Toshack, Skibbe ve Dick’in Mehmet Ali Erbil’den çektiği...

Türkiye’de üç büyük kulübün teknik direktörlüğünü yapan bu üç isim hiçbir şeyden çekmedi Mehmet Ali Erbil’den çektiği kadar...

Yabancı teknik direktörlerinin isimlerinin bel altı mizaha açık olması, sivri dilli şovmenin en sevdiği mevzulardır...

Hani bu üçüm biraz araştırıp dava açsalar, belki de tazminat bile kazanabilirler Erbil’den...
“Televole’de eski mankenlerin Toshack muhabbeti”...

Mehmet Ali Erbil’in “Teknik direktör geçme benimle” sözleri unutulur mu hiç...

Yine bir dönem Galatasaray teknik direktörlüğü yapmış Skibbe için;

“Çok da Skibbe.”...

“Skibbe bıraktı” çağrışımlarında bulunan sadece Mehmet Ali Erbil değil, futbol medyamızdı aynı zamanda...
Koyu Fenerbahçeli olan Erbil’in dost sohbetlerinde diline doladığı son isim Fenerbahçe’yi çalıştıran Dick oldu.

İngilizce argoda erkeklik organı anlamına gelen “Dick” bu kadar ile “kurtulabileceğini” sanıyor ise yanılıyor.

“Tüy Dick”ti”...

“Dick’ti bıraktı”...
İşler kötü gittiğinde

“Dick’tir git” esprilerini bolca yapılacaktır.
Hadi Mehmet Ali Erbil’in mizahında yine batmıyor da bunlar, çok büyük yaratıcılıkmış gibi böyle başlıklar atıldığında problem...

Allah hiçbir teknik direktörü Mehmet Ali Erbil’in diline düşürmesin…

Galatasaray zararı ödemesin! Havale parasına yazık...

Futbol gündemimizde yıllardır tribün yasaklarını tartışırız, konuşuruz.

Senede bir defa adını duyduğumuz İl Spor Güvenlik Kurulu derbilerden önce toplanır, toplantı sonrası alınan kararlar çok bilindik, tanıdık bir kare ile televizyonlardan tüm Türkiye’ye deklare edilir.

Yasakları kaldırırız konuşuruz, koyarız konuşuruz, taraftarlar arasında olay çıkar konuşuruz.

Geçen hafta sonunda Vodafone Arena’da ilk derbi Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynandı ve rakip taraftarlar için deplasman yasakları bu maçla kalktı.

Elbette her derbi sonrasında olduğu gibi bu maç sonrasında da Galatasaraylı taraftarların rakip takım tribün koltuklarına ve tuvaletlerine verdikleri zararlar konuşuldu.

Bilindiği üzere 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun gereği;
“...spor alanlarına ve bu alanlardaki eşyaya zarar verilmiş olması halinde, meydana gelen zararların tazmini hususunda zarar veren kişiler ve onların taraftarı olduğu spor kulübü meydana gelen zarardan müteselsilen sorumludur” der...

Ama neden der anlamak mümkün değil.

Sanki bu alınan önlemler caydırıcı olmuş, olacakmış gibi…

Bence Galatasaray o ödemeyi hiç yapmasın direk olarak Beşiktaş taraftarının TT Arena’ya gideceği ilk maçta olacak zararlara mahsup etsin şimdiden ödeşmiş olurlar...

Kulüplerin banka hesaplarına yapılacak havale işlem parasına yazık.

Aynı parayı yıllar boyunca iki kulübün birbirine havale edecek olmasının ne mantığı var?
Önlem alamadığınıza göre, taraftar ziyanlarında üçe beşe bakmayın, mahsuplaşıp olsun bitsin...