Sinan Akçıl haksız, peki Naim Dilmener haklı mı?

Müzik eleştirmeni Naim Dilmener’in Sinan Akçıl’ın sesini hiç beğenmediği, yıllardır eleştirdiği sektörde bilinen bir gerçek.

Haberin Devamı

Geçmişte yazdığı yazılar nedeniyle Naim Dilmener’i müzik şirketinin patronuna şikayet etmişliği bile var Sinan Akçıl’ın.

Ben DMC sanatçısıyım, hakkımda Hürriyet’te nasıl böyle yazılar çıkar? Daha ne kadar müsaade edeceksiniz bu duruma?” diyerek.

Hafta sonu Hürriyet’teki yazısında Naim, Sinan’ın son şarkıları “Demesinler” ve “Seni Böyle Sevmediler”deki performansını eleştirdi yine.

“Sinan Akçıl’da ses yok. Ya da var da, şarkı söylemeye yetmeyecek kadar zayıf. Böyle bir sesle konuşabilir, sohbet edebilir, haberleşebilir, iletişim kurabilir ama şarkı söyleyemezsiniz” diye yazdı.

Sinan bu kez hayranları üzerinden tehdit etti Naim’i...

Birçok şeyi alttan alıyoruz diye rahat dolanmasınlar. Fanlara ve sevenlerime kimseyi hedef göstermedim bugüne kadar ama canım sıkılırsa çok fena can sıkarlar” dedi.

Haberin Devamı

Herhalde yolunu çevirtip dövdürtecek Sinan!

“Rahat dolanma, fanlarım canını sıkar” cümlesinden ben başka bir şey anlamıyorum.

Sinan’ı çok iyi tanırım ve severim, hiç böyle külhanbeyi tavırları yoktur.

O yüzden hiç yakıştıramadım Sinan’a bu tehditkar sözleri.

Eleştirmenin işi tam da budur, beğenmediğini eleştirecek. Bundan dolayı kimsenin gazeteciyi tehdit etme gibi bir hakkı olamaz. Ben de magazinden sinemaya, şarkıdan şehir hayatına kadar beğenmediğim, eksik gördüğüm her şeyi eleştiriyorum.

Günün birinde tehdit edilsem, eminim ilk yanımda duracaklardan biri olur Sinan.

Bu yüzden Sinan’a bu üsluptan derhal vazgeçmesini öneriyorum.

Tabii bir tavsiye de Naim’e...

Biz köşe yazarları kin ve intikam duygularıyla klavye başına oturamayız.

Hiçbir polemiği kişiselleştirmemeli, kan davasına dönüştürmemeliyiz.

Sinan Akçıl’la ilgili tek bir iyi yazın yokken sistemli bir şekilde ‘çakıyor olman’, biz okurlarının gözünde “Aralarında husumet var, bu yüzden objektif yazmıyor” duygusunu güçlendirir.

İkinci tura göre yaz tatili planları

Okullar 8 Haziran’da kapanıyor, bir sonraki hafta sonu bayram tatiline denk geliyor.
Ondan sonraki hafta sonu 24 Haziran seçimleri...
Okulların kapanmasıyla birlikte bayram tatilini de birleştirenler haziranda yıllık tatillerini yapacaklar.
Peki ya seçim ikinci tura kalırsa?
8 Temmuz’da bir daha sandığa gideceğiz.
Temmuz başı için tatil planlayanlar “Acaba?” diye düşünüyorlar şimdi...
Yurtdışı tatili planlayanlar, turizm acentelerine para yatıranlar ne yapacağını kestiremiyor.
Turizm ister istemez etkilenecek bu “İkinci tura kalır mı?” belirsizliğinden...

Haberin Devamı

33 dakika

Futbol Federasyonu ne karar verse beğenilmeyecekti.
Fenerbahçe hükmen mağlup sayılsa, Fenerliler ayağa kalkacaktı.
Beşiktaş hükmen mağlup ilan edilse, onlar ayaklanacaktı.
Bu yüzden karar açıklanmadan dedim ki; “Hiç heyecanla beklemeyin, bu maç kaldığı yerden seyircisiz devam eder”...
Federasyon aynen o kararı verdi, “Buyurun size 33 dakika, kozlarınızı paylaşın” dedi.

Doğrusu buydu Gülben

Mahkeme kararı olmasına rağmen Gülben Ergen’le ilgili yorumlarına devam eden Erol Köse’nin 3 günlük hapis cezası kesinleşmek üzereyken Gülben’den davayı geri çekmesini rica etmiştim.
Erol Köse’nin özrünü bu köşeden aktarmış, herkesi hapse attıran isim olarak anılmanın Gülben’e de zarar vereceğini söylemiştim.
Gülben Ergen dün “Size kırgınlığım geçmedi ama özrünüz başım üstüne” diyerek şikayetini geri çektiğini açıkladı.
Böylece Erol Köse hapis yatmaktan kurtuldu.
Doğrusu buydu Gülben... Sana yakışan da buydu...

 

Yazarın Tüm Yazıları