Paylaş
Nasıl sürpriz olmasın, Ata’nın ailesinin, annesinin, en yakın arkadaşlarının bile haberi yokmuş işin boşanma noktasına geldiğinden...
Ailesi için bile sürpriz olan bu karar inanlar için nasıl sürpriz olmasın?
Boşanma haberinin geldiği çarşamba gününün akşamında restoranlarda, kafelere, barlarda, neredeyse şehrin bütün masalarında bu boşanma haberi konuşuluyordu.
En ağır masalarda bile, muhabbetin bir yerinde “Duydun mu Ata’yla Özge boşanmış”a geldi laf...
Çarşamba akşamı Deliha’nın galasında da herkesin acaba detay öğrenebilir miyiz diye kulaktan kulağa konuştuğu buydu.
Deliha’nın yapımcısı da Ata’nın filmlerini yapan BKM olunca, acaba galada bir boşanma dedikodusu var mı diye kulaklar kabartıldı...
Çiftin tek açıklaması “şiddetli geçimsizlik” olunca her kafadan aynı bir senaryo çıktı.
* Kadınlar bu boşanma haberine çok daha fazla üzülmüş gözüküyor çünkü çiftin birbirine çok yakıştığına en çok onlar inanıyorlardı...
* Boşanma haberine en çok şaşıranlar arasında geçen ay Ata’nın ilk Açıkhava konserini izleyenler başı çekiyorlar. Çünkü o konserde Ata eşini sahneye çağırmış ve çiftin “mutlu aile pozu”nu uzun uzun alkışlamıştı seyirci.
* Konseri izleyenlerin birbirine sorduğu tek soru varB “Geçen ay sahnede sarmaş dolaş olan çift ne oldu da 1,5 ay sonra boşanma noktasına geldi?”
* Erkeklerin kafa hemen aldatma konusuna çalışıyor. Böyle ani bir boşanmanın çiftlerden birinin aldatması sonucu olabileceğine kesin inanıyorlar.
* Özge’yi çok değil ama Ata’yı yıllardır tanırım, bekarken bile öyle çapkınlık yapayım, bu gece onunla diğer gece bununla gezeyim derdinde olan biri değildi. Çapkınlık mı, rakı-balık mı desen ikincisini tercih edecek bir erkek, evliyken neden ihanet etsin?
* Özge’nin de böyle bir şey yapacağına ihtimal vermediğim için ihanet yüzünden bu evliliğin bittiğine inananlardan değilim.
* Kadınların daha can yakıcı olduğunu söylemeliyim. Böyle bir boşanmada çiftlerin cinsel hayatlarını ilk sorgulayan nedense kadınlar oluyor hep...
* “Özge mi bitirdi bu evliliği, Ata mı?” sorusu da en çok tartışılan konulardan biri... Erkekler de kadınlar da, anlaşarak boşanma işinin yüzde 100 anlaşarak olacağına inanmıyor.
* Çarşamba akşamı dama taşı gibi oradan oraya gittiğim mekanlarda gündem hep buydu... Çarşamba akşamı şehir bunu konuşurken, Ata’nın yalnız kalmak isteyerek telefonlarını kapadığını ve kendine bir kadeh rakı koyduğunu öğrendim.
Önce dekoltesine bayıl sonra dekolteyi isteme
İşte tipik bir Türk erkeği sendromu: Sinan Akıman, dekoltesini kaldıramadığı için Ivana Sert’ten ayrıldığını açıklamış.
“Bravo ne düzgün adam” dememizi mi bekliyor?
Kusura bakmasın de diyemeyiz...
Sevgilisinin dekoltesini kaldıran adamlara ne diyeceğiz o zaman?
Ben bu erkekleri gerçekten anlamakta zorlanıyorum.
Kadını önce dekoltesiyle, görüntüsüyle, giyimi kuşamıyla, aklıyla, tarzıyla beğen...
Sırılsıklam aşık ol...
Elde etmek için kırk takla at...
Sevgili olduktan, evlendikten sonra da baştan aşağı değiştirmeye kalk...
Dekolte giyme, bununla sokağa çıkma, onu giy bunu çıkar demeye başla...
Hangi hakla?
Sinan Akıman hangi Ivana Sert’e aşık oldu? Hangi Ivana Sert’le aşk yaşadı bunca zaman?
Baştan aşağı kapalı, sıfır dekolte giyen bir Ivana’ya mı? Yoksa görüntüsü, güzelliği ve seksapalitesiyle her zaman konuşulan Ivana’ya mı?
Tabii ki çifltlerin birbirleri üzerinde söz söyleme, giyimine kuşamına yorum yapma hakkı vardır.
Ama onu tepeden tırnağa değiştirmeye kalkmak...
Hele hele değiştiremedikten sonra “dekoltesini kaldıramadığım için ayrıldım” türünden bir açıklama yapmak hiç dürüst bir yaklaşım değildir...
Ben bu sözü evliliğe giden bir ilişkiyi çocukça bir şekilde bitirme çabası olarak gördüm.
Belli ki Sinan Akıman evlilikten kaçmak istemiş, ilişkiyi bitrmek için de bu saçma sapan açıklamayı gerekçe göstermiş.
Yazık, bu daha da acınası bir hale düşmek demek...
Ivana’nın, “Bizimla değilsin Sinan” diyerek yoluna devam edeceğine şüphem yok...
Neye hazırlandık?
Brezilya’ya maç yapmak için 2 milyon dolar verip, 4 gol yiyerek neye hazırlandık?
Grupta 1 puanla sonuncu olduğumuz ve katılmamız mucizelere bağlı olan 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na mı?
Yoksa ‘yeniden yapılanıyoruz’ yalanıyla Kaf Dağı’nın ardındaki 2018 Dünya Kupası’na mı?
Neye hazırlandık bir bilen var mı?..
Pazar günü karşılaşacağımız bizim gibi hiçbir iddiası olmayan Kazakistan’a mı?..
2 milyon dolar az para mı?..
Bize ne Neymar’dan, bize ne Brezilya’dan...
Federasyon’a bu paraları nasıl ve neden çöpe attığını soran birileri çıkmayacak mı?..
TT Demet
Yeni yetme popçuların 50 lira, 100 lira vererek benim geçen gün kullandığım hormonlu yöntemle Twitter’da TT olduğunu yazmıştım.
Demet Akalın, “Kimmiş onlar açıkla da bilelim, hepimizi töhmet altında bırakma” dedi.
Fan kulüp üyelerinin bazen 6-7 dakikada kendisini TT yaptığını söyledi.
“Hadi bir sosyal deney de seninle yapalım” dedim.
“Tamam” dedi, işareti çaktı ve gerçekten 7 dakika sonra Demet Akalın’ı en çok konuşulanlar listesine soktu hayranları...
800 kişiyle bile TT olunabilen Twitter’da 4 milyon 213 bin takipçisi olan biri için hiç zor değil bu...
Benim kastettiğim, hileye başvuran ‘yeni yetme’ popçulardı zaten.
Demet’e ‘yeni yetme’ diyecek halimiz yok...
Paylaş