Paylaş
O zaten dünden razı muhabbete...
“Ulan o yazı öyle mi yazılır” diye başlardı...
Hangi konu olursa olsun sunturlu küfürler savururdu...
Ağzından düşürmediği sigarasıyla bize anılarını anlatırdı...
Ankara Siyasal’da pek çok ünlü ismin hocasıydı; Mesut Yılmaz, Abdüllatif Şener, Mehmet Ağar gibi...
Aslında Sıfırcı Hoca lakabının aksine kimseye sıfır verdiği görülmemiş hocalığı döneminde.
Tek bir öğrencisine sıfır vermiş: Abdullah Öcalan’a...
Bu yüzden de “Sıfırcı Hoca” diye anılır olmuş.
Son röportajlarından birini halkınhabercisi.com sitesinde Deniz Bilgen Çakır’a beş ay önce vermişti Kurthan Hoca...
Bu olayı da şöyle anlatmıştı:
Okuldan bahsetmişken öğrencilerinizden bahsetmemek olmaz. Siz bir dönem siyasetine damgasını vuran kişilerin hocasısınız.
- Yani... Mehmet Ağar, Mesut Yılmaz, Abdüllatif Şener öğrencilerimdi.
Görüşüyor musunuz eski öğrencilerinizle?
- Bazen doktora derslerine misafir olarak çağırıyorum. O kadar...
Bir öğrenciniz daha var sizin, “Sıfırcı Hoca” lakabınızın nedeni...
- Abdullah Öcalan... Sıfır verdiğim tek öğrenciydi.
Nasıl bir öğrenciydi peki?
- Vallahi bilmiyorum. Derse girmezdi ki. Sıfır vermemin nedeni de, imtihana girmedi. Dağa çıktı...
Biz üniversitede derslerine giren öğrencilerinden olmadık ama Hürriyet koridorlarında iyi zaman geçirdik Kurthan Hoca’yla...
Sıfırcı Hoca’nın Not Defteri diye ünlülere puanlar verirdi...
Gündemle ilgili hazırladığı anket soruları zeka kokardı...
Ünlülerin isimlerindeki harflerin yerini değiştirerek komik/eleştirel sözcükler üretirdi...
Eğlenceliydi...
Gözlerimle görmüşlüğüm vardır, pisuvarda iki elini duvara koyarak işerdi. Kendisini garip garip süzenlere de; “Doktor ağır kaldırmamı yasakladı” yanıtını verirdi...
Yıllar sonra 6-7 ay önce Cihangir’de gördüm Kurthan Hoca’yı...
Dün de kaybettik... Meğer vedalaşmışız da haberimiz yokmuş...
İDO’dan anons: Kalp sorunu olanlar ilacını alsın...
Pazar günü Avşa-Yenikapı seferini yapan feribotta yapıldı bu anons...
Çünkü o sırada lodos fırtınası yüzünden feribot bir sağa bir sola yatıyor, insanlar geminin içinde çığlık çığlığa bağrışıyorlardı.
Koltuklarından yerlere düşenler, sağa sola çarpanlar...
Yaşlı bir amcanın yere düşerek kolu kırılmış...
Yerlerde yuvarlananlardan biri de Nez’in 86 yaşındaki babaannesi olmuş.
Kadıncağız koltuğundan düşerek yerde yuvarlanmış, neyse ki diğer yaşlı amca gibi şanssız değilmiş, bir tarafına bir şey olmamış.
Bu arada gemide anons yapılmış; “Kalp sorunu olanlar lütfen ilacını alsın” diye...
Merak ediyorum İDO feribotları sefere çıkmadan önce hava ve deniz durumuna bakmıyorlar mı?
Pazar günü sabahtan itibaren fırtına vardı...
Buna rağmen İDO, seferleri iptal etmeyerek insanların can güvenliğini neden riske atıyor?
Ne olursa olsun sefer yaparız mantığı, para hırsı...
Bu da mı bize özelleştirmenin faturası?
TV8’le devam...
Bu yıl TV8’de yok musun? diyen meraklı okurların merakını gidereyim...
Varım... Böyle Bir Şey Var mı devam ediyor... Geçtiğimiz sezon 10.30-13.00 arası yapıyorduk programı.
Bu sezon aynı saatte Seda Sayan var TV8’de, Böyle Bir Şey Var mı ise 13.30-15.00 arası canlı yayınlanacak...
Değişiklik bu kadarla sınırlı değil...
Geçen yıl programa Gamze Karaman’la başlamış, Sema Eren’le bitirmiştik.
Bu sezon programda yalnızım...
Magazinden medyaya, kültür sanattan spora kadar gündemdeki isimleri yalnız ağırlayacağım...
TV8’de yeni yayın dönemi 1 Ekim’de başlıyor; Seda Sayan, Trophy Türk, Böyle Bir Şey Var mı hep birlikte 1 Ekim’de izleyici karşısındayız.
Okan Bayülgen’in merakla beklenen yarışma programı ise ekim sonunda başlayacak.
Paylaş