Paylaş
Star’da yayınlanan Süperstar yarışmasında Saba’nın sunuculuk yapmasını istememiş Habertürk yönetimi.
“Ya orayı seç ya bizi” diyerek resti çekmişler.
Neden?
Oysa tam aksine Saba’nın Star’da program yapmasını en çok Habertürk’çüler desteklemeliydi.
Saba istim üzerinde, geçen sezonun en çok konuşulan habercisi olmuş.
ıyi işler yapmış, gazetelere konu olmuş.
Sonra Habertürk’ü bırakmadan, kendi kurumuna zarar vermeden Star’dan gelen teklife de “evet” demiş.
Star, Habertürk’ten 10 kat daha fazla izlenen bir kanal.
Bırakın orada popülaritesini artırdıkça artırsın, şen kahkahasıyla daha fazla seyirci toplasın kendine...
Topladığı o seyirciyi eve götürecek hali yok, yine Habertürk’e getirecek.
Star’daki performansı eylül ayında Habertürk’te kendi programına artı olarak yansıyacaktı.
Habertürk’çüler bunu göremediler, gereksiz bir rest çektiler Saba’ya...
Hesap etmedikleri biri vardı; Mehmet Ali Birand.
Bu karambolde Birand akıllıca topa kafayı uzattı, golü yapıp Saba’yı CNN Türk’e aldı.
Üç kazanan bir kaybeden var maçta.
Kaybeden Habertürk...
Kazanan Saba ve CNN...
Asıl kazanan ise NTV...
CNN, en güçlü silahını alıp Habertürk’ü zayıflatırken NTV’nin aradan sıyrılmasının da önünü açtı...
Yürek burkan mektuplar
12 Eylül sonrası idam edilen sanıkların ailelerine yazdığı son mektuplar 25 yıl sonra tek tek ortaya çıkıyor.
ıdam sehpasına çıkmadan hemen önce yazılmış mektuplar...
Sevgili karıcığım, canım anneciğim diye başlayan satırlar...
Gençlik yıllarımız boyunca okuduğumuz son mektuplar, Darağacında Üç Fidan gibi bizi sarsan kitaplar yüzünden idamlıkların son mektuplarını paramparça olmuş bir ruh haliyle okurum...
Her satırına tekrar tekrar bakarım.
Sanki yazarıyla adım adım sehpaya gider gibi her kelimeyi yavaş yavaş okurum.
Hızlıca okuyup geçsem sanki hatırasına saygısızlık edecekmişim gibi gelir...
Bu ruh haliyle döner döner okurum mektubu...
Yazarken ne hissetti?
Boğazına bir şeyler düğümlendi mi acaba?
ıdamlıkların mektupları her cümlesi yumruk gibi, okunması en zor metinlerdir.
Beluga havyarI
Mustafa Sandal eskiden birlikte olduğu kadınları döner-pilava, eşi Emina’yı ise Beluga havyarına benzetmiş.
Beluga dünyanın en kaliteli ve pahalı havyarı, her yerde bulunmaz, 20-30 gramı bile 1000 eurodan başlıyor.
Beluga adıyla votka da üretiliyor, o da en pahalı votkalardan biri...
Yani lüks tüketimle birlikte anılan bir marka haline dönüşmüştür Beluga.
Böyle bir benzetme yaparak eşi Emina’ya verdiği değeri anlatmaya çalışıyor Mustafa Sandal.
Ancak atladığı bir şey var; Beluga bile olsa her gün yenmez.
Dolayısıyla döner-pilavın da çok iyi olduğu zamanlar vardır, hele bir de yanında ayran olursa...
Geçmişte kalan ilişkilerinin önemsiz olduğunu anlatmaya çalışırken aslında döner-pilav benzetmesiyle eski aşklarına farkında olmadan değer yüklemiş Sandal...
Twitter’da olsalardı...
Halis Toprak: Bir Barbie bebek seti aldım, ne kadar zormuş bu mereti kurmak...
Hıncal Uluç: Rahatsız etmeyin NTV seyrediyorum, bir hata bulursam yaktım çıranı Fuat...
Aysun Kayacı: ıstediğiniz bu muydu, bikinimi giydim güneşleniyorum ama evde...
Çağan Irmak: Saunada bile buldular beni...
Deniz Akkaya: Efe’den hamile olmadığımı söylesem gündem yaratır mıyım acaba?
Kadir Topbaş: Kazandibi yiyorum.
İstiklâl yayaların ama
Araç trafiğine kapalı olan İstiklâl Caddesi’nin çevresindeki 43 sokak daha trafiğe kapatılacak.
Belediyenin aldığı, doğru bir karar. İstiklâl’e bağlanan sokaklar böylece çok daha gezilebilir bir hale gelecek.
Tabii tinerciler vatandaşı bıçaklamazsa...
Ancak sokak kapatmakla bölgeyi güzelleştirmek mümkün değil.
Hem İstiklâl’in hem de ara sokakların bitmeyen parke sorununa da kesin bir çözüm şart.
O kadar çektik ki yap-boz işinden, Beyoğlu’na 20 yıl bozulmayacak bir parke yapan başkan, heykeli dikilecek bir başkan olmayı hak edecek...
Paylaş