Paylaş
Bu sezon takımın peşinden Avrupa maçlarına gittik, Arena’da üzüldük, sevindik.
Bu da ligin şampiyonluk maçından notlar...
* Neden Sivasspor maçından sonra eli yüzü düzgün bir kutlama düşünülmedi. Tamam şampiyonuk kutlaması Trabzonsor maçında yapılacak ama seyirci en azından o mutluluğu da sıcağı sıcağına yaşamak istiyordu.
* Her şampiyonluk için 19 bayrak indirilecekti tribünlerin üzerinden ama her bayrağa o kadar uzun metinler yazılmış ki, stadın anonsçusu bile sıkıldı, sonunda 8’den sonra mecburen vazgeçildi.
* “19. şampiyonluğumuz kutlu olsun” yazılı dev bir bayrak açıldı sadece. Bu mudur? Budur...
* Ödül törenleri gibi kutlama organizasyonları da yapamıyoruz biz... İnşallah iki hafta sonra yanılırım.
* Bizim tribünde Kenan İmirzalıoğlu ve Engin Altan Düzyatan da vardı. İki oyuncu sarı-kırmızı kaşkollarıyla şampiyonluğu kutluyorlardı.
* Eskiden Ali Sami Yen’de Kıvanç Tatlıtuğ da sık gelirdi maçlara. Şampiyonluk maçında yok muydu, yoksa localardan birinde miydi bilmiyorum.
* Ata Demirer de artık maçlara gelmeyen oyuncular arasında, Twitter’dan gördüm evde izlemiş maçı...
* Bizim maç kadrosunun Arena’dan şampiyonluk hatırası: Ömer Özgüner, Sinan Tuzcu, Bülent Forta, Dr. Hakan Ertürk, Murat Doğan, Ateş İnce...
Sezon açılmıştır
Yazın habercisi olarak karpuz kabuğunun suya düşmesini beklemek eskidendi...
Şimdi bikinili güzeller magazin sayfalarına düşünce yaz gelmiş demektir.
Dün oyuncu Aslı Tandoğan, Çeşme’de bikinili görüntülendiğine, yeni sevgilisiyle denizde fotoğraflandığına göre...
Yaz gelmiş, sezon resmen açılmış demektir arkadaşlar.
Hayırlı olsun.
Bu arada bu yaz Başbakan’dan ya da hükümetin yetkili ağızlarından birinden, bikini ünlülerle ilgili bir bomba beklemiyor değilim...
Bu yazın magazin gündemine damga vuracak tartışma hükümet kanadından gelirse hiç şaşırmayacağım.
Nail Hoca...
Geçtiğimiz hafta en üzüldüğüm haberlerden biri Nail Satlıgan’ın ölümüydü.
Türk solunun en önemli isimlerindendi.
Kendisiyle hiçbir zaman yakın bir ilişkimiz olmadı.
Zaten öyle bizim gibi genç yaşında medyaya bulaşmışlardan falan da fazla hazetmezdi.
Ama Türk solu kadar bizim için de önemli bir isimdi.
Çünkü daha ilk gençlik yıllarımızda Bilar’da derslerine giderdik, konuşmalarını kaçırmazdık.
Kendisi de bilmez ama gençliğimizin sol temellerinde ciddi harcı vardır kendisinin.
Marx’ın Kapital’inin çevirisini yapan...
Komünist Manifesto’yu Türkçe’ye çeviren önemli bir iktisatçıydı.
Pekin doğumlu olduğunu söylediğinde “Mao’culuğun bu kadarı da fazla” denirdi ama gerçekten Pekin doğumluydu... Rusya’da devrim olunca Çin’e kaçan, Çin’de devrim olunca İstanbul’a kaçan bir ailenin ferdiydi... Komünist devrimlerden kaçan bir ailenin komünist olmuş çocuğuydu.
Hatta annesiyle ilgili şöyle bir hikaye anlatılırdı:
Bir gün Beyoğlu’nda Galatasaray taraftarının kutlamasını görmüş Nail Hoca’nın annesi.
Ne olduğunu anlamamış.
Kırmızı bayraklar falan görünce komünist gösteri sanıp, “Kızıllar buraya da geldi, kalkın İstanbul’dan da taşınıyoruz” demiş.
Hayatı boyunca eğilmeyen, bükülmeyen bildiği yoldan ilerleyen Türk solu için çok kıymetli bir isimdi Nail Satlıgan.
Paylaş