Türk mutfağını rezil edenler

Bunun en önemli nedeni de Nusret...
Et şovu yaptığı videolarla sosyal medya fenomeni olan, Dubai’den Miami’ye Mikonos’tan New York’a açtığı dükkanlarla dünya markasına dönüşen Nusret’in açtığı yoldan pilavcı da gidiyor, dondurmacı da artık...
Herkes Nusret gibi sosyal medya fenomeni olup dikkat ve müşteri çekme derdinde...
Ama ortaya öyle büyük saçmalıklar çıkıyor ki...
Türk esnafının sosyal medyayla imtihanı hangimiz daha fazla saçmalarız yarışına dönmüş vaziyette...
◊ Pilavın üzerine tavuk, et, balık, fasulye, yoğurt tezgahta ne bulursa doldurup servis eden pilavcı mı ararsın...
◊ Koca bir karpuzun içine balık sokup pişirerek yenilikçi olmaya çalışan mı...
◊ Müşterisini azarlayan çiğ köfteci mi ararsın...
◊ Dondurma toplarını birbirlerine atarak müşteriye servis eden dondurmacı mı...
◊ Iron Man kıyafetiyle et kesen mi istersin...
◊ Ölü balıklara, ahtapotlara zurnayla dans ettiren ‘şefler’ mi...
Türk esnafı çıldırmış, hatta bir adım ötesini de söyleyebiliriz delirmiş vaziyette...
Geçen gece The Taste’in jüri üyesi, dünya aşçılar olimpiyatında altın madalya kazanmış şef Rafet İnce’ye canlı yayında göstermek için bu videoları aradım...
Aman Allah’ım ne büyük abukluklar...
Rafet İnce bunları izleyince ne dedi peki: “Soytarılık bunlar, küfür gibi... Saçmalıyorlar... Bunlar Türk mutfağını dünyaya rezil ediyor...”

140 kilometre çok değil mi?

Otoyollarda hız limitimiz 120 kilometre...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uzun süredir tartışılan bir konuya açıklık getirdi, “140 kilometreye çıkması konusunda çalışmamız var” dedi...
Avrupa ülkelerinin çoğunda hız sınırı 130 kilometre...
Sadece İsviçre, Belçika ve Türkiye’de 120 kilometre...
140 kilometre olan tek ülke ise Bulgaristan, orada da sadece yüksek güvenlikli karayollarında geçerli bu hız sınırı...
Bizde de İstanbul-İzmir otobanında 140 kilometre olabilir ama tüm otobanlarda bu limite çıkarsa tehlike artabilir.
Çünkü Türkiye’de sürücüler ileri sürüş teknikleri konusunda ne yazık ki donanımlı değil...
Üstelik dikkatli ve tedbirli olduğunu da söyleyemeyiz...

THY’nin yarışmasına 12 bin fotoğraf geldi

THY’nin kabin içi dergisi Skylife’ın bu yıl 3. kez düzenlediği fotoğraf yarışmasına dünyanın dört bir yanından kaç fotoğraf geldi biliyor musunuz,
12 bin...
Başvuru süresi kısa tutulmasına rağmen rekor bir başvuru bu...
Tabii bunda en büyük etken ödül... Yarışmanın birincisi 12 bin dolar, ikincisi 6 bin dolar, üçüncüsü 3 bin dolar değerinde uçak biletinin sahibi olacak.
FIAP, GPU, UIP gibi uluslararası tanınmış fotoğraf sanatı federasyonları ve Türkiye Fotoğraf Sanatçıları Federasyonu (TFSF) çatısı altında gerçekleşen yarışmanın bu yılki teması Keşfet’ti... Seçim de şöyle yapıldı: Usta fotoğrafçı İzzet Keribar ve Ercan Akçay’ın dışında 3 yabancı profesyonel fotoğrafçının da yer aldığı 5 kişilik jüri gelen fotoğrafları aynı anda ilk kez gördüler ve 3 oy alan finale kaldı. Finalde ise kapalı oylamada en yüksek oyu alan kareler dereceye girdi.
Kazananlar 26 Eylül’de Zorlu PSM’de düzenlenecek törenle ödüllerine kavuşacak. Üç evet alanlar ise sergilenecek...
Fotoğraf sanatına çok anlamlı bir katkı bu ödül töreni...

Sigaranın içine konulan sıvı

Elektronik sigara yüzünden Amerika’da ölenlerin sayısı 6’ya yükseldi.
Bugüne kadar 33 eyalette 450 hastalık görüldü, 6’sı hayatını kaybetti.
Solunum yetmezliği, bitkinlik, göğüs ağrısı ve kusma gibi belirtileri olan hastalığa tam bir teşhis konamadığı için şimdilik “gizemli akciğer hastalığı” deniyor...
Elektronik sigara çıktığı günden beri tartışılıyor, Türkiye’de de hızla yayıldı.
Etrafımda o kadar çok elektronik sigara kullanan var ki... Ve artık giderek masumiyetini yitiren bir hal aldı... Masumiyeti yitirmesinin en önemli nedeni ise işte bu konulan sıvıların el altından her şekilde üretilmesi...
Elektronik ot deniyor bunlara... Yani likit esrar...
Elektronik sigara gibi içiyor ama değil, bütün gün kafa güzel...
İşte bunun gibi çeşit çeşit uyuşturucu konduğu için elektronik sigaraların ölümcül olmaya başladığı düşünülüyor... Türkiye’de bu konuda ne önlem alınıyor?
Sağlık Bakanlığı sigara kadar bu elektronik sigara meselesine de ciddiyete eğilmeli...
Emniyet’le birlikte likit uyuşturucu meselesinin üzerine gidilmeli, bizde de elektronik sigaradan ölümler başlamadan...