Paylaş
Neden sadece cenazelerde gördüğümüz konusunda Şevket Altuğ’dan yanıt geldi.
Uzun bir aradan sonra Dostlar Tiyatrosu’ndan arkadaşı olan Dursun Ali Sarıoğlu’nun cenazesinde ortaya çıkmıştı Şevket Altuğ...
Ben de 75 yaşındaki oyuncunun tıpkı Şener Şen gibi neden kendini seyirciden sakladığını sormuş, bunun haksızlık olduğunu söylemiştim.
Çok sevdiğim Şevket Abi konuyla ilgili yanıt verdi.
Hem de ne yanıt...
Bütün televizyon ve dizi sektörünün bu kısacık yanıttan çıkaracağı çok ders var.
Haberinial adlı YouTube kanalında dün yüklendi bu görüntü...
Elif Yeşilalioğlu ve Yiğit İlker Arıkan adlı iki genç meslektaşım Şevket Altuğ’un kapısını çalmış ve bu konuyu sormuşlar.
Şevket Altuğ da “sizi neden göremiyoruz” sorusuna aynen şu yanıtı vermiş: “Türk toplumunun değerleri değişti. Türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. Yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam.
Eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler...
Bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor.
Bütün erkekler sakallı.
Bizim zamanımızda sakal rol gerekirse bırakılırdı. Bu ortamda ben olamam.
Çünkü biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık.
Böyle bir senaryo ile karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim. Ama karşılaşacağımı da pek zannetmiyorum”...
Şevket Abi’nin söyledikleri önemli.
Özellikle;
“Biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık” sözleri...
Gerçekten de düşününce “Gülen Gözler”, “Şekerpare”, “Perihan Abla”, “Süper Baba” aynen öyle işlerdi...
Ama ben hâlâ aynı fikirdeyim Şevket Abi...
Tamam televizyon olmasa da sinemada, Puhu’da BluTV’de illa seni izleyeceğimiz hikayeleri çekecek yapımcılar yönetmenler var...
Meğer Naz Elmas dersine çalışmış
Naz Elmas’ın “Tut
Yüreğimden Anne” filminde
bir otizmli çocuk annesini canlandırmasına rağmen otizmden hastalık olarak bahsetmesini eleştirmiştim geçen gün.
Naz’ın dersine çalışmamış olmasına şaşırmıştım.
Neden?
Çünkü biz bugüne kadar
bütün otizm derneklerinden, bütün otizmli çocuk sahibi anne-babalardan otizmin hastalık değil farkındalık olduğunu öğrenmiştik.
Otizmli çocukların, akranlarından farklı olarak yaşamlarını idame ettirmeye çalıştıkları yazılıp çizilmişti...
Naz Elmas konuyla ilgili yerli yabancı dokümanlar gönderdi bana; hepsinde otizmden hastalık olarak bahsediliyor...
Naz, “Ben asla bu konunun
uzmanı değilim ama film öncesinde o kadar çok çalışıp, o kadar çok
okudum, o kadar çok otizmli
anneyle bir araya geldim ki bunun hastalık olduğunu onlar
söylüyor” dedi...
Bu tıbbi terminoloji ikimizi de aşar ama otizme hastalık diyenler mi haklı, farkındalık diyenler mi bilmiyorum.
Belki bu vesileyle konunun
netleşmiş olmasını sağlarız.
Bu arada Naz Elmas’ın
filmdeki oyunculuğunu da filmi izleyen herkesin çok beğendiğini söylemeliyim.
“Tut Yüreğimden
Anne” filmini izleyip intihardan vazgeçen otizmli çocuk anneleri
bile varmış.
Son not olarak, filmin hâlâ vizyonda olduğunu söyleyeyim.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş