Uğur Yücel, Zeki Müren’i oynar mı

Bu yıl Cannes’ın yarışma bölümünde en ilgi çekici filmlerinden biri Michael Douglas’ın Zeki Müren’in Amerikalı muadili olan Liberace’i canlandırdığı film...

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb6169f018fbb8f8bd65b9

Filmin adı: Behind The Candelabra.
Gösteriminden sonra kırmızı halıdan çıkarken gördüm filmin ekibini...
Yönetmen Steven Soderbergh, yanında Michael Douglas, Matt Damon, Dan Aykroyd’la birlikte alkışlar arasında yürüyorlardı.
Biz bir sonraki filmi, Sorrentino’nun La Grande Bellezza’sını bekliyorduk kırmızı halının kenarında.
Yönetmen Soderbergh, Elvis’ten, Elton John’dan, Madonna’dan ve Lady Gaga’dan önce sahnelerin ikonu olan Libarece’in hayatını anlatıyor bu filmde.
1919-1987 yılları arasında yaşamış Libarece, Zeki Müren’in Amerika’da görüp doğrudan etkilendiği bir isim.
Bir kaç yıl önce Bilal Özcan’ın bir yazısında okumuştum.
1950’lerde Zeki Müren çıktığı dünya turnesinde Las Vegas’ta piyanist şantör Liberace’i izler ve hayran kalır.
Sahnede papyon da takan, smokin de, şort da, kaftan da giyen, yüzüne gözüne makyaj yapan, sahnesi 360 derece dönen bu sanatçıyı kendine örnek alır Zeki Müren.
1995’te Zeki Müren, Liberace’nin Las Vegas’taki müzesinde çekim yapan Bilal Özcan’ın programını izledikten sonra telefon açıp Bilal’e aynen şunu söylemiş;
“Bilal dün gece programını izledim. Nereden buldun Liberace’i, bravo sana. Bak sana bir sırrımı vereceğim. Ben sahnelerde kendime Liberace’i örnek aldım. Las Vegas’ta onu izleyince Türkiye’de aynısını yapmaya karar verdim. Kostümle-rimden, saz heyetine ve sahneme kadar her şeyi değiştir-dim...”
İşte Zeki Müren’in kendine örnek aldığı Liberace’i Michael Douglas filmde müthiş canlandırmış.
Liberace’in şoförü, koruması, sekreteri, sevgilisi her şeyi olan yardımcısı rolünde Matt Damon var.
Türkiye’de Zeki Müren’in hayatı neden görkemli bir film olmuyor peki?
Bizde kim oynar Zeki Müren’i?
Benim ilk adayım Uğur Yücel...
Uğur Yücel’in müthiş bir Zeki Müren performansı sergileyeceğini düşünüyorum.
Tabii önce bir Soderbergh bulmak
lazım.

Haberin Devamı

Cannes’da herkes illallah dedi

Tabii ki hava...
Cannes bu yıl sevimsiz. Hem hava hem de filmler açısından.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yağmur ve rüzgar olumsuz etkiliyor festivali.
Açılışta sel götürüyordu Cannes’ı.
Biz geldikten sonra da düzelmedi, sert rüzgar zaman zaman üşütecek derecede esiyor.
Ne akşam açık havadaki partilerin keyfi kalıyor ne de gündüz sahilin...
Böyle olacaksa festivalin tarihi 1-2 hafta ertelensin bile denmeye başlandı.

Haberin Devamı

Kırmızı halı seksist mi?

Cannes’da kırmızı halıda yürümek her oyuncunun hayali.
Sadece oyuncuların, yönetmenlerin değil sinemaseverlerin de...
Film girerken kırmızı halıda durup da fotoğraf çektirmeyen yok.
Görevliler, sürekli ilerleyin diye uyarıyor bu yüzden.
Ancak kırmızı halıya çıkmak için kadınların mutlaka yüksek topuklu ayakkabı giymesi gerekiyor.
Babet kesinlikle yasak, adım bile attırmıyorlar kırmızı halıya.
Bu da feminist kadınları çıldırtıyor.
Ağağımda rahatsılık var, dizim ağrıyor deseniz bile nafile.
O zaman balkona çıkacaksınız.
Çok seksist bir durum diyen kadınlar gördüm, festival yönetimibe mektup yazmayı bile düşünüyorlardı.

Ali de isyanda!

Haberin Devamı

Kadınlara yüksek topuk gibi, erkeklere de papyon zorunlu Cannes’da kırmızı halıda.
Milliyet’ten Ali Eyüboğlu dün köşesinde yazdı, aslında papyon getirmesine rağmen son anda kravat taktığını.
Peki bu durumda ne oluyor.
Tıpkı Ali’nin bu fotoğrafında gördüğünüz gibi görevliler özenle kravatı çıkartıp, papyonu takıyorlar.
15 euro karşılığında...

Yarın Cannes’dan...

- Semih Kaplanoğlu yanıtlıyor: Genç eleştirmenler mi yaşlı eleştirmenler mi?..
- İstanbul Film Festivali mi, Cannes Film Festivali mi?
- Büyük ödül kime gider?

Yazarın Tüm Yazıları