Tuğba’dan aynı şarkı

Aklıma gelenleri söylemem lazım
Lafımın arkasında durup dönmemem lazım
Eğilmeden kırılmadan dimdik ayakta
Hatta belki bu şehri terk etmem lazım
Çok da güzel söylemişti Tuğba bu şarkıyı, yıllar sonra da keyifle dinleyeceğimizden şüphem yok.
Geçenlerde yeni bir albüm çıkardı; Aşkın Her Hali...
Albümün ikinci şarkısı Gidesim Geldi’yi dinliyorum, “Ben bu şarkıyı biliyorum” dedim kendi kendime.
Çekip gidesim var artık yalan dünyadan
Önüme çıkıp duran sahte yüzlerden
Hiçbir söz bir nefes kesmiyor beni
Nedense birkaç gündür gidesim geldi
Bu şarkı bir önceki albümde yer alan Acı Hatıralar’ın aynısı neredeyse...
Anlaşılan Acı Hatıralar çok beğenilince, “Bu albüme de benzer teması benzer melodisi olan bir şarkı koyalım” demişler.
Ama iyi de yapmışlar, Acı Hatıralar o kadar iyiydi ki o kontenjandan bir şarkıyı daha kaldırır bu yaz...
Tuğba Özerk’in albümü dinlenmeyi hak ediyor.
Not; Geçen hafta ‘hâlâ iyi bir yaz şarkısı çıkmadı’ diye yazınca yeni albüm çıkaran pek çok sanatçıdan sitem dolu mesajlar aldım.
Yarın benim yaz şarkılarımı yazacağım...

Annelik kitabı da okudum ya

Vatan gazetesinin anne-çocuk yazarı Ayşe Aydın’la geçenlerde bir davette laflarken “Kitabımı okudun mu” diye sordu, “Anneee! Anne Oluyorum” diye bir kitap yazdığını biliyordum. Ama hiç ilgimi çeken bir konu olmadığı için okumamıştım.
Kendisine de “Benimle ne alaka” falan diyerek hissettirdim zaten...
İki gün sonra, “Baba olmaya karar verdiğinde bu kitaptan faydalanmanı dilerim” diye imzaladığı kitabını masamda buldum. Yine ilgimi çekmedi. “Okumam için daha zaman var” diyerek bir kenara kaldırdım.
Pazar gününe kadar...
Hayır, pazar günü baba olmaya karar vermedim. Hürriyet’i bir açtım Ayşe Arman’ın NTV Genel Müdürü Cem Aydın’la yaptığı röportaj karşımda.
Cem Aydın’la sözünü ettiğim kitabın yazarı Ayşe Aydın evli. 4,5 yıl önce tüp bebek yöntemiyle sahip oldukları Defne ve Ege adında ikizleri var.
Röportajdaki fotoğraflar nefis, Cem Aydın’ın anlattıkları daha nefis.
Medya, televizyon, siyaset falan konuşulmuyor röportajda; nasıl tüp bebek sahibi olmuş onu anlatıyor, sperm vermeye gittiğinde izlediği pornodan falan bahsediyor...
Eşinin hamile kaldığını öğrendiğinde nasıl hüngür hüngür ağladığını anlatıyor.
O kadar sahici, o kadar sıcak, o kadar kompleksiz ki bayıldım röportaja, bayıldım.
Medyadaki en güçlü genel müdürlerden birinin erkeklik komplekslerine kapılmayıp, yaşadıklarını bu kadar çarpıcı anlatmasına hayran oldum...
Röportaj bitti ama bana anlattıkları yetmedi...
Bu hikayeyi detaylı öğrenmeliyim dedim, hemen bir kenara kaldırdığım Ayşe Aydın’ın kitabını buldum.
Cem Aydın’ın Ayşe Arman’a anlattığı tüp bebek olayının, 36 haftalık macerası var kitapta...
Tıpkı Cem Aydın gibi Ayşe Aydın’ın anlattıkları da sahici, hatta daha sahici ve çarpıcı.
“Uff bu gece de sevişmek zorundayız” gibi karı-koca arasındaki en sıkıntılı anları bile tüm gerçekliğiyle anlatmış.
Bir solukta okudum, bitirdim kitabı...
Baba olmaya karar vermeden, annelik kitabı da okuttunuz ya bana, ne diyeyim ben size...
Tavsiye ederim, pazar günü Hürriyet’te çıkan Cem Aydın röportajını okuyun.
Sonra Ayşe Aydın’ın “Anneee! Anne Oluyorum” adlı kitabını. Çok eğleneceksiniz, çok şey öğreneceksiniz...

Karşıya geçmeyin

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin güzel bir uygulaması var, bilgisayardan ve Iphone’dan İstanbul trafiğinin durumunu anlık olarak 24 saat takip ediyorsunuz (http://tkm.ibb.gov.tr/)
Yoğun olan yerleri turuncu, trafiğin aktığı noktaları yeşil, kilit bölgeleri de kırmızı gösteriyor.
Dün 4 saatte ikinci köprüden işe gelen arkadaşlarımız vardı, köprüdeki deprem güçlendirme çalışmalarından dolayı. Hepsi burnundan soluyordu.
Bütün gün boyunca da trafik haritası kıpkırmızıydı; taa Küçükbakkalköy’den ikinci köprü girişine kadar.
40 gün boyunca da böyle olacak.
Ancak kızmak ve köpürmek yerine biz de üzerimize düşeni yapmalıyız.
Arabanızı almayın, iki üç kişi bir arabayı kullanın ve zorunlu olmadıkça karşıya geçmeyin. Unutmayın, köprülerde olması gereken çalışmalar bunlar.