Türkiye’nin aşı haritası altüst

Çocukların sağlığı da bunlardan biri...
Şimdi bizde iki tane olduğu için, çocuk doktorlarıyla çok içli dışlıyız ve hepsi de aynı şeyden yakınıyor...
Suriyeli göçmen çocukların gelmesiyle birlikte Türkiye’nin 30 yılda ilmek ilmek dokuduğu aşı haritası altüst oldu diyorlar...
Sağlık Bakanlığı verilerinden söylüyorum, Türkiye’de kızamık vakası 2001’de 30.509’du...
Sıkı sağlık politikaları ve aşılamalarla bu sayı 2007’de sadece 3’e, 2008 ve 2009’da 4’e düştü...
2011’in ikinci yarısında Suriye’den gelen ilk göç dalgasıyla 2011’de bu sayı 111’e yükseldi...
2012’de 349’a...
2013’te 7.405’e...
Suriyeli çocuklara yönelik aşı denetimlerin artmasıyla bu rakam 2014’te 530’a düşürülebildi...
Ama sonuçta Türkiye, son 10 yılda sıfırladığı kızamıkla son 5 yılda kendi çocuklarını da tanıştırdı...
Sadece kızamık mı?
30 yılda sıklığı 1000’de 2’ye düşen suçiçeği hastalığının görünme oranı 100’de 3’lere çıktı.
Çocuklarda sıfırlanan el-ayak-ağız hastalığı 10 binde 1 görülürken, 100’de 2’ye ulaştı...
Ve uzmanlar sadece bilinen bu hastalıkların değil bilinmeyen bakteriler ve mikropların da taşındığını söylüyor...
Daha önce rastlanmayan ateşli, öksürüklü vakaların farklı versiyonlarına çocuklarda rastlanmaya başlanmış...
Mesela Bodrum’da bu yaz artan virütik hastalıkların, yarımadanın Suriyeli göçmenlerin kaçış rotasında olmasıyla hiç mi ilgisi yok...
Avrupa Birliği alacağı sadece 40 bin mülteci için 40 bin kere düşünüyor ya, işin bu boyutlarını da hesaba kattıkları için belki de...

Ortak tepki

Flash TV, Suruç’ta yaşanan katliamın ardından eğlence yayınını ilk kesen kanal olmuş...
Çalgılı çengili programına anında son vererek, ağırlaştırılmış yayına geçmiş...
Oysa bugüne kadar dünya yıkılsa Flash TV’nin umurunda olmaz...
Cenazeler kalkarken ekranda göbek atmaya devam ederlerdi...
Toplumsal baskı mı...
32 gencin ölümü hepimizin boğazına yumruk gibi oturduğu için mi anlayışlarını değiştirdiler bilmem...
Ama iyi ki değiştirdiler, ‘toplumsal ortak tepki’ anlamında iyi ki yaptılar...

Şimdi reklamlar

THY’nin küçük şirketi Anadolu Jet’le uçarken ilk kez rastladım...
Anadolu Jet, kabin amirini reklamlarda kullanıyor.
Uçak içi anons sisteminde kabin amiri Anadolu Jet’in Çanakkale’ye ne kadar ucuz uçtuğunu...
Ne kadar ucuza araba kiraladığını anons ediyor...
Hem Türkçe hem İngilizce olarak...

Yeni RTÜK Başkanı’na bir çağrı: Saçma belgesel cezası kalkmalı

RTÜK’te Başkanlık seçimin ilk oylaması dün yapıldı, yeni başkan seçildi mi ikinci tur oylamayı mı kaldı henüz bilmeden yazıyorum bunu...
Ama kim olursa olsun seçilecek yeni başkana bir çağrım var...
Şu modası geçmiş yayın cezalarını lütfen ortadan kaldırın artık...
Program durdurma cezası için verilen belgesel yayınlama zorunluluğundan bahsediyorum...
Belgesel deseniz, iyi çekilmiş belgeseller değil...
Seyirciye bir faydası var deseniz o da değil...
Çünkü reytinglerinden görüyoruz ki zorunlu yayınlattığınız belgeselleri kimsenin izlediği yok...
Öyleyse bu ceza kime?
Televizyon ekonomisi her gün artarken, bu büyük işletmeleri ekonomik olarak cezalandırmaktan başka bir işe yaramıyor belgeseller...
Prime time’a reklam alamıyorlar o gece...
Diğer yandan asıl cezalandırılan seyirci...
Takip ettiği bir kanalda garip bir belgeselle karşılaşıyor, başka bir kanala gidiyor...
2015 Türkiye’sinde kanallara zorunlu belgesel yayınlatma cezası demokratik bir ülkeden çok eski demir perde ülkelerini hatırlatıyor...

Belgrad’da hangisi daha çok ilgi görüyor

Muhteşem Yüzyıl, Sırbistan’da da gösterilen bir dizi, etkisini bizzat gördüğüm yerlerden biri oldu Belgrad...
Geçen gün röportajda bu bölüme yer kalmadı ama Türk dizilerin gücünü anlatmak açısından aktarmalıyım...
Meryem Uzerli, Ozan Güven ve Okan Yalabık’ın Belgrad’da gördükleri ilgiyi, anlatmakla bitiremiyor ‘Annemin Yarası’ ekibi...
Ekipten öğrendiğim ve gördüğüm kadarıyla, Muhteşem Yüzyıl kadrosundan Belgrad sokaklarında en çok ilgi gören karakterler şöyle sıralanıyor...
1- Hürrem
2- Pargalı
3- Rüstem Paşa
Meryem, Okan ve Ozan’ı bu ilgi yoğunluğuyla sokaklarda çevirip sürekli fotoğraf çektiriyor Sırplılar...