Ünlülerin yayın yönetmenliği

Oray Eğin, Radikal’in ünlü isimlere bir günlüğüne yayın yönetmenliği yaptırmasının gazeteciliği öldüreceğini söylüyor.

Oray’ın gazeteci olmayanların gazetecilik, köşe yazarlığı yapması konusundaki sert tavrı giderek konservatif hale dönmeye başladı.

Geçen yıl Bono da bir günlüğüne Independent’in yayın yönetmenliğini yapmıştı.

Hoş o sayı, AIDS ve Afrika üzerine özeldi ve Independent, "Bugün haber yok" başlığıyla çıkmıştı ama yine de Bono’nun bir günlük yayın yönetmenliği İngiliz gazeteciliğini öldürmedi.

Galiba Oray, Orhan Pamuk ve Sezen Aksu’nun koca bir gazeteyi tek başına hazırladığını düşünüyor.

Hadi İsmet Berkan’a "tatil yapmıştır" diyerek haksızlık yapması bir kenara, galiba tüm yazı işlerinin ve diğer servislerin de yattığını sanıyor Oray.

Ya da obez köpekler haberi için Orhan Pamuk’un gerçekten "köpeklerden görüş alacağını" düşünüyor.

Pazar günü gazetelerin gündeminde ne vardı?

á Nimet Çubukçu’yla Deniz Baykal arasında Olcay Hanım polemiği...

á 16 yaşındaki bakıcı kızın 70 yaşındaki kadını öldürmesi...

á Amerika’da öldürülen Türk işadamı...

á Türkiye’nin tartışma yaratan turizm tanıtım afişleri...

á MİT Müsteşarı Emre Taner’in açıklamasının yankıları...

á KKTC’deki Lokmacı kapısı...

á Saddam’ın son oğlu iddiaları...

á Menderes’e idam öncesi prostat muayenesi...

á İran’ın doğalgazı kesmesi...

á Fener Rum Patrikhanesi’nin denizden haç çıkarma törenleri...

Orhan Pamuk’un Radikal’i ne yapmış;

Bunlardan sadece haç çıkarma törenini, "Bir haç bin polis" başlığıyla birinci sayfaya taşımış.

İç sayfalarda Lokmacı kapısını, Olcay hanım polemiğini, Saddam’ın oğlunu, İran gazını irili-ufaklı boyutta ele almış...

Yani gündemi iyi-kötü takip etmiş, üzerine bir de Nazım Hikmet, Yaşar Kemal gibi "özel haberler" koymuş.

Bir genel yayın yönetmeninin başarısı; yaptığı gazetenin etki gücü ve satışıyla ölçülüyorsa Orhan Pamuk bunu başardı.

Radikal hiç konuşulmadığı kadar günlerdir konuşuluyor, üstelik satışını neredeyse ikiye katladı pazar günü her zamankinden 30 bin fazla sattı.

Katılıyorum, Pamuk daha yaratıcı olabilirdi. Ancak Orhan Pamuk’un yaptığı gazetenin beğenilmemesiyle, Radikal’in "bir günlük ünlü yayın yönetmeni" uygulamasını eleştirmek aynı şey değil.

Büyük gazeteler için bu tartışılabilir ama yazılı basının ’niş’ gazetesi Radikal’in bunu yapması ne gazeteciliği öldürür ne de mesleğin dibine dinamit koyar.

Tam aksine iyi bir karardır, sektöre yeni bir soluk ve renk getirir.

Mesela ben merakla bekliyorum pazar günü Sezen’in nasıl bir Radikal yapacağını...

Kaldı ki medyada Orhan Pamuk’tan Sezen Aksu’dan çok daha kötüleri var, bu yüzden onların yayın yönetmenliğinden korkmamıza gerek yok.

Muhabir diyor ki...

Show TV muhabiri Seyhan Erdağ bir açıklama gönderdi.

16 yaşından beri gazetecilik yaptığını belirterek;

"Bülent Ersoy ya da bir başkasının ne menajerliğini, ne basın danışmanlığını, ne de asistanlığını yaptım" diyor.

Bu iddianın sahibi ben değilim, Seyhan Erdağ’ın Magazin Gazetecileri Derneği’nde yıllardır birlikte çalıştığı muhabir arkadaşları...

Yine de Erdağ’ın özellikle ikinci günkü tavrının yanlış olduğu konusundaki fikrim değişmiş değil...
Yazarın Tüm Yazıları