Robbie Williams’la evlenen ve “Türk kızı”, “Türk kızı” diye lanse edilen Ayda Field’ın ne kadar Türk olduğunu sorgulamıştım, daha sonra benzer bir yazıyı Ali Saydam da yazdı.
Hıncal Uluç itiraz ediyor bize... “Ayda’ları, Mesut’ları, Mehmet’leri biz Türk kabul etmediğimiz için dünyada Türk lobisi yoktur” diyor... Bu Türklük meselesinin ucu ırkçılığa kadar uzanabileceği için aman bu konuda yanlış anlaşılmak istemem, bu yüzden bir-iki noktaya açıklık getirmeliyim Hıncal Abi... 1- Benim için kendini Türk hisseden herkes Türktür. Bırakın Ayda’yı Mesut’u, hiçbir kan bağı olmayan Nijeryalı bile kalkıp “Ben Türküm” dese benim için Mehmet Efendi’den bir farkı yoktur. 2- Tabii Türk hissetmeyen de Türk değildir, bu topraklarda yaşasa bile... Ona sen Türk’sün diye baskı yapılmasını doğru bulmam. 3- Almanya’yı tercih eden Mesut Özil, “Sen nasıl Türk’sün” diye yerden yere vurulurken ben hep onu savundum. “Başka ülkeler adına başarı kazansalar da Türk kökenli insanların tıptan, spora, siyasetten, sanata her alanda dünya çapında başarılı olmalarından mutluluk duyarım” diye yazdım. 4- Tek kelime Türkçe bilmediği halde milli forma giyen Muzzy’i bile (Mustafa İzzet) Türk kabul etmişken Mesut’un milli forma giymediği için Türk kabul edilmemesine şiddetle itiraz ederim. Peki durum böyleyken Ayda’nın “Ne kadar Türk kızı olduğunu” neden sorguladım... Hemen söyleyeyim: Ayda’nın ağzından tek bir kere bile “Ben Türk’üm” lafını duymadığım için... Ayda’nın böyle bir açıklaması olmadığı halde, Türk babasını 4 yaşından beri görmediği halde bizim basının “Türk kızı Robbie Williams’la evlendi” diye teneke çalmasına itiraz ettiğim için... Türk olduğunu bile açıkça söylemeyen Ayda’dan dünyada Türk lobisi adına bir şeyler yapmasını beklemek de bana biraz hayal perestlik geldi Hıncal Abi...
Bakan peşindeki tasarımcılar
Melis Alphan dün yazdı, İstanbul Moda Haftası’nın açılışında defile 20 dakika sürmüş, Bakan Çağlayan ve diğer zevatın konuşmaları ise 1 saat... Politikacılar sanat ve sinema festivallerinden, moda fuarlarından elini çekmediği sürece düzgün bir organizasyon izlemek bize haram. Öğreniyoruz ki; Yine mekanın kapasitesinin üç katı davetli var. Yine sıcaktan herkes bunalmış durumda. Yabancı gazeteciler hangi otelde kalacaklarını bile bilmiyorlar. Bu karmaşa yüzünden defalarca niyetlendiğim halde ayaklarım bir türlü gitmiyor, gidemiyor İstanbul Moda Haftası’na... Bir de Bakan Çağlayan’ın etrafında dört dönen tasarımcılar olduğunu öğrendim ki olaydan iyice soğudum. Malum Turquality projesi kapsamında markalar ve tasarımcılar detsek alıyorlar. Üstelik bu desteğin 5 yıldan, 10 yıla çıktığını açıkladı Bakan... Anlı şanlı tasarımcılarımız işi gücü bırakmış Bakan’a en yakın yerde pozisyon almaya çalışıyorlar amaçları belli; devlet desteğini alabilmek. Bunları gördükçe Fazıl Say’ın kimseye müdanası olmayan tavrı daha bir anlam kazanıyor.
Kadının bitmeyen güzellik merakı
82 yaşındaki Yıldız Kenter’in Bodrum’dan gelen son fotoğrafı, kadının güzellik arayışının asla bitmeyeceğini gösteren bir tablo gibi... Yıldız Hanım sporuna çok dikkat eder, hem sağlığı hem de sahnedeki kıvraklığını kaybetmemek için her gün spor yapar. Bu yüzden de maşallah bu yaşında son derece dinçtir. Ama daha iyi görünmek her insanın içinde yatıyor. “Cildimin parlaklığı kullandığım kremdendir” diye espri yapmış ama belli ki küçük bir operasyon geçirdiği ya da botoks takviyesi yaptırdığı kesin Kenter’in... 82 yaşında bu cesareti gösterdiği için kutluyorum kendisini. 67 yaşında da çıplak poz vererek objektif karşısına geçmişti. Yıldız Kenter her fotoğrafıyla hayata hep asılın diyor bize.