Paylaş
Mustafa Sarıgül’ün Ak Parti’den büyükşehir belediye başkan adayı olacağı da şehirde son günlerde kulaktan kulağa fısıldanan konulardan biriydi...
Sarıgül konuyla ilgili bir açıklama gönderdi...
Diyor ki;
“Öncelikle selam ve sevgilerimi iletiyorum.
Gazetenizin bugün yayınladığı köşenizde gerek siyaset dünyasından gerekse başka alanlarda tanınmış kişilerin yaklaşan yerel seçim adaylıklarından söz etmişsiniz.
Gerçi bütün bu söylentileri ‘yerel seçim dedikoduları’ başlığı altında toplumla paylaştığınızı ifade ederek, bu söylentilerin ciddiyeti konusundaki şüphenizi kendiliğinden belirtmiş olduğunuzu görmekteyim.
Buna rağmen hemen ifade etmek isterim ki; Mustafa Sarıgül bu tip dedikodulara özne olmayacak bir siyasi geçmişe sahiptir.
Mustafa Sarıgül siyasete başladığı CHP Gençlik Kolları’ndan bugüne kadar, ‘sosyal demokrasi’nin evrensel ilkelerine inanmış, Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol’daki doğrultu tutarlılığını siyasi ahlâkın en önemli değeri olarak görmüştür.
Ayrıca Mustafa Sarıgül, toplum ve insanlar arasında hiçbir ayrım tanımayan hizmet anlayışıyla, Sosyal Demokrat, Demokratik Sol ve Türkiye Değişim Hareketi’ndeki siyasi eylemleriyle, silinmesi mümkün olmayan derin bir çizgiye sahiptir.
Mustafa Sarıgül garanti olmayan yerden seçime girmez (!) yargısının ise doğru bir tespit olmadığı çok açıktır.
Mustafa Sarıgül bugüne kadar görev aldığı her yere yarışarak, siyasi mücadele vererek gelmiştir.
Milletvekilliğim çok genç yaşta ön seçimle kazanılmıştır. O günkü ön seçimin nasıl bir yarış olduğunu anlamak için o günkü siyasi rakiplerime bakmanız yeterlidir.
Şişli Belediye Başkanı olduğum seçimlerde, aday olduğum siyasi partilerin İstanbul ve ülke genelinde yüzde kaç oya sahip oldukları da bilinmektedir.
Son olarak ülkemizin çok önemli ve ciddi sıkıntılardan geçtiği şu günlerde adaylık dedikodusu yapanları da çok anlamlı bulmadığımı aracılığınızla ifade etmek isterim.
Sevgilerimle,
Mustafa SARIGÜL”
Ne koltukmuş be!
Türkiye’de en değerli şeyin makam koltuğu olduğu aşikâr. İster siyasi, ister STK, ister spor, ister ekonomi alanında olsun, koltuğa yapışan bir daha kalkmıyor. Bakın Aziz Yıldırım’a...
“Ne çektin be!” dedirtecek türden koltuk sevdası...
Hapislere düştü... Sağlığını kaybetti... Yeni evlendiği eşinden ayrı düştü... UEFA’dan ceza aldı...
Tüm bunlar ne için?
Bir koltuk uğruna...
İnsanın “Lanet olsun!” deyip çekip gidesi gelmez mi hiç, vallahi tüm samimiyetimle merak ediyorum...
Burak’la Hazal yakışır
Burak Özçivit’in yeni yayın döneminde “Çalıkuşu” adlı diziyle ekrana geleceği kesinleşti...
Dizinin yapımcısı “Muhteşem Yüzyıl”ı da hazırlayan TİMS...
Yapım, Kanal D’de gösterilecek.
Burak Özçivit dizide Kamuran’ı canlandıracak da, Çalıkuşu demek Feride demek...
Yapımcının Burak’ın partneri olarak bildik bir isim yerine, isimsiz bir oyuncu arayışında olduğu söyleniyor.
Ama bana kalırsa isimsiz bir oyuncu yerine, Feride rolüne Hazal Kaya çok daha fazla yakışır.
Zaten Hazal Kaya hayranları da “Feride’yi Hazal oynasın” diye yazıp çiziyorlar sosyal medyada.
Bence de Burak Özçivit’le Hazal Kaya, romanın ruhuna uyacak şekilde iyi bir partner olabilir...
Yıkılsın İstanbul
Kentsel dönüşümde mahalleler, sokaklar yıkılırken...
Binalar yıkılıp AVM’ler yapılırken...
Emek Sineması yıkılırken... Olası depremde kaç binanın yıkılacağı konuşulurken...
Gezi Parkı yıkılmaya çalışılırken...
Sinan Özen yeni bir single çıkarmış. Adı: “Yıkılsın İstanbul”
Bu yazın değil ama hükümetin şarkısı olabilir.
Paylaş