Paylaş
Mahkeme yoluyla 18 siteye de erişimi engelletti.
Bu karara itirazım var.
Google arama sonuçlarından haberleri çıkartmak, hakkındaki olumsuz haberleri internetten temizletmek bir sektöre dönüştü...
Bunu yapan firmalar var artık.
Bir de hukuk yolunu tercih edenler var.
Seray Sever’in 6 yıl önce reyting aldığı ama bugün hoşlanmadığı görüntülerini o internet siteleri mi çekti, gazeteciler gizlice mi kaydetti?
Seray kendi şovunda Ali Poyrazoğlu’yla birlikte gerçekleştirdi onu...
Şimdi “iş kadını kimliğine zarar verdiği için” rahatsız olduğunu söylüyor.
O zaman herkes hoşlanmadığı her görüntüsünü sildirmek için dava açsın.
Geçmişteki aşk haberim kariyerime zarar veriyor diyen, internet sitelerine erişimi engelletsin...
İş dünyasından biri çıkıp eski ortağımla ilgili haberler ticari faaliyetlerime zarar veriyor desin...
Spor dünyasından biri çıkıp geçmişte attığı yanlış adımları sildirmeye çalışsın...
İnternet sitelerinin bütün arşivlerini toptan silin bari...
Ortak hafızamız diye bir şey kalmasın.
Üzgünüm, Seray da istediği kadar internet sitelerindeki görüntüleri kaldırtsın, Ali Poyrazoğlu’nun poposunu avuçladığı sahneler bizim ortak hafızamızda duruyor.
İş kadını kimliğine geçmişte yaptığın işleri sildirtmekle değil, bugün ve gelecekte yapacağın başarılı işlerle sahip olursun sevgili Seray...
THY iki yılda bir kıyafet değiştiriyor...
THY’de kıyafet tartışmasında, toz duman arasında asıl tartışmamız gerekeni atladık.
THY neden sürekli kıyafet değiştiriyor?
İki üç yılda bir, yeni kıyafetler tasarlanıyor THY için...
Kurum, halen kullanılan kıyafetlerden memnun değil mi ya da bunların modası mı geçti de yeni bir kıyafet arayışına girildi yeniden.
2005’ten bu yana üç ayrı modacıyla çalıştı ve kıyafet değiştirdi THY.
Dilek Hanif dördüncü olacak.
8 yılda dört modacı...
Ortalama 2 yılda bir kıyafet değiştirilmesi demek bu.
Eylül 2005’te Cemil İpekçi’yle anlaştı THY.
2 bini uçuş, 5 bini yer personeli olmak üzere 7 bin çalışan için kıyafetler hazırladı İpekçi. Ayrıca battaniyeleri falan da tasarladı.
Ocak 2008’de THY’nin 75. yılında kıyafetleri Vakko hazırladı... Vakko açılan ihaleyi kazanarak üstlendi bu işi...
Sonra ihale işi birden kalktı!
Neden kürdan bile alırken ihale açan THY, kıyafetler için ihale açmaktan vazgeçti, bilinmiyor...
Vakko’dan bir yıl sonra, 2009’da Faruk Saraç hazırladı bu kez kıyafetleri...
Bugün hâlâ kullanılan Saraç’ın tasarımları.
Faruk Saraç o dönem; “Üniformayı çok fazla değiştirmek iyi bir algı yaratmaz. Eğer beğenirlerse bir ömür boyu çalışabiliriz. Benim yaptığım işler ömürlüktür” dedi... Ömürlük olmadı ama son yılların en uzun kullanılan üniforması oldu Saraç’ınkiler.
Şimdi 4 yıl aradan sonra bir kez daha değişiyor kıyafetler. Yol kazası yapmazsa Dilek Hanif hazırlayacak...
THY kadar kıyafet değiştiren başka havayolu şirketi var mı merak ediyorum?
Bu işin neden ihalesiz verildiğini de...
Ölmeden de alkışlanır...
Yaşarken kıymet bilmek pek becerebildiğimiz şey değildir.
Bu yüzden de neredeyse her cenazenin ardından, “Keşke rahmetli hayattayken de bunlar yapılsa, bu kalabalık toplansa, bunlar söylenseydi” denir...
İşte Beşiktaş Belediyesi 4 yıldır bu kötü alışkanlığımızı değiştirmeye çalışıyor.
Yılmaz Güney’den Adile Naşit’e, Kemal Sunal’dan Nazım Hikmet’e, tiyatronun, sinemanın, sanatın kaybettiğimiz isimlerinin yanı sıra, hayatta olan ustalara da saygı geceleri düzenliyorlar.
Aydın Boysan, Halit Kıvanç, Müjdat Gezen, Yıldız Kenter, işte son olarak Zeki Alasya...
Bu değerleri kaybetmeden onlar için güzel geceler düzenleniyor.
Sevenleri, hayranları, ailesi, dostları o gecede ustaları yalnız bırakmıyor.
Öldükten sonra değil ölmeden yaptıkları için alkışlıyorlar sanatçıları.
Beşiktaş Belediyesi Başkanı İsmail ünal’a tebrikler.
4 yıldır bu güzel geceleri sürdürdüğü, Türkiye’nin önemli değerlerini yaşarken alkışlattığı için...
Yeni Ebru Gündeş...
Ebru Gündeş, son konserinde “Bir zamanlar elbiselerimle alay etmişlerdi” diye bir anektod düşmüş...
Aslında “O alay ettiğiniz kaküllü genç var ya” diyerek geçmişin intikamını alıyor...
Bu yeni bir Ebru Gündeş...
Reza Zarrab’la evliliğinden sonra kendini farklı konumlayan bir Ebru Gündeş...
Para mevhumunu geçmiş, maddi olarak rahatlamış, eşinden en pahalı evler, hediyeler alan bir sanatçı o...
Geçen hafta konserinde Kim Kardashian’ın modacısının diktiği elbiseyi giymiş.
Daha sonra Lübnanlı modacı Zuhair Murad’ın kıyafetiyle ‘göz kamaştırmış’...
Daha sonra Alexander McQueen imzalı bir elbise giymiş.
Monique Lhuillier imzalı tuvaletiyle bizimkilerle falan değil Halle Berry ile pişti olmuş...
Son konserinde de Lanvin imzası taşıyormuş üzerinde...
Yeni Ebru Gündeş dediğim bu... Kimsenin giymediğini giyen, sosyetenin bile tercih sınırlarını zorlayan biri oldu.
Bakıyorum kendisini dinlemeyene gelenler de değişiklik gösteriyor artık.
İş dünyası, sosyetenin ünlü isimleri, oyuncular Günay’daki konserlerinde masaları doldurdular.
Eskinin kaküllü genç kızı şimdi zenginler kulübünde kabul görmenin keyfini yaşıyor.
Sesi ve şarkıları zaten müthişti...
Şimdi kendini konumlandırdığı yeni pozisyonuyla bambaşka bir hale dönüştü.
Yeni Ebru Gündeş demem bundandır.
Paylaş