Syriza umudu...

Hiçbir dine inanmayan, kravat takmayan, askerliğini “torpilli” yaptığını açıklayacak kadar açıksözlü olan, iki çocuğunun annesiyle bizde bayıldığım tabiriyle “hayat arkadaşı” ilişkisini sürdüren, Gramsci hayranı, homoseksüel evlilikleri destekleyen bir Başbakan’ı olacak Yunanistan’ın...
Yani bizde olamayacak ne varsa Alexis Tsipras’ta var...
O yüzden Syriza partisinin başarısı, bize çok örnek teşkil edecek bir şey değil.
Ben Alexis Tsipras’ı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan çok ÖDP Genel Başkanı Alper Taş’a benzetiyorum.
Öğrenci liderliği yılları, okul işgalleri, gençliğinde giriştiği siyasi tartışmaları çok daha fazla örtüşüyor.
ÖDP de ilk kurulduğunda böyle bir umut olmuştu...
Bizde seçim barajı düşmüş olsa Alper Taş’ın da Meclis’e girip Aleksis Tsipras gibi başarılı bir siyaset yaparak alternatif bir siyasi figür olacağından eminim.
Bu seçim sonuçları bize şunu gösteriyor:
Her şeyin bitti dendiği yerde sonuçta birileri çıkıyor ve halkın umudu oluyor.
Yeni bir soluk yaratıyor.
Son sözü halk söylüyor...

Çipras mı, Tsipras mı?

Yunanistan’ın müstakbel Başbakanı’nın adını “Alexis Tsipras” diye mi yazacağız, yoksa okunduğu gibi “Aleksis Çipras” diye mi?
Özel isimlerin okunduğu gibi yazılıp yazılamayacağı üzerine bitmeyen tartışma yeniden alevlenecek gözüküyor.
Tsipras’a, okunduğu gibi Çipras yazacaksak...
Stockholm’ü neden Ştokholm...
New York’u neden Nivyork diye yazmıyoruz?
Charlie Hebdo’yu neden Şarl Ebdo diye yazan çıkmadı?
Bu konuda örnekleri o kadar çoğaltmak mümkün ki “Tsipras-Çipras”ın zaferiyle bu konuda yeni bir açmazımız daha oldu.

Ters köşe...

Nur Fettahoğlu’nun Levent Veziroğlu’ndan boşanacağı haberleri dün Posta, Vatan ve Hürriyet’te yer alırken, diğer gazetelerde Nur’un marketten çıkarken söylediği “Tabii ki öyle bir şey yok. Evliliğim güzel ve aramızda bir problem yok” açıklamaları yer aldı.
Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz?
Hürriyet, Posta ve Vatan’ın magazin servislerinin pazar günü de çalışıp konuyu araştırıp doğru bilgiyi verdiğini...
Diğer gazetelerin pazar günü tatil yapıp Nur Fettahoğlu’nun açıklamalarıyla yetindiğini...
Bu haberi ilk Posta’nın verdiğini de söylemeliyim. Hürriyet ve Vatan, Posta’yla birlikte olayın peşine düştü, diğerleri yattı. Nereye? “Boşanmıyorlar” diyerek ters köşeye...

Genelkurmay bu yasakla çağın gerisinde kalır

Askerlerin üniformalarıyla çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyada yayınlamaları yasak, bunu yapan askerler disiplinsizlik gerekçesiyle 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Askeri Yargıtay 1. Dairesi, bu konuda “Günümüz dünyasında tamamen yasaklanması da emirlerin uygulanması da imkansız” kararını vermişti.
Askeri Yargıtay Başsavcılığı karara itiraz edince, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu bunun suç olduğuna karar verdi.
Bu kararı verenler, oldu olacak askerlik geleneklerinden olan meşhur asker pozlarını da yasaklasın...
Hiçbir asker, fotoğraf çektirip ailesine göndermesin.
Bir asker, nişanlısına fotoğraf çektirip gönderse, kız da “Nişanlım şurada asker, bakın bu da fotoğrafı” diye paylaşsa bu suç mu olacak?
Asker mi ceza alacak, nişanlı mı?
Arkadaşına cep telefonundan gönderdiği askerlik fotoğrafları sosyal medyada paylaşılırsa ne diyeceğiz?
Yasaklar, çağın gerçeklerinin gerisinde kalırsa komik olur...
Genelkurmay’ın da günümüz dünyasında komik kaçan bu yasak kararını tekrar gözden geçirmesi gerekiyor.

Masa üstü WhatsApp

WhatsApp’ın yeni masaüstü uygulamasıyla eski “mirc”, “icq” günlerimize döndük. Akıllı telefonlardaki en popüler chat uygulaması olan WhatsApp, şimdi aynı uygulamanın masaüstü versiyonunu piyasaya sürdü.
web.whatsapp.com adresine girip karşınıza çıkan QR kodunu telefonunuza okuttuğunuz anda bütün mesajlaşmalarınız ve kontaklarınız anında bilgisayarınıza aktarılıyor.
Sonra da eski icq günlerinde olduğu gibi chat’leşmeye başlıyorsunuz.
Yazışmaya, mesajlaşmaya, emotion’lara doyamadıysanız bir de bunu deneyin!
Not: Masaüstü bilgisayarınızda web.whatsapp.com uygulamasını kullanabilmeniz için;
1- Telefonunuzda WhatsApp’ın son sürümü...
2- Web tarayıcınızın da Chrome olması gerekiyor.