TRT World’ün parası için telefonlara bandrol ücreti geldi

Şaka yapmıyorum, TRT ekonomik olarak kurulduğu günden bu yana en büyük finansal krizini yaşıyor...

Ödemeler yapılamıyor, yapımcıların alacakları kasım ayına kadar öteleniyor, yeni dönem için yapılacak büyük projeler askıya alınıyor...

Tek bir nedeni var: TRT World’ün su gibi para harcayıp TRT’nin bütün kaynaklarını kurutması...

Haber kanalı operasyonu yapmak kolay değil, hele uluslararası çapta bir haber kanalı yapmak hiç kolay değildir.

TRT World de, Türkiye’nin resmi siyasetini dünyaya doğru anlatabilmek için 8 aydır yayında...

Hem öncesinde TRT World için yapılan yatırımlar, hem de 8 aylık yayın dönemi TRT bütçesinin en büyük gider kalemini oluşturdu...

El Cezire, BBC, CNN gibi kanallardan alınan ekran yüzlerine, editörlere, kameramanlara dolar üzerinden dünyanın parası ödenmeye devam ediliyor...

Şu an Türkiye’nin en fazla kazanan televizyon habercileri TRT World’de...

Hal böyle olunca TRT World, TRT’nin bütçesinde son iki yıl içinde çok büyük bir delik açtı.

TRT 1 için yaptırılan işlerin ödemeleri bile ertelenmeye başlandı.

2015 yılında TRT’nin zararı 90 milyon lira olarak açıklandı.

2015’te elektrik faturalarından 777 milyon lira pay, bandrol geliri olarak 600 milyon lira toplanmasına rağmen...

Peki TRT bu zararla, TRT World yüzünden doğan büyük giderler ve ödenemeyen borçlarla ne yapacak.

Reklam gelirlerini artıracak durumda değil...

Yüzde 2’den yüzde 1’e düşsün dendiği bir dönemde elektrik faturalarından aldığı payı artırmak mümkün değil...

Tek çözüm yeni vergi toplamaktı...

İşte tıpkı televizyon ve radyolarda olduğu gibi cep telefonları ve tabletlere de TRT bandrolü zorunluluğu bu yüzden geldi.

Aldığımız her cep telefonu için yüzde 7 ekstra vergi ödeyeceğiz artık. Bilgisayar ve tabletler için bu oran yüzde 2-3 olarak belirlendi...

Böylece TRT World’ün parasını hep birlikte karşılamış olacağız...

Har vurup harman savuran TRT’nin kasım ayından itibaren ödemelerini düzenli olarak yapmasına katkıda bulunacağız...

Bu yüzden “TRT World vergisi” diyorum ben cep telefonlarına getirilen bandrol zorunluluğuna...

‘Elektrik faturalarından TRT payı kaldırılsın’ derken, cep telefonlarına TRT payı eklendi...

TRT zarar ettikçe yükü vatandaşın üzerine bindiriliyor...

Oh ne ala televizyonculuk...

GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK 

3 milyonluk arabasıyla izmir-Çeşme otoyolunda hız sınırlarını aşan Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur Hanım demiş ki, “Bu haberlerin nedeni belli... Sayemde gündemi değiştirdiler... Şimdi 2-3 gün bu konu konuşulur, sonra Survivor finali... Uyuyan uyumaya devam eder” demiş...
Son yıllarda gördüğümüz en iddialı, en garip, en kendini bir şey sanan açıklama bu olmalı...
Halkın afyonu olarak televizyon programlarının kullanılmasını...
Sivri çıkışlarla siyasi gündemin değiştirilme çabalarını...
Her bir şeyi anlarım da...
Tüm bunların öznesi olarak Yağmur Sarıoğlu’nun kendini görmesini anlamam...

PROFİLİ KARARTMAK

Her terör saldırısında sosyal medyada profillerini karartanlara Oktay Kaynarca haklı olarak isyan etti.
Aslında profil karatanlara da hak vermek lazım...
Başka bir şey paylaşmaya kalksalar, “Ülkede bombalar patlamış sen nelerle uğraşıyorsun” diye yemediği zılgıt kalmayacak çünkü. Ne yapsın herkes peş peşe profillerini karartmaya başlıyor...
Oktay da, “Her defasında profillerimizi, ekranlarımızı karartmak tam da onların istedikleri şey...
Yüreklerimizi, beyinlerimizi, geleceğimizi karartmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmeyin” dedi özetle...
Televizyonlar artık ağırlaştırılmış yayına geçmeyi öğrendiler terör olaylarında. En azından vur patlasın çal oynasın devam etmiyor yayınlar.
Sosyal medya için de aynı şey geçerli olmalı...
Profilleri karartmaya değil, daha çok aydınlığa, umuda ihtiyacımız var...

UEFA'NIN TAVRI YANLIŞ 

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda UEFA, İstanbul saldırısı için saygı duruşu yapılmayacağını açıkladı...
Biz çeyrek finale kalsaydık, turnuvaya devam ediyor olsaydık UEFA yine maçlarda saygı duruşu yapmayacak mıydı?
Amerika’daki New York Yankees-Texas Rangers beyzbol maçında bile saygı duruşu yapıldı, stattaki ekranlara İstanbul yazıldı...
Daha düne kadar mücadele ettiğimiz, üyesi olduğumuz UEFA ise olayı görmezden gelmeyi tercih etti...
Saygı duruşu yapılsa ne olur yapılmasa ne olur...
Bizim acımızı dindirmez...
Ama bunun teröre karşı tüm insanlığın birlik olduğunu anlatan sembolik bir önemi vardır...
UEFA’nın tavrı bu yüzden doğru değildir...
Keşke dün akşamki Polonya-Portekiz maçında son dakikada karar değiştirilmiş ve saygı duruşu yapılmış olsa...