Paylaş
Paris’in gece hayatını bitiren bu iki faktör şimdi İstanbul gece hayatını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Geçen ay Le Monde gazetesi Paris’i “Avrupa’nın sıkıntı başkenti” ilan etti...
Çünkü bir zamanların eğlence başkenti Paris artık gece 23.00’te uykuya yatıyor.
Paris ışıkların şehri değil artık.
Hem kulüp sahipleri hem de gençler Paris’i artık daha az neşeli, daha ciddi ve burjuva olarak görüyorlar.
Bunun en büyük nedeni de önce gürültü yasağı, sonra sigara yasağı...
Pek çok semtteki barlar, gece kulüpleri komşuların “gürültü yapıyorlar” şikayetleri üzerine ağır para ve kapatma cezaları almış.
Önce müziğin sesi kısılmış Paris’te, tıpkı İstanbul’da olduğu gibi... Sonra da üzerine sigara yasağı binmiş.
Keyfine düşkün Parisliler’i bu da rahatsız etmiş.
Kapıların önüne sigara içmeye çıkan tiryakilerin gürültüleri yüzünden pek çok semt barı şikayet edilmiş.
Hatta sokağa taşan bar müşterilerinin üzerine yumurta atan, su döken semt sakinleri bile çıkmış.
Bu yüzden Paris bugün Avrupa’da “gece cazibesi” bakımından Londra, Amsterdam, Barcelona ve Berlin’in gerisine düşmüş durumda.
Geçenlerde Sabah New York Times’da bu konuda ilginç bir yazı vardı.
Şimdi Paris’in gece hayatını canlandırmak için geçtiğimiz yıllarda bizzat yasakları koyan belediye kolları sıvamış.
Oluşturdukları komisyonlarla eğlenmeyen, domestik bir hale dönüşen şehrin gece hayatını yeniden renklendirmeye çalışıyor yerel yöneticiler...
Yakın gelecekte İstanbul’un Paris’le benzer kaderi paylaşmaması kaçınılmaz gözüküyor.
Gürültü ve sigara yasağı sonrasında 3-5 yıl sonra İstanbul da geceleri ölü bir şehre dönüşebilir.
Bunun için öncelikle TURYİD (Turizm, Restoran ve Kulüp Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) İstanbul gece hayatının geleceğine dönük projeksiyonlar üzerine ciddi şekilde çalışmalı.
Geçen hafta TURYİD’e yeniden başkan seçilen Sunset’in sahibi Barış Tansever’in bu dönem en çok bu konuya kafa yorması gerekiyor.
Oyuncular sigara yasağına karşı Taksim’e yürüyecek
Kara kışla birlikte sigara tiryakileri burnundan solur hale geldiler.
“Tamam sigarayı kapı önlerinde içeceğiz ama bu soğukta dışarıda durmak mümkün değil. İçeride içemiyoruz, dışarıda içemiyoruz bu nasıl özgürlük” diye isyan ediyorlar.
“Sigara kanserden öldürüyor, bu yasak zatürreden” diyorlar.
Konuştuğum pek çok sanatçı, oyuncu arkadaşım söylüyor bunu...
Gece 21.00’den sonra serbest olsun, diyen var.
Disiplinli Almanlar bile bu yasağa isyan etti, diyen var.
Sigara içenlere özel bölüm açılmasını isteyen var.
Sanatçı ve oyuncular sonunda sigara yasağına karşı seslerini yükseltmeye karar verdiler.
Facebook ve Twitter üzerinde örgütlenecekler ve bir kereliğine mahsus Galatasaray’dan Taksim’e protesto yürüyüşü yapacaklar.
Taksim anıtına dev boyutlarda siyah bir dal sigara bırakmayı bile planlıyorlar.
İşin mimarı Yahşi Batı’nın Şerif Lloyd’u, yani Zafer Algöz...
Yardımcısı Önder Açıkbaş...
“Sigara içmeyin, sigara kötü bir şey ama içenin de bir hakkı olmalı” diyecekler.
Böyle bir protesto olursa Okan Bayülgen’in de en ön sırada yürüyeceğinden eminim...
iPad ne zaman Türkiye’de...
Apple’ın yeni oyuncağı iPad, Steve Jobs tarafından tanıtıldı.
Bizim gazeteler de geniş şekilde yer verdiler bu klavyesiz, dokunmatik laptop’a...
Cep telefonlarında Iphone nasıl bir devrim yaptıysa, iPad’in de laptop’larda büyük bir devrim yapacağı kesin.
Artık klavye tarihe karışıyor, bilgisayarlarımız da dokunmatik olacak.
Diğer üreticiler de iPad’in açtığı bu kapıdan hızla girecek gözüküyor.
Ancak koca koca yapılan haberler de iPad’le ilgili her şeyi öğrendik de tek bir şey öğrenemedik; Türkiye’de ne zaman piyasaya çıkacağını...
Hiçbir gazetede bu bilgi yoktu.
Amerika’da 499 dolara satılacak iPad, Türkiye’de kaça satılacak, ne zaman piyasaya çıkacak muamma...
Ama problem gazetelerden çok Apple Türkiye’de gözüküyor.
Apple’ın Türkiye temsilcisi Bilkom’dan bu konuda bilgi almak için dün saatlerce uğraştım, ben de bir sonuca ulaşamadım.
Paylaş