Paylaş
Mocanlar’a ait olan köşkler... Cumhuriyet’in ilk zenginlerinden Nuri Demirağ’ın adıyla anılan koru...
Sonraki yıllarda işadamı Demir Karamancı’ya geçmişti. Karamancı Ailesi, 1985’te koruyu Araplar’a satmıştı. 1988’de koruyu açık artırmayla alan Süzer Ailesi, “İleride belki 5 yıldızlı bir otel yapabiliriz” açıklamasında bulunmuştu... Ama orası 1. derece tarihi eser ve SİT alanı olduğu için bu “hayali” bugüne kadar kimse gerçekleştiremedi. Bu korunun içinde 150 yıllık tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nü bugüne kadar gelip geçen bütün bu aileler korumayı başardı. Ta ki günümüze kadar... Yakın geçmişte TMSF’ye geçtikten sonra koru açık artırmayla Cengiz İnşaat’a geçti... 19 milyon 200 bin liraya satışa çıkan koru, ihalede 31 milyon 690 bin liraya satıldı. Hani 17 Aralık tapelerinde millete küfrettiği iddia edilen ve üçüncü havalimanı inşaatını üstlenen şirketlerden olan Cengiz İnşaat’a...
Ve önceki gün bu korunun içinde bulunan 150 yıllık Hüseyin Avni Paşa Köşkü yandı bitti kül oldu... Bilmeyenler için söyleyeyim, Fethi Paşa Korusu halka açıktır ama söz konusu köşkün bulunduğu arazi özel mülkiyettir. Kimse giremez, etrafı kapalıdır...
Yani birileri izmarit atmış da yangın çıkmış, mangal yapmış da köşkü tutuşturmuş durumu söz konusu değildir. Orada çıkan yangının temel sorumlusu köşkün ve arazinin yeni sahiplerinden başkası değildir. Şimdi Cengiz İnşaat “yangından” sonra yaptığı açıklamada diyor ki; “Aslına uygun olarak köşkü yeniden yapacağız...” İyi de bunu isteyen kim? Yapmanız gereken, köşkü aslına uygun olarak yeniden yapmak değil...
Aslını 150 yıllık tarihine saygı göstererek korumaktı... Bunu yapmadınız... Sorumluluğunuz altındaki bu şehrin tek taş mücevherlerinden birinin yok olmasına neden oldunuz. Şimdi aslına uygun olarak yeniden inşaa edin...
Nasıl olsa ortada tarihi bir yapı yok artık, istediğiniz gibi sağından solunda 5-10 metre taşın, yüksekliğini artırın... Bu arada korunun içinde ağaçları kesip yanına bir kaç da villa kondurun... Tarih boyunca Fethipaşa Korusu’na kimsenin yapamadıklarını yapın...
İster otel yapıp işletin, ister villa yapıp satın... Ama mutlaka yanına bir AVM kondurmayı unutmayın!
Nasıl olsa şehir yanmış, bir köşk yansa çok mu...
Final tahminim: Almanya-Arjantin
Dünya Kupası’na Şili’nin penaltılarla Brezilya’ya kaybetmesine üzüldüm. TRT spikerleri, yorumcuları, Fatih Terim bile koyu Brezilyalı çıktı. Oysa çeyrek finali hak eden Şili’ydi... 120. dakikada topları direkten döndü, penaltılarla kaybettiler. Ancak kurtarıcı olarak eski Galatasaraylı Jo’ya sarılan bu Brezilya’nın işi zor... Muhtemelen yarı finalde Almanya’yla karşılacaklar ve elenip gidecekler. Benim Dünya Kupası tahminim ise Almanya-Arjantin finali...
Brezilya-Almanya ve Hollanda-Arjantin yarı finallerinden sonra finale Almanya- Arjantin çıkar diye düşünüyorum. Kim kazanır derseniz onu da söyleyeyim: Almanya...
Ne demişti İngilizler’in efsane futbolcusu Gary Lineker: “Futbol basit bir oyundur... 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı sonunda her zaman Almanların kazandığı bir oyundur.”
Eski Okan bunu yapmazdı
Okan Bayülgen neden gergin... Neden sinirli...
Son bir yıldır bakıyorum da eski Okan gibi değil. İster Gezi Parkı sonrasına bağlayın, ister özel hayatına, ister olmayan TV8 macerasına ve iş hayatına...
Bilemiyorum neden kaynaklanıyor ama bir gerginlik yaşadığı kesin... Mesela benim tanıdığım eski Okan şu çürük domates ödüllerine hakaret etmek, sinirlenmek yerine güler geçerdi... Hatta o ödül törenine gider, sahneye çıkıp kendisine ödülü verenleri orada iğnelerdi... Ama bakıyorum bugünkü Okan gidemiyor. Gidemediği gibi ödülü verenlere hakaret ediyor.
Sevgili Okan, yeni yayın döneminde Star’la anlaştın ve o kanalda çok iyi bir döneme başlayacağından şüphem yok...
Ama bir tek koşulla: Lütfen şu yazı iyi geçir...
Güzel bir tatil yap, kafanı dinle, gerginliklerinden arın ve eski Okan olarak çık karşımıza...
Ömer Abi!
TRT spikerleri Dünya Kupası maçlarını anlatırken "Ömer Abi, Ömer Abi" deyip duruyor...
Bu nasıl bir üsluptur...
Şili'nin oyunu nasıl Ömer Abi ...
Ömer Abi aşağı, Ömer Abi yukarı...
Üründül demek varken...
Ömer Üründül demek varken...
Ömer Bey demek varken...
Ömer Abi...
Sanki kahvede beraber maç izliyorlar.
TRT yönetiminden kimse de bu sokak muhabbetinden rahatsız olup, "Beyler siz ne yapıyorsunuz?" demiyor...
Sevgili TRT spikeri arkadaşlar; tamam Ömer Üründül sizin abiniz olabilir, çok yakın bulabilirsiniz kendinize... Bu yakınlığı merak eden 4-9 Haziran 2010 tarihli Güney Afrika Dünya Kupası yazılarıma açıp baksın...
Bu yakınlığı laubali şekilde ekrana taşımak ne...
Rio'da size mutluluklar, bize doğru dürüst maç anlatın yeter.
Paylaş