arasında bisikletle binmek yasak toplu taşımalara.
Bayram günleri ve cumartesi-pazar bu yasak geçerli değil.
Katlanabilir bisikletlerle, kılıfa konmak koşuluyla her saat metro ve Marmaray’a binmek serbest.
Bisiklet kullanıcıları itiraz ediyor buna ama yasak olmasa bile yoğun saatlerde binmek gerçekten imkansız.
Mesela benim radyo yayınım 18.00’de bitiyor, 18.20 gibi Levent durağından metroya biniyorum her akşam.
Tam iş çıkışı ve tıklım tıklım... Bisikletle binebilmek istesen de mümkün değil.
Ama özellikle akşam saatlerinde bu sürenin kısaltılması gerekiyor.
Çünkü özellikle metroda 8 vagon çalışıyor artık ve yolcu kapasitesi yüzde 50’ye yakın arttı.
19.00’da bile özellikle ön ve arka vagonlar rahat oluyor, keza 16.00-17.00 arasında da...
Akşam bisikletle binilmeyen saatler 17.00-19.00 olarak kısaltılmalı.
Bisiklet yasağı sabah 7-9, akşam 17-19 olmalı, bu kadar bisiklet yolunu boşuna mı yapıyoruz şehirde...

Cool bir konsept

Gayrettepe’de Sabah-atv binasının arkasında bulunan Petra Roasting’i yeni keşfettim, açılalı 5 yıl olmuş.
Girer girmez Los Angeles’tan aklımda kalan bir-iki yüksek tavanlı kafeyi anımsattı bana...
“Hiç Türkiye’de bir mekan değil gibi” deyiverdim... Ukalalıktan değil, bizim mekanlarda yüksek tavan ve iyi mimari bulmak zor olduğu için...
Küçük küçük tasarım dükkanları bile bu mekanın içinde... En son Reebok açmış...
90’lar konseptli bir corner...
Walkman,
atari, tetris, tek tuşla oynanan bilgisayar oyunları falan...
Mart ayı boyunca da 90’lar temalı work shop’lar, sohbetler gerçekleştirecekler.
Her pazar 13.00-17.00 arası Reebok Classic Atari Turnuvası bile yapılıyor.
90’lara ışınlanmak isterseniz aklınızda olsun...

Cenazede 2 çirkinlik

Son yıllarda çok sık gördüğümüz cenaze törenlerindeki saygısızlığı, Zafer Çika’nın cenazesinde de yaşadık ki...
İki çirkinlik vardı:
1- Pazar arabasıyla gelip cenazeye gönderilen çelenklerden çiçek aşıran kadınlar...
Ne ölüye ne diriye saygımız kaldı artık.
Tabutla selfie çekenlerden, ünlülerle fotoğraf çekmek için yarışanlardan sonra bunu da gördük.
Yapmayın, etmeyin desek de boş, kime laf anlatıyoruz ki...
2- Bin kere yazdık, şu tabutların üzerinde belediye reklamları yapmayın diye, bunu da anlatamıyoruz.
Bu cenazede de İzmir Büyükşehir Belediyesi yazıyordu kocaman şekilde tabutun üzerinde.
Sanki o yazı olmasa cenaze hizmetlerini İzmir Büyükşehir’in yaptığını anlamayacağız.
31 Mart’ta koltuklara oturacak tüm yeni başkanlara çağrımdır: Lütfen şu tabutların üzerinden belediye reklamlarını kaldırın.