Smiley Hitler!

Pazartesi akşamımı, -bulamayacağımı bile bile- Beyoğlu'ndaki müzik marketlerde Prussian Blue grubunun albümünü arayarak geçirdim.

Haberini gün içinde drudgereport.com'da görmüştüm.

Bunlar California'da yaşayan 13 yaşında ikiz kızkardeş.

Mavi gözlü, sarışın, Alman asıllı, bıcır bıcır, dünya tatlısı şeyler. (Habere dün bir tek Hürriyet ilgi gösterdi, Vatan'da da arka sayfada küçücük vardı).

Ama şarkılarında söyledikleri hiç de kendileri kadar sevimli değil.

Lamb ve Lynx adlı ikizler daha ilk albümleriyle Amerika'da beyaz ırkçıların gözdesi haline gelmişler.

Naziler'e methiyeler düzdükleri şarkıları var, "Beyaz adam uyan, korkuyu nefrete çevir" diyorlar.

Tişörtlerinde bile gülen surat Smiley'den bozma 'sevimli' Hitler figürü var ki insanın yanaklarını sıkası geliyor!!!

13 yaşındaki çocuklar Nazizm'den ne anlar, Hitler'i ne bilir?

Ama Lynx; "Beyaz olmaktan gurur duyuyoruz. Irkımızı korumak ve beyaz kalmak istiyoruz" gibi boyundan büyük laflar ediyor.

Boşanmış anne April, çocuklarını böyle yetiştirmiş.

Tabii ki her korkak siyaset gibi, beyaz ırkçılar da çocukları alet ederek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Albümü bulamadığım için müziklerini dinleyemedim ama görüntüleriyle bile pek çok genci peşinden sürükleyebilecek potansiyeli var Prussian Blue'nun...

Dünyada yükselen ırkçılık kendine yeni yollar arıyor.

Son bulduğu formül de bu işte!

Ya bir yol bul ya bir yol aç!

Dubai Towers'ın eklenmesiyle Büyükdere Caddesi'ndeki trafiğin ne olacağı sorusu gerçekten can alıcı.

Her öğlen İkitelli Hürriyet'ten Zincirlikuyu'ya giden biri olarak bu yolu kullanıyorum.

Kaza yoksa TEM'den 15 dakikada Beşiktaş-Sarıyer çıkışındayım.

Levent Sanayi'nin oradan, Zincirlikuyu mezarlığına gelmek ise yarım saat!

Bu iki kilometrelik yol günün her saati tıkalı.

Kimi zaman minibüsler, kimi zaman Metro City giriş-çıkışı trafiği arapsaçına çeviriyor.

Bir de bu yol üzerine Avrupa'nın en büyük gökdeleni Dubai Towers eklenecek.

Gökdelene itirazım yok.

Ancak trafik işi çözülmezse Hannibal'ın dediğine kalırız;

"Ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil".

İğrenç espri!

Show TV'de Emret Komutanım'-dan bir diyalog.

Askerlerden biri, "Sen yanmazsam, ben yanmazsam" diye söze başlıyor.

Arkadaşı kesiyor:

"O iğrenç espriyi yapmayacaksın değil mi?"

İğrenç espri dediği Nazım Hikmet'in şiirinin devamı:

"Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"...

O kadar çok dile düşmüş dizeler ki, bu yüzden senaristler galiba espri zannediyorlar.

Üstelik bu, hangi güne konulursa konsun, çok izlenen bir dizide yaşanıyor.

Brezilya usulü

Fenerbahçe antrenmanında her gün birilerinin kafasında yumurta kırılıyor.

28 yaşına giren Alex...

İdari menajer Volkan Ballı...

Daum'un asistanı Murat Kuş...

Üçüncü kaleci Serdar...

23 yaşına giren Tuncay...

Deniz Barış...

Bu listeye son olarak Kemal Aslan ve Chritoph Daum da eklendi.

Fenerbahçe'de kafasında yumurta kırılıp, un dökülmeyen kalmamıştır herhalde...

Brezilya usulü doğumgünü kutlamasıymış bu.

Brezilya takımlarında böyle sahneler yaşanıyor mu bilmiyoruz ama Fener'de bu işin abartıldığı kesin.

Doğumgünleri ikişer ikişer mi kutlanıyor ne, her hafta yumurtalı-unlu fotoğraflar gazetelerde.

Brezilya usulü doğumgünü kutlamak yerine Brezilya usulü futbol oynamayı deneseler... diyeceğim ama Fenerbahçe'nin futbolu zevk veriyor. En iyisi ilk doğumgünü olanı katrana bulayıp, tüy döksünler...

Teksas usulü kutlama olur!

Arena ve İmamoğlu

Arena'yı izlerken aklıma bir şey takıldı. Neden gıda terörü yaratan markalar teşhir edilmez?

Ya da neden sağlıklı üretim yapanların ismi açıklanarak ödüllendirilmez?

Çünkü yasak! Gizli reklam olur.

Farelerin cirit attığı yerde sucuk üreten markayı bilmeye tüketici olarak hakkımız yok mu?

Bilelim ki o markayı almayalım.

Diğer yandan hijyenik ortamda sucuk üreten bir firmayı da ekrana getirdi Arena.

Firma alkışı hak ediyordu, o kadar temiz!

Kim bunlar diye gözümü dört açıp izledim.

Gizli reklam olur diye Arena'nın özenle sakladığı marka tek bir karede, köşede bir yerde gözüktü:

İmamoğlu'ymuş.

Daha önce duymamıştım.

Arena'nın RTÜK nedeniyle yapamadığını ben burada yaptım, İmamoğlu'nun adını açıkça yazıp, başlığa taşıdım.

Fareler içinde sucuk üreteni görseydim onu da yazardım...

(Uğur Dündar yıllar sonra bile ekranda yaptığı işlerle dimdik durmayı biliyor. Ne çizgisinde bir sapma, ne de yorgunluk var. Türk televizyonlarında Arena'nın ne kadar önemli bir program olduğunu her hafta kanıtlıyor. Tebrikler.)

TARİHTE BUGÜN

1 YIL ÖNCE

26 Ekim 2004

YTL tanıtıldı

1 Ocak 2005'ten itibaren kullanılmaya başlanan Yeni Türk Lirası'nın madeni ve kağıt paraları ilk kez tanıtıldı.

26 Ekim 1995

10 yıldır ABD'de

Tarkan'dan sonra Kenan Doğulu da eğitim için Amerika'ya gideceğini açıkladı. Doğulu, Boston'da sinema ve televizyon okuyacağını söyledi.
Yazarın Tüm Yazıları