Paylaş
Bu gururu duyurmak için bir reklam hazırlanmış.
Moğolistan’dan Brezilya’ya 95 saatlik uçuş gerçekleştirilerek lokal sanatçılara, lokal enstrümanlarla İstiklal Marşı çaldırılmış...
130 bin kilometre yol yapılmış...
95 saat havada kalmış bu film için ekip...
40 kişilik müzik grubu yer almış reklamda...
Dünyanın dört bir yanındaki müzisyenlere İstiklal Marşı’nı çaldırmak fikir olarak çok güzel...
Ama ortaya çıkan reklam filmi aynı heyecanı vermiyor.
Montajı kötü yapılmış...
Özellikle finale doğru daha hızlı bir montaj yapılsa, tiyatro ve müzikte “kreşendo” denilen şekilde reklamın finali daha yukarıda bitirilse, THY reklamı çok çarpıcı olacaktı.
Özal’ın naaşının fotoğrafı ne zaman yayınlanacak?
Turgut Özal’ın naaşının bozulmamasına yol açan su oraya nasıl girdi?
Özal’ın şişmanlığı nasıl avantaja dönüştü?
Mezarı için çeşitli illerden getirilen topraklar varken, mezardan alınan toprak örnekleri ne kadar sağlıklı bir sonuç verir?
Bir ‘CSI manyağı’ olarak bu soruların yanıtını fena halde merak ediyordum. Önceki gün de Prof. Dr. Sevil Atasoy’a canlı yayında sordum bunları...
Hepsine tek tek yanıt verdi Atasoy.
Meraklısı TV8’in sitesinden bulabilir röportajı.
İşin medya tarafıyla ilgili merak ettiğim bir nokta daha var:
Acaba Özal’ın naaşının fotoğrafı ne zaman yayınlanacak?
“Aaa olur mu öyle şey!” demeyin. Ben şimdiden söyleyeyim; o fotoğraflar er ya da geç yayınlanacak.
Mezar açılırken ve Özal’ın naaşı Adli Tıp’ta özel bir odada tutulurken, hep sıkı güvenlik önlemleri alındı.
Hadi bu yüzden kimseler cep telefonuyla naaşın fotoğrafını çekemedi diyelim...
Ama Adli Tıp görevlilerinin çektiği fotoğraflar ve görüntüler var.
Sevil Atasoy inceleme yapılırken bu kayıtların alınması gerektiğini, hatta savcılık için emniyetin çektiği fotoğraflar da olacağını söyledi.
Yani şu anda 19 yıl sonra çekilen Turgut Özal fotoğrafları var, şimdilik sadece yetkililerin elinde...
Ben yayınlanması taraftarı değilim...
Ama biliyorum ki bu fotoğraflar er ya da geç yetkililerin elinden çıkıp, kamunun önünde boy gösterecek.
Ne yazık ki gazetelerde yayınlanacak, internete düşecek...
Belki 5 ay sonra, belki 3-5 yıl sonra...
O gün ailenin yerinde olmayı hiçbirimiz istemeyeceğiz.
Not: Sevil Atasoy, ölümleri şüpheli padişahlar Fatih Sultan Mehmet’in de, Yıldırım Beyazıt’ın da mezarlarının açılmasından yana... “Ortada şüphe varsa başvurulacak tek yer bilimdir” diyor...
Harbi uyanık yapımcıymış!
Ruhat Mengi, TRT Okul kanalında uyanık bir yapımcının oyununa geldi.
“Anket yaptırdık, en çok okunan kadın yazar sizsiniz” lafının, yalandan bir araştırmanın gazına geldi...
Bunu da gazetesine haber yaptırdı...
Sonuçta programa katıldı.
Nazlı Ilıcak da aynı yapımcının oyununa geldi.
O da, “Anket yaptırdık, en çok okunan kadın yazar sizsiniz” lafının, yalandan bir araştırmanın gazına geldi...
Sonuçta Nazlı Ilıcak da programa katıldı...
Onun bu olayda tek artısı, gazetesine haber yaptırmaması...
Ama sonuçta ikisi de aynı programa katıldı...
Ben bu durumu görünce harbiden uyanık yapımcıymış ‘bizimki’ dedim...
Neden ‘bizimki’ dediğimi de söyleyeyim.
Ben de aynı programa katıldım çünkü. Bana da “En çok okunan yazar sizsiniz” palavrasını sıktılar.
“Hadi len uydurmayın” dedim ama ben de programa katıldım...
Uyduruk anketin gazına geldiğim için değil...
Yapımda çalışan editörlerle eskiden Cine5’te beraber çalıştığım için, yani ‘arkadaş hatırına’ katıldım.
Velhasıl öyle ya da böyle iyi konuklar çıkarmışlar.
Böylesi bir uyanıklık yaptıkları için TRT’den gönderildiler ama geriye de böyle konuşulan bir olay kaldı...
Paylaş