RTÜK’e vurmak moda oldu

Huysuz Virjin’den sonra Mehmet Ali Erbil de RTÜK’e veryansın etti. "İlk kez 6 ay ekrandan uzak kaldım. Bunda RTÜK’ün antidemokratik baskılarının da etkisi var" dedi.

Haklı mı yoksa RTÜK’e vurma modasına mı uyuyor?

Şimdi RTÜK’e sorsak Huysuz Virjin de olduğu gibi, Mehmet Ali Erbil için de "Bizim Erbil konusunda kanallara baskımız olmadı" açıklamasını yapacaktır. Zaten baskılar, yazılı ya da resmi deklerasyonla olmaz.

Ama hepimiz biliyoruz ki RTÜK, zaman zaman bazı isimler konusunda kanal yöneticilerine dost toplantılarında hassasiyetlerini bildiriyor.

Zaten RTÜK’ün bir ’black list’i oluştuğunu, bu listenin başında da Mehmet Ali Erbil’le Huysuz Virjin olduğunu bundan iki yıl önce yazmıştım.

İki yıl sonra RTÜK’e savaş açanların aynı isimler olması bir tesadüf mü?

Şimdi bu ’black list’e eklenen son isim İbrahim Tatlıses olmak üzere, benden söylemesi.

Elektronik sigara

Sigaraya benzeyen, duman yerine buhar üreten, kullanana bir miktar da nikotin veren elektronik aletler, bir süredir çok moda.

Sigarayı bırakmak isteyen kimi görsem elinde bu aletten var.

Ama çevremde elektronik sigarayı kullanıp da sigarayı bırakan bir kişiye rastlamadım daha.

Bu aleti kullanıp 40’ar gün iki kez sigarayı bırakan ve yeniden başlayan bir arkadaşım var.

Bir diğeri bir haftada kaldırıp kenara attı, gerçek sigaraya döndü.

Sigara bıraktıracak her türlü yöntemin yanındayım.

Ancak bu sigara bıraktırma işi de dünyada ciddi bir sektör yaratmış durumda.

Nikotin bantları, olmazsa elektronik sigara, olmazsa nico-jel, olmazsa bir başkası...

Şimdi moda nico-jel.

Sigara içmek istediğiniz zaman mavi renkli bu kremi elinize sürüyorsunuz, deri yoluyla vücudun nikotin ihtiyacı karşılanıyor ve 3 saate yakın bir süre sigara içmek istemiyorsunuz.

Güney Afrika dönüşü sigara kullanan bir-iki arkadaşıma hediye olarak getireceğim.

İşe yararsa, size de tavsiye ederim.

Ama nasıl olsa bir süre sonra bizde de piyasaya sürülecektir bu ürün...

Dedim ya biri olmazsa diğeri, sektör yeni ürün yaratmak zorunda.

Unutmayın bu ürünlerin sadece ufak bir katkısı olabilir size, önemli olan sigarayı ilk önce kafada bırakmak!

Sinema salonlarına bir tavsiye

Sinemada gösterilen reklamlar daha etkiliymiş. Gösterilen reklamlardan en az birini kendiliğinden hatırlayan seyircilerin oranı yüzde 91...

Reklamlar hatırlatıldığında, "Aa evet o reklamı biliyorum" diyenlerin oranı ise yüzde 98’e çıkıyor.

Seans öncesinde saatler süren reklam kuşaklarından nasıl böyle bir sonuç çıkıyor anlamış değilim.

"Film saatinde başlamadığı için hangi reklama daha fazla küfrettiniz" diye bir soru sorulsa oran yüzde 100 çıkardı herhalde...

Gerçekten de sinema reklamları önemliydi.

Sinemeda reklam seyretmek en büyük zevklerimden biriydi.

Ama ucuz reklam-çok gösterim politikasıyla bu zevkimiz de yok oldu gitti. Bu kadar sinema salonu açılıyor.

Koltuğumuz şöyle iyi, Real-D sistemimiz böyle güzel diyeceklerine, "Biz film öncesi 5 dakika reklam yayınlıyoruz" deseler daha çok müşteri çekecekler.

Mail terörü

Aylar önce yayından kaldırılmış bir dizinin taraftarları, hálá yazarları mail bombardımanına tutuyor.

Dizinin ismini vererek, mail terörü yaratanların ekmeğine yağ sürmeyeceğim.

Yok efendim dizileri haksızlığa uğramış, yok efendim bu nasıl televizyon piyasasıymış...

Her gün yüzlerce mail.

Bir tek yayından kalkan sizin diziniz mi?

Bize bu kadar geliyorsa muhtemelen aynı mailler kanal yöneticilerine de gidiyordur.

Ben o kanalın yöneticisi olsam diziyi tekrar yayınlayacağım varsa da bu organize hareketten sonra yayınlamam.

Hatta yayınladığım bölümler için bin pişman olurum.

Hatta aynı yapımcıyla yeni bir dizide çalışıp çalışmamayı bile düşünürüm.

Arkadaşlar bırakın bu saçmalığı, biten dizi bitmiştir, kendinize eğlenecek yeni bir dizi bulun!
Yazarın Tüm Yazıları