RTÜK ne kadar lüzumsuz iş varsa onun peşine düşüyor ama televizyonlardaki temel sorunlara neşter vurmuyor...
Dün Sinema Emekçileri Sendikası bir açıklama yaptı. “90 dakikadan uzun haftalık dizilerin yayına yetişebilmesi için günde ortalama 16-18 saat çalışıyoruz” diye feryat ediyorlar. “Dizi setlerine orman düzeni hakim. Sosyal hakkımız yok, sigortasız çalışıyoruz, ücretler geç ödeniyor ya da ödenmiyor. Yeraltı işçilerinden sonra en ağır çalışma koşulları bizde” diye haykırıyorlar. Duyan yok! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’den ses çıkmıyor. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay görmezden geliyor. RTÜK olayla hiç ilgilenmiyor... TV sektöründeki rekabet bize şunu öğretti; kanalların bir araya gelip herkesin üzerinde hemfikir olduğu yanlışları bile düzeltmesi mümkün değil. Şimdi gidip istediğiniz kanalın genel müdürüne sorun, “Diziler bu kadar uzun olmamalı” der... Yapımcı da aynı fikirde... Oyuncu zaten illallah etmiş... Set çalışanları, yukarıda da yazdım, canından bezmiş... Ama kimse dizileri kısaltmaya yanaşmıyor, kısaltamıyor. Çünkü biri kısaltsa, diğeri kısaltmadığı için reyting yarışında geriye düşecek. Kanal dizi içine dört kuşak reklam alamayacağı için maliyeti karşılamayacak... Falan da filan... Bu yüzden ortalık lastik gibi uzayan dizilerden geçilmiyor. Yahu dünyanın neresinde görülmüş özetiydi, 90 küsur dakikalık yeni bölümüydü derken 20.00’de başlayan bir dizinin 23.00’lere doğru bittiği? Peki bu durumu kim düzeltecek? RTÜK’ün işi tam da bu işte. Çağır kanal temsilcilerini, sektörde herkesin rahatsız olduğu, seyirciyi de canından bezdiren olaya el koy ve “Yerli diziler 60 dakikayı aşamaz, içine de üç kuşaktan fazla reklam alınamaz” kuralını koy... Hatırlayın, upuzun reklam kuşakları vardı bir aralar. Kanallar aralarında anlaşıp düzenleyemeyince RTÜK olaya el koydu, “Reklam kuşakları 8 dakikayı geçmeyecek” dedi... Hoş, yine ihlal ediliyor ama eskiye oranla çok daha derli toplu şimdi reklam kuşakları. 50 yıllık filmdeki sigara buzlandı mı buzlanmadı mı, müzik kanalındaki klipte şarkıcının kıçı-başı gözüktü mü gözükmedi mi diye uğraşacağına otur bu dizi sürelerini de düzenle... Bu işe el koymazsan düzeleceği yok çünkü...
Tebrikler Metin
Metin Şentürk, yıllardır söylediği şeyi nihayet gerçekleştirdi ve Şanlıurfa GAP Havaalanı’nda 284 kilometre hıza ulaşarak dünya görme engelliler hız rekorunu kırdı. Metin bunu yıllar önce ilk söylediğinde herkes şakalarından biri sanmıştı. Ama o ciddi olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Bu rekorun kırılmasından daha çok Metin’in bu işe neden kalkıştığı önemli. Engellilerin sokağa çıkması, hayata atılması, evde kapalı kalmamalarına dikkat çekmek için bu işe soyundu Metin şentürk... Günlerce Volkan Işık’la birlikte çalıştı ve sonunda rekoru kırdı. Metin şentürk engellilerin sorunlarını gündeme getirmek için yıllardır uğraşan bir sanatçı... Bu yüzden kırdığı rekorun anlamı büyük. Metin Şentürk’le birlikte bir tebriği de Fi Yapı’nın sahibi Fikret İnan hak ediyor. Hem de fazlasıyla. Hangimiz son model arabamızı günlerce hız antrenmanı yapması, sonra da rekor kırması için bir görme engellinin altına veririz ki?
Jo belliydi...
Daha ilk geldiğinde yazdım, bakmayın Galatasaray’ın ara transfer şovuna, hazirana kadar burada kalacak kiralık oyunculardan hayır gelmez diye... Premier Lig’den daha düşük bir lige 4 aylığına gelen Jo’nun futboldan çok tatili ve eğlenceyi düşüneceğini söyledim. Manzara ortada... Galatasaray, ezeli rakibine yenilmiş, şampiyonluk gitmiş, kupalardan elenmiş... Jo’nun umurunda mı? İstanbul eğlencesine devam ediyor o...