Geçen geceyarısı Tarlabaşı’nda, saatler 00.30’u gösterirken 60 yaşında bir kadının evini basarak karakola götürdü polisler...
Gerçek bir olay bu anlatacağım.
Bir süre önce üç katlı müstakil bir bina aldı arkadaşım Tarlabaşı’ndan, 260 bin lira ödeyerek.
İstanbul’da az bulunduğu için, geldiği dönemlerde kaldığı, bulunmadığında da annesinin ikamet ettiği bir bina oldu burası.
Eşi yabancı olduğundan, yurtdışından misafirleri de eksik olmaz...
Bizimki Tarlabaşı’nı Paris ya da Milano zanettiğinden, evinin terasında partiler yapıyor, eve birtakım Fransız, İtalyan kızlar girip çıkıyor, hayat böyle gidiyor... Bizi de bir gece davet etti evindeki partiye, korkudan gidemedik.
Tarlabaşı burası!
"Aman dikkat et, istersen bir-iki yıl sonra taşın buralara" falan diyoruz, bizimki kapının önünde yatan tinercilerin üzerinden atlayarak eve giriyor.
Yine yurtdışında olduğu bir gece, cuma akşamı 00.30’da kapıya üç otomobil dolusu polis dayanıyor.
60 yaşındaki annesi evde tek başına...
"Ne oluyor" diyemeden, apar topar alıp kadını karakola götürüyorlar.
Çocuklarına telefon açmasına da izin verilmiyor.
"Tansiyon ilacımı alacağım" diyerek, kaşla göz arasında bir telefon açmayı başarıyor çocuğuna.