Taksiye işeyen Solomon haksız mı?

Fenerli basketbolcu Solomon’un taksicilere karşı yaptığı "çiş eylemi’ni ben yadırgamadım.

Haberi ilk okuduğumda, "Bu taksici milleti iki metrelik dev adamı bile zıvanadan çıkarır" diye düşündüm.

Solomon tepkisini abartılı şekilde göstermiş olabilir ama Taksim’deki taksilerin durumu gerçekten de insana her şeyi yaptıracak türden...

Buna taksinin içine işemek de dahil.

Taksim Meydanı’nda bekleşen taksiler, Sıraselviler’deki trafiğin tek nedenidir.

Trafik polislerinin gözü önünde her türlü trafik ihlalini gerçekleştirirler.

Taksim Sahnesi’nin önü günün her saatinde onlarca taksinin gayrı resmi taksi durağıdır.

Geceleri durum daha da vahim, Alman Hastanesi’nden meydana 200 metrelik yolu yarım saatte alırsanız şanslısınız.

Basketçi Solomon’un taksiye işediği arka sokaklarda da durum aynı.

Taksiciler ya yolun ortasına arabasını bırakırlar ya da müşteri kapmak için olur olmaz yerde bekleşirler.

Taksim ve civarında aracınızı, taksiciler izin verdiği kadar kullanabilirsiniz.

Bunu sıkça yaşayan biri olarak Solomon’un zıvanadan çıkmasını anlayabiliyorum.

Bu yüzden Solomon’un taksiye işemesinden çok, Solomon’u taksiye işeten nedenlere bakmak lazım..

Heykellerden neler çalındı? İşte listesi...

Bu ülke insanının aklıyla değilse de heykellerle ciddi şekilde zoru var.

Atatürk heykeli dışında meydanlara tek tük yapılan heykellerin orasını burasını kopartmak son yıllardaki en büyük eğlencemiz oldu.

Son dönemde heykellerden çalınan parçaların listesini çıkardım.

Bakınız neler çalınmış;

Eskişehir Porsuk Çayı kenarındaki Kovada Balık Tutan Adam heykelinin oltası...

Kayseri’de bir parkta yer alan Keloğlan heykelinin metalden yapılmış kavalı...

İzmir Üçkuyular Parkı’ndaki Gözlüklü Martı heykelinin gözlüğü...

Osmaniye’deki Karacaoğlan heykelinin sazı...

Buca’da sepet içinde üzüm taşıyan eşek heykelinin kuyruğu...

Yetmemiş olacak ki; aynı eşeğin üzerindeki heybeler...

Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın, Erzurum Cumhuriyet Parkı’ndaki heykelinin kılıcı... (tam 3 kez)

Adana Atatürk Parkı’nda bulunan Meçhul Asker heykelinin tüfeği...

Son olarak da önceki gün;

Kayseri’deki Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan heykelinin kılıcı...

En çok merak ettiğim bu gözlükleri, sazları, kılıçları alanlar daha sonra bunları ne yapıyor?

Hurdacıya para karşılığı satmak akla ilk gelen olasılık.

Ama ben hatıra olsun diye çalındığına da inanıyorum.

Evinin duvarına asan bile vardır.

Gelen misafirlere "Bakın bu Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın kılıcı" demek için.

Vallahi kullanmak için çalanlar bile çıkıyordur.

Martının gözlüğünü takan, Karacaoğlan’ın metal sazını çalan birilerini görürseniz şaşırmayın.

Heykelden kaval çalandan, kavalı çalmasını beklemek çok acayip değil.
Yazarın Tüm Yazıları