Sağlığın mı önemli Oscar kazanmak mı?

Bu yüzden “anam-babam öldü o gece sahneye çıktım, gözyaşlarımı içime akıttım” diye övünen sanatçıların mesleklerini gereksiz yere kutsadıklarını söylemiştim.

O günden beri bu mesele tartışılır ama ben hâlâ aynı noktadayım;

Bakın geçen gece Gonca Vuslateri sahnede fenalaştı, oyun yarım kaldı.

Seyirci de alkışlarla salondan ayrıldı.

Kimse de “show must go on” diyerek Gonca’yı yuhalamadı.

Emin olun “anam-babam öldü kusura bakmayın sahneye çıkmam” dediğinizde de kimse sizi ayıplamaz.

Acısını yaşamak her insan gibi oyuncunun da hakkıdır.

Neyse gelelim şu oyuncuların rol için kilo alma sevdasına...

Ne yazık ki bizim oyuncular bunu hâlâ büyük bir oyunculuk sınavı ve başarısı olarak görüyorlar.

Tıpkı gösteri devam eder saçmalığındaki gibi bu kilo alma işini de mesleklerini kutsamak için fazlasıyla kullanıyorlar.

Malum Çağatay Ulusoy, Türk güreş tarihinin efsane ismi Koca Yusuf’u canlandıracağı film için kilo almaya başladı.

Tığ gibi Çağatay gitti, yanakların dolduğu, göbeğinin şiştiği, vücudun hantallaştığı şişko bir Çağatay geldi.

Bunu neden yapıyor?

Koca Yusuf’u hakkıyla canlandırabilmek için. “Rolü için 30 kilo aldı” alkışlarını alabilmek için.

Şaka mısınız arkadaşlar siz?

Hangi rol bir oyuncunun sağlığından daha önemli olabilir ki?

30 kilo alacak, sonra o 30 kiloyu verecek ve sağlığı bundan etkilenmeyecek ha?

Şimdi diyecekler ki diyetisyenler var, doktor kontrolünde kilo alıyor filan...

Geçiniz efendim...

Bütün uzmanlar hızla alınan ve daha sonra verilen kilonun metabolizma üzerinde telafisi mümkün olmayacak bozukluklara yol açabileceğini söylüyor.

Bırakın uzmanları, elimizde canlı örnek var.

Gupse Özay sağlığından oldu.

“Deliha” için 22 kilo aldı, “Görümce” için zayıfladı, “Deliha 2” için yeniden aldı, Gupse’nin sağlığı gitti.

Sonra da, “Bunu yapmam cahilce bir hareketti” diye itirafta da bulundu.

Şimdi Çağatay 30 kilo alacak, ardından yine bu kiloları verecek?

Bir kere daha soruyorum; hangi rol insanın sağlığından kıymetlidir?

Koca Yusuf’la Oscar alsa ne olur Çağatay?

Bundan sonraki hayatını şeker ya da kalp hastası olarak sürdürme ihtimali ortada dururken...

Ayrıca günümüz teknolojisinde bu tür oyunculuk gösterişlerine hiç gerek yok arkadaşlar...

New York’a adım atmadan stüdyo ve bilgisayar teknikleriyle bir New York filmini çok rahat çekebileceğiniz...

Binlerce makyaj tekniğiyle kılıktan kılığa girebileceğiniz bir çağda yaşıyoruz.

Belki bizimkiler hâlâ farkında değil ama rolü için 30 kilo aldı şovları bir önceki yüzyılda kaldı.Bakın Gary Oldman, daha geçen yıl “Darkest Hour” filminde Winston Churchill’i canlandırdı.

Ne tesadüftür ki bu rolü oynamak için 20 kilo almak, hamburgerler patatesler yiyip kalp sağlığını tehlikeye atmak usta oyuncunun aklına bile gelmedi!

200 saat süren, (yanlış okumadınız iki yüz saat) makyaj yapıldı Gary Oldman’a ve Churcill’in kopyası oldu.

Gitti bir de o rolüyle 2018’de “En İyi Erkek Oyuncu” Oscar’ını kazandı.

Kimse de “Yahu sen nasıl oyuncusun, kilo bile almadın” demedi.

Bu çağda hâlâ 80’lerin 90’ların oyunculuk refleksleriyle hareket etmek, bundan alkış beklemek doğru değil...

Koca Yusuf’la Oscar alarak değil ama belki de tarihe “rolü için son kilo alan oyuncu olarak” geçebilir Çağatay...

Logonun sırrı 

Başka şehirlerde ne kadar var bilmiyorum ama şu sıralar İstanbul’un her tarafı bu logo ile dolu...

Özellikle Açıkhava’da bütün billboard ve raketlerde Netflix’in yeni dizisi diye bu logo yer alıyor.

Hafta sonu da bütün gazetelerde tam sayfa ilan olarak yer aldı bu logo...

İlanların devam sayfasında dizinin açıklaması da yer aldı ama kaçıranlar için ben söyleyeyim;

Beren Saat ve Mehmet Günsür’un oynadığı Netflix’in yeni dizisi “Atiye”nin tanıtımı bu.

Dizinin diğer oyuncuları Metin Akdülger, Melisa Şenolsun, Başak Köklükaya, Civan Canova ve Tim Seyfi...

Peki bu logo ne anlama geliyor?

Bu sembol, senaryo kurgusunun bir parçası. Çekimleri Göbeklitepe’de yapılan dizi, buradaki kazılar sırasında yapılan keşfin, genç bir ressamın hayatını değiştirip, geçmişine dair sırlarının peşine düşmesini anlatıyor.

Ressamı canlandıran Beren Saat’in özel güçleri de var ki, beni en çok korkutan bu...

Malum özel güçler, vampirler işi bizim yerli dizilere göre değil.

Ama Göbeklitepe gibi bir mirası dünyaya tanıtması açısından önemli olacak Atiye...

İşte bu çizim de oradaki gerçek kazılarda bulunan gerçek bir logo.

Tam anlamı 28 Kasım’da basına yapılacak özel gösterimde açıklanacak.

Dizinin galası 17 Aralık’ta yapılacak.

Netflix’teki gösterimi ise 27 Aralık Cuma günü...

Yani yıl sonuna kadar bu logoyu daha çok göreceğiz...