Paylaş
Ailesi, en yakın dostlarıyla çok duygulu ve anlamlı bir geceydi...
Ama bakıyorum her gün değişik bir anma yapılmaya başlandı Çiçek Bar’da.
İşte bu güzel değil.
“Masasını boş bırakmayacağız” diyenler var...
Üç kişinin bir araya gelmesiyle yapılan anmalar var...
Dün baktım, Çiçek Bar yeni sezon açılışını Tarık Akan anmasıyla yapmış.
Tarık Akan anması mı, Çiçek Bar’ın yeni sezon tanıtım faaliyeti mi?
Kimse yutturmaya kalkışmasın, “Tarık Akan anması” adı altında bir PR çalışmasıdır bu.
“Duyun bakın Çiçek Bar’da yeni sezon açıldı” diye göstermelik bir anma düzenlemişler.
Tarık Akan’a yapılan büyük bir ayıptır bu...
Bir de koskoca Tarık Akan’ı sadece Çiçek Bar müdavimliği üzerinden anmak vallahi de ayıp, billahi de yazık.
Tamam Çiçek Bar’ı severdi, tamam oranın müdavimiydi ama Tarık Akan’ın hayatında da sadece alkol ve Çiçek Bar yoktu beyler.
Oyunculuğu, muhalif kimliği, duruşu ve hayata bakışının, her şeyin önüne geçti Çiçek Bar.
Habire kadehlerin kalktığı bar anmaları yeter artık...
İçmek için, tanıtım yapmak için başka bahaneler bulun kendinize.
Tarık Akan’ın bir mekana olan bağlılığını, sevgisini suistimal etmeyin.
Kahve Dünyası’nda neden çay yok?
Adı üzerinde ‘Kahve Dünyası’ diyeceksiniz ama Starbucks da bir kahve zinciri ve uzun süredir çay da satıyor...
Starbucks gibi bir dünya markası, menüsüne çay ekleyeli çok oldu.
Başarılı bir Türk markası olan Kahve Dünyası ise çay soran müşterilerine kurulduğu günden bu yana “Yok” yanıtını veriyor.
Kahve Dünyası’nın Türk kahvesi ve kahve çeşitlerini satıyor olması, bunu Londra’lara kadar taşıması önemli.
Bunun yanında çikolata çeşitleri de lezzetli.
Peki tüm bu lezzetlerin yanına neden Türk çayı da eklenmiyor?
Bakın Lipton bile “Sen kazandın Türkiye” diyerek sallama çayın yanına demleme çay ekledi yıllar sonra.
Kahve Dünyası neden bu kadar ısrarcı?
İnce belli bardakta demleme çay Kahve Dünyası’nı bozmaz, aksine daha da zenginleştirir.
Mevlana sözleri
Her alengirli sözün peşine Mevlana yazma modası var.
Gerçekten Mevlana’nın sözü mü, değil mi bilmiyoruz.
Mesela Ebru Gündeş, doğum günü nedeniyle sosyal medyada paylaştığı mesajda şöyle yazdı:
“Ayakta duracak halin yokken, hayatta duracak nedenlerin varsa korkma düşmezsin.”
Altına da Mevlana imzası attı.
Mevlana’nın böyle bir sözü var mı, yok mu bilmiyoruz.
Ebru Gündeş de bilmiyor zaten.
İnternette Mevlana’ya atfedilen sözlerden biri olarak bulmuş, beğenmiş hemen yayınlamış.
Ama bende refleks olarak bir Mevlana sözü gördüğümde koşarak kaçma hali belirdi. Sırf bu sosyal medya yüzünden.
Meme kanseri
Nur Yerlitaş’a meme kanseri teşhisi kondu, erken teşhis olduğu için başarılı bir operasyon geçirdi ve durumu atlattı.
Kendisine büyük geçmiş olsun diyorum.
Taylan Kümeli’nin de aynı hastalığı yendiği haberleri vardı dün gazetelerde.
Erken teşhis konursa...
Hemen müdahale edilirse...
Kontroller düzenli yaptırılırsa bu illeti yenmemek için herhangi bir neden gözükmüyor. Meme kanserine karşı sosyal sorumluluk projeleri var gücüyle devam etmeli.
Bütün kadınlara ulaşana kadar...
Paylaş