Rüzgar Erkoçlar işsiz falan değil

Gazetelerde oyuncu Rüzgar Erkoçlar’la ilgili haberler görüyorum:

Haberin Devamı

Televizyon programında kablo taşımaktan çay servisine kadar her işi yapan asistan olarak çalışıyor...
Yok işsiz, yok iş bulmakta zorlanıyor...
Hepsi yalan...
Rüzgar’ı 4-5 aydır tanıyorum, iyi arkadaş olduk dersem yalan olmaz...
Oturup rakı içmişliğimiz de var, uzun uzun sohbet etmişliğimiz de...
Çok eğlenceli, çok kafa bir çocuk...
Hiç öyle yazıldığı, çizildiği gibi işsiz güçsüz değil, kablo ve çay taşıdığı falan da yok...
Bir yapım şirketinde sigortalı olarak, editör pozisyonunda çalışıyor.
Pek çok şeyi de biliyorum ama ölsem detay vermem. Şu kadarını söyleyeyim; hayatından çok mutlu...
Oyunculuk da yapacak yakında...
“Rüzgar, en azından seninle ilgili bu kadarını yazabilir miyim?” dedim... “Sen ne istersen yazabilirsin abi” dedi.
Çalışma arkadaşlarına sordum, “Rüzgar nasıl biri?” diye...
“Bizim çok iyi arkadaşımız... Çok eğleniyoruz birlikte... Geçmişte ne yaşamış, ne olmuş aklımıza bile gelmiyor. Eski adının ne olduğunu bile unuttuk, o bizim için Rüzgar” diye anlattılar.
Peki ben nereden biliyorum bunları Rüzgar’la ilgili? Nasıl böyle sıkı dost olduk?
Kardeşimin yapım şirketinde çalışıyor da ondan, arada görüyorum bazen, buluşup laflıyoruz.
Peki tüm bunları neden yazdım?
Rüzgar’la ilgili haber yaparken yalan yanlış, “işsiz güçsüz” yakıştırmaları yapılmasın diye...
Rüzgar’a büyük haksızlık oluyor çünkü...

Haberin Devamı

Bir Ebru Gündeş albümü

Ebru Gündeş’i, eşi Reza Zarrab’dan dolayı son bir yılda en çok eleştirenlerin başında geliyorum.
Hakkında çok yazı yazdım.
Ayakkabı kutularıyla sahnesi arasında bağ kurdum, eşinin aldığı hediyelerin 17-25 Aralık’la bağlantısını sorguladım.
Ama geçenlerde tüm bunları bir kenara bırakıp, arabanın CD çalarına son albümü “Araftayım”ı taktım.
Reza Zarrab’ın eşi olarak değil... Yıllar önce o yolun başında bir şarkıcı, ben yolun başında bir gazeteci olarak rahmetli Rauf Denktaş’ın davetlisi olarak gittiğimiz Kıbrıs seyahatinde tanıdığım müthiş sesli sanatçı Ebru Gündeş olarak dinlemeye başladım albümü.
Son bir yılı unutup, yine eskiden olduğu gibi sadece sanatçı Ebru Gündeş olarak baktım albüme...
İyi ki de öyle yapmışım, yoksa bu güzel şarkıları kaçırmış olacaktım.
Şu an evliliği, jüri üyeliği falan beni ilgilendirmiyor, Ebru Gündeş yıllardır benim müzik dünyasında en sevdiğim seslerden biridir.
“Araftayım” tam da benim sevdiğim Ebru Gündeş’e yakışan bir albüm olmuş.
Albüme adını veren “Araftayım” şarkısı çok iyi...
“Müstehak”, “Bir Devir Bitti”, “Oku Canıma”yı dinledikçe Ebru Gündeş’in sesini ne kadar özlediğimi fark ettim.
Hele 4-5 yıl önce “Kapalıçarşı” dizisinde Olgun Şimşek’ten dinleyip bayıldığımız “Üflediler Söndüm”ü öyle bir söylemiş ki, bayılırsınız...
“Bak içime gör beni, tut elimden yak beni...
İstemezsen bu aşkı otur baştan yaz beni” diyen şarkıyı Ebru Gündeş’ten dinlemediyseniz benim yaptığım gibi yapın...
Bir süreliğine her şeyi unutun ve sadece sanatçı Ebru Gündeş’e kulak verin.

Haberin Devamı

Galiptir bu yolda mağlup İlhan

İlhan Mansız sadece Beşiktaşlılar’ın değil Türk futbolseverlerin çoğunun sevdiği bir isim, hatta futbol oynadığı Japonya’da bile gönülleri fethetmişti...
Sakatlanıp futbolu bıraktı ve 2007’de katıldığı “Buzda Dans”tan sonra hayatında yeni bir sayfa açtı. Buz pateninden bir daha kopamadı...
Profesyonel bir sporcu olarak buz patenine devam etti, partneriyle birlikte kendini bu alanda geliştirdikçe geliştirdi.
En büyük hayali Avrupa Şampiyonası’na katılmak, uluslararası bir organizasyonda Türkiye’yi temsil etmekti...
Duydum ki son turnuvada elenmiş ve bu hakkı elde edememiş İlhan... Üçüncü olmuş son turnuvada, birinci olabilse yeterli puanı toplayacak ve Avrupa Şampiyonası’na katılacaktı.
Ama olmadı... Olsun...
İlhan, “Buzda Dans”la buz patenine başladığında 32 yaşındaydı, bugün 40 yaşında...
8 yıldır bu sporla ilgileniyor.
Takma kafana İlhan...
30’undan sonra hayatına yeni bir sporu kattığın...
Bu alanda uluslararası şampiyonaya katılmanın eşiğinden dönecek kadar başarılı olduğun...
Hepimize, istendiğinde yapılabiliyormuş dedirttiğin için galiptir bu yolda mağlup...

Haberin Devamı

D-Smart filmleri

Kimse kusura bakmasın, uzun uzadıya bitmeyen dizileri, yetenek çıkarmayan yarışmaları ekranda izlemediğimi, daha doğrusu çocuktan dolayı evde çok televizyon izlemediğimi defalarca yazmıştım.
Şu sıralar çocuk yatıp, evde el ayak çekilince D-Smart’ın filmlerine takılıyorum.
Geçen yaz Pompei’ye gittiğim için çok merak ediyordum “Pompei” filmini mesela, izleyememiştim, vizyondan 65 gün sonra D-Smart’ta rastladım...
Pierce Brosnan’ın “Hedefteki Adam” (November Man) taş çatlasa 6 ay önce sinemalardaydı...
Bunların dışında çok iyi kuşaklar yaratmış D-Smart...
Benim hastası olduğum “Spider-Man”, “Superman” serisi mesela... Hafta sonu peş peşe yayınlıyorlar.
Her hafta sonu popüler sinemanın önemli serileri toplu olarak ekrana geliyor.
Galiba bu D-Smart yüzünden uzun süredir bıraktığım televizyon izlemeye yeniden başlayacağım.


Yazarın Tüm Yazıları