Adidas; Almanya, Fransa, İspanya, Romanya, Yunanistan.
Umbro marka forma giyen tek takım ise İsveç.
Tüm takımların deplasman formaları Avrupa’daki spor mağazalarında satışa çıktı.
Şu kadarını söyleyeyim; Hollanda bile meşhur portakal rengini bırakmış durumda.
Bizim milli takımın şortları tonunda koyu bir turkuaz forma giyecek Hollanda...
Hırvatistan’ın meşhur kırmızı-beyaz damaları yanlardan şerit olarak iniyor sadece.
Portekiz’in klasik bordoya çalan koyu kırmızısı yok artık, beyaz formayla sahaya çıkacaklar.
İtalyanlar yıllardır bayraklarında olmayan gök maviyle anıldılar, bu kez beyaza dönüyorlar.
Biz ise ilk kez bayrağımızda olan renklerin dışına çıkıyoruz..
Diğer yandan Puma’nın yaptığı Çek Cumhuriyeti, İtalya ve İsviçre formaları birbirlerine çok benziyor.
16 takım içinde Türkiye’nin turkuaz forması iyi tasarımlar arasında bulunuyor.
Takımların iç saha formaları ise daha satışa sunulmadı.
Türkiye iç saha formasında kırmızı-beyaz arayanlar için, bayrak renklerimizi kullanacak.
Muhtemelen diğer takımlar da kendileriyle özdeşleşmiş renklere iç saha formalarında döneceklerdir.
Zaten moda dediğimiz tam da bu değil mi?
Değişecek, yenisi gelecek, bir süre sonra yeniden klasiğe dönecek...
2010’da Güney Afrika’da Dünya Şampiyonası’na gidersek, belki de göğüs üzerinde kırmızı bantlı formayı giyeriz...
Bülent Ersoy’un omuzları
O pofuduk tüyler içinde, rengarenk tüller arasında, ağır makyajın altında, Ebru Gündeş’le rekabet sevdasında meğer Bülent Ersoy kendine ne büyük haksızlık yapıyormuş.
Üçümüz Bir Diva’yla programında gördüm.
Siyah, boğazına kadar uzanan elbisesi, omuzlarını dışarıda bırakmıştı.
Daha genç görünüyordu...
"Aa-a Bülent Ersoy’un omuzları ne kadar güzelmiş" deyiverdim...
Sonra bir, iki yerde daha bahsi geçti Bülent Hanım’ın omuzlarının.