Paylaş
Sabahın erken saatlerinde arabaya atlayıp Taksim’de yeni yapılan alt yolları test ettim, Taksim’i turladım...
İşte izlenimlerim...
-Öncelikle şunu söyleyeyim;
Taksim’in yayalaştırılması gerektiğini başından beri savunuyorum. Trafiğin yer altına alınması çok doğru bir karardı...
-Harbiye tarafından gelenler ve Divan Oteli’nden Taksim’e doğru sola dönenler, Aksaray’a gitmek için meydana çıkmıyor artık. Burada yapılan alt geçit çok güzel olmuş.
-Işıklandırması, duvardaki İstanbul siluetleri, estetik yanı her haliyle güzel...
-Yol mühendisliği doğru yapılmış. Divan Oteli’nin oradan girip sağa doğru kıvrılan ve Tarlabaşı’ndan çıkan yol keskin bir viraj değil. Bu tür alt geçitlerde genelde keskin olur virajlar ve kazalara davetiye çıkarılır. Taksim alt geçidinde böyle bir risk yok.
-Ancak Tarlabaşı’ndan girip Divan Oteli’nin oradan Beşiktaş’a dönen alt geçitteki viraj keskin ve riskli...
Buraya hızlı giriş yapanların kaza yapması kesin...
-Otobüs durakları için ayrılan alan geniş, otobüslerin girecekleri cepler doğru yerde.
Dur kalk yapacak otobüslerin trafiği olumsuz etkilemesi zor gözüküyor.
-Burada otobüsten inen yolcuları Taksim Meydanı’na çıkaracak merdivenlerin geniş ve ferah olması da güzel.
-Asıl problem Tarlabaşı çıkışında... Taksiler şimdiden orayı mesken tutmuş durumda. Otobüs durakları da eklenince alt geçidin Tarlabaşı çıkışında ciddi bir trafik problemi yaşanmaya başlamış. Daha ilk gün alt geçidin içine kadar uzanan trafik vardı.
Tarlabaşı çıkışında taksilerin ve araçların duraklama yapması kesinlikle engellenmeli.
-The Marmara’nın önünde yıllardır tek yön olan trafik çift yöne döndü. Otelin önünün gidiş-geliş olduğunu bilmeyen yayalar zor anlar yaşıyor. Geçen gün AKM’nin o taraftan gelen araç önünde ben de eziliyordum...
-Araçların geçtiği alt geçit güzel de peki ya üst taraf? İşte orası korkunç... Geniş bir beton yığınına döndü Taksim Meydanı... Böyle yayalaştırma olmaz. Ne bir ağaç var, ne bir gölge... Ne bir bank var ne oturup soluklanacak bir yer... Konya Ovası gibi dümdüz bir meydan. Peyzaj ve ağaçlandırma çalışmalarının bitmediğini umuyorum. Bu meydana mutlaka estetik bir dokunuş gerekiyor.
-Sıraselviler tarafında değişen bir şey yok, aynı keşmekeşlik ve taksilerin işgali sürüyor. Burası da Mete Caddesi’yle genişletilerek bağlanacaktı projede. Tamamlandığında umarım otobüsler gibi taksiciler de uzaklaştırılmış olur meydandan...
-Sonuç olarak bugünkü haliyle Taksim Meydanı’nın altı üstünden iyi hale geldi...
Bülent Hanım’ın ayıbı...
Bülent Ersoy’un Ajda Pekkan’a yaptığı düpedüz ayıptır.
Aklınca aşağılamaya çalışıyor...
Yaşını gündeme getiriyor, dans edemediğini söylüyor, “Şarkı sözlerini unuttu, bunlar bunama alametidir” diyor...
Diyor da diyor...
Belden aşağı vuruyor...
Oysa belden aşağı vurmamak gerektiğini en iyi bilecek kendisidir...
İnsanların görüntüsüyle, duruşuyla, yaşıyla başıyla dalga geçilmez...
Bunlar en ağır kavgada bile polemik konusu edilmez.
Eğer edilmeye başlanırsa inanın Bülent Hanım için de söyleyecek çok söz bulan olur...
Ama ne olur?
Ayıp olur!
Hiç yakıştıramadım Bülent Hanım son dönemdeki üslubu size, benim için hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim...
Üstelik muhabirlerin gazına gelmeyecek tecrübeye de çoktan sahipsiniz...
Paylaş