Paylaş
Bu işten TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in haberi var mı bilemiyorum ama pekala oluyor, hem de gizli falan değil TRT Çocuk kanalında açık açık Zaman gazetesi reklamı yapılıyor.
Bu tam bir skandal!
İbrahim Şahin’in değilse bile TRT Çocuk kanalı için STV’den getirilip kuruma yerleştirilen yöneticilerin görevden alınmasını gerektirecek kadar büyük bir skandal.
Olayı anlatayım;
Bir süre önce yayına başlayan TRT Çocuk kanalında her sabah 08.30’da yayınlanan Ayı Paddington’ın Maceraları adlı bir çizgi film var.
Adından da anlaşılacağı üzere yabancı bir çizgi film bu, Türkçe seslendirme yapılarak yayınlanıyor kanalda.
Bu çizgi filmde Ayı Paddington ne zaman bir gazete okuyacak olsa her seferinde ismiyle cismiyle “Zaman Gazetesi’ni ver bana” diye sesleniyor.
Çizgi filmde gazetenin adı gazete değil ya da uyduruk bir marka değil; Zaman.
Tam bir köylü kurnazlığıyla çocukların aklına Zaman gazetesi yerleştiriliyor.
Üstelik bu devlet televizyonunda yapılıyor.
Bu kadarına da pes artık.
STV’ye ait çocuk kanalı Yumurcak da bu zaten yıllardır böyle, tüm gazeteler Zaman, tüm kanallar Samanyolu adıyla anılıyor.
Ekranda en ufak bir markayı bir buzlatan RTÜK de Yumurcak’taki bu reklama yıllardır seyirci.
Ne bir uyarı ne bir ceza...
Kanal D dizisinde Hürriyet’i Milliyet’i, Show TV’de Akşam’ı, atv’de Sabah’ın logosunu görmeniz, adını duymanız mümkün değil ama
STV’nin Yumurcak’ında her dakika Zaman ve Samanyolu reklamı var.
Hadi diyelim bu RTÜK’ün gözünden kaçtı, devlet televizyonu nasıl alet oluyor bu işe peki?..
Ayı Paddington’ın Maceraları’nda dün sabah yayınlanan bölümde da aynı şey oldu.
Paddington, gazetenin verdiği promosyondan bahsederken “Nerede benim Zaman gazetem” diyerek sesleniyor.
Daha sonra bayiye giderek, “Bir Zaman gazetesi istiyorum” diyerek gazete alıyor.
TRT, gizli-açık reklam yapmanın yasak olduğu televizyonda, belli bir görüşü temsil eden gazetenin reklamını gizli de değil, açık açık yapıyor.
Hem de bir çocuk kanalında, çizgi filmde bunun yapılması işin hiç de masum olmadığını, TRT’deki kadrolaşmanın nasıl cemaatçi dinamiklerle gerçekleştiğini gösteriyor..
Bu mahkeme kararını ayakta alkışlayalım
Helal olsun Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine...
16 yaşında tecavüze uğrayıp töre cinayetiyle öldüren Naile’nin ruhunu huzura kavuşturdukları için...
Sadece Naile’yi öldüren abiye değil, ölüm kararını veren aile meclisinden 5 kişiye de en ağır cezayı (ömür boyu hapis) verdiği için...
Bu kararın bundan sonraki tüm töre cinayetlerine örnek teşkil etmesi umutlarımızı yeşerttiği için...
Töre cinayetlerinde sadece tetiği çekenin değil, tüm ailenin sorumlu olduğunu hepimizin suratına çarptığı için...
Bundan sonra gencecik kızları öüme götüren iğrenç erkek egemen anlayışı uygulayacak olanları tetiği çekmeden 5 kere düşündürecekleri için...
Binlerce Naile adına, binlerce kez teşekkürler.
Yeşilçam sistemi
Yeşilçam Ödülleri bu yıl ikinci kez dağıtılıyor.
Bu ödül töreninin sisitemini başarılı buluyorum.
Bir kere 1 Ocak-31 Aralık 2008 arasında gösterime giren tüm filmler yapımcının başvurusuna gerek olmadan doğal aday...
Bu filmlerin tüm oyuncuları, yönetmenleri ve ekibi 600 kişilik ilk büyük jüriyi oluşturuyor.
Onlar kendi dışından filmlere oy veriyorlar.
Geniş kapsamlı aday listesi daha sonra ikinci etap jürinin önüne geliyor.
Bu ikinci etap jüri içinde gazeteciler, sinemacılar, işadamları ve kamuoyu önderleri var. Bunların oylarıyla her dalda 5’er aday belirleniyor.
Sonra bu 5’er film içinden, 1500 kişilik büyük jürinin oylarıyla birinci seçiliyor.
Geçen yıl da jüride olduğum için biliyorum, sistem tıkır tıkır işliyor.
3 Mart’ta sahiplerini bulacak Yeşilçam Ödülleri bu sistemiyle önümüzdeki yıllarda etkisini daha da artıracak.
Can’ın derdi buymuş
İki ay önce büyük bir rating tartışması çıkmış, ortalık toz duman olmuşken...
Can Tanrıyar ratinglerle oynandığını iddia edenlerin sözcülüğüne soyunmuşken...
Star, Sabah gibi gazeteler Tanrıyar’ın açıklamalarını her gün manşet yaparken...
Demiştim ki;
“Yıllarca bu sistemle rating alan Can Tanrıyar’a ne oldu da ortalığa atladı. Sakın sistemi eleştiren Sabah-atv gibi gruplara yakın durup program kapmaya çalışıyor olmasın”.
İki ay geçti, geçmedi haberi geldi. Can Tanrıyar, atv’ye Bu Benim Şovum adlı programa başlıyormuş.
Hayırlı olsun...
Paylaş