"Konyalı’nın yemekleri pahalı mı"yı tartıştığımız için şarapları ayrı tuttuk.
Masada dört kişiydik, 190’ı dörde böldük. Adam başı 47.5...
Aydın Boysan’a sorduk; "Bu hesap pahalı mıdır?"
Yanıt verdi; "Bu lezzete ve standarta göre makuldur"...
Bana söz düşmez artık.
Keşke her polemik böyle lezzetli bitse.
Rating toto (2)
Kanalların izlenme paylarına göre sezon sonunda sıralama 1- Kanal D 2- Show 3- Star 4- atv olur demiştim.
Ali Saydam köşesinde "Var mısın takım elbisesine bahse" dedi, kendi sıralamasını açıkladı: 1- Show 2- Kanal D 3- atv 4- Star
Ali Ağabey bu iddiaya varım, Haziran’da takım elbisemi alırım.
Not; Doğan Yayın Holding Proje Yöneticisi Zühtü Sezer bu iddia üzerine, "Diğer gazetelerdeki televizyon yazarları da tahminlerini açıklasın, daha eğlenceli olur" dedi. (Bir tek Burhan Ayeri açıkladı ama onun sıralamasını da pek anlamadık) Topa girerler mi bilmem. Ama şu ikazı çok yerinde; yapılan tahminler ’tüm gün ve tüm kişiler’ üzerinedir.
Sezen Aksu dedi ki...
Sezen Aksu’nun Mehmet Ali Erbil’in evine gelip de, üst katta oturan gazeteci konuklara ’iyi akşamlar’ bile dememesini geçen gün eleştirmiştim.
Sezen Aksu aradı, "Ne olur bana gönül koymayın çok üzülürüm" dedi, başladı anlatmaya:
"Hepsi grubuyla yaptığımız turneler nedeniyle Mehmet Ali’nin oğlunu görememiştim.
Çarkıfelek’e de başlıyordu, ikisini birarada çıkarayım dedim.
O gecenin sabahında saat 6’da uçağım vardı, Antalya’ya konsere gidecektik.
Açıkçası yukarıya çıkarsam lafa dalarız, çok geç saatte eve dönmek zorunda kalırım diye düşündüm.
Ama haklısınız, en azından bir iyi akşamlar diyebilirdim"...
Sezen Aksu, üst katta gazetecilerin olduğunu da çok geç öğrenmiş, "Mehmet Ali bana çok geç söyledi onun kafasını ısıracağım" dedi.
Aksu’nun o gece orada olan gazeteciler arasında ulaşabildiklerini de tek tek arayarak, "Hayatta en çok kalp kırmaktan korkarım, ne olur bana kırılmayın" dediğini de öğrendim.
Yeşile ölüm!
Sıraselviler’den Cihangir’e doğru Alman Hastanesi’ni geçin, sağda Gima’ya gelmeden sol tarafta küçük bir park vardır.
Eskiden benzinci olan, şimdi otopark olarak kullanılan alanın hemen yanında bu park.
Park dediysem de gözünüzde büyütmeyin, topu topu 80-90 metrekare bir alan.
40 yıllık ağacı, iki bankıyla yoldan geçenlerin nefeslendiği bir yer.
İşte o küçüçük yeşil alan önceki sabah yok oldu.
Sabah 06.00’da belediye adına geldiklerini söyleyen bir ekip 40 yıllık ağacı kökünden söktü, küçücük parkı yok edip yerine çakıl döktü.
Burası Cihangir Parkı’yla birlikte Cihangir’in iki yeşil alanından biriydi.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın haberi var mı acaba bu olaydan?
Yeşile ölüm emrini veren kim merak ediyorum.
Viagrayla ilgisi yok
60’sından sonra evliliklerini yıkan, genç sevgililerle beraber olan erkekler için ’viagra kuşağı’ tanımlaması yapmıştım.
Evden ayrılıp Saroz’a yerleşen Alaattin Koşar’ın adının da bu tanımlama içinde geçmesi eşi Ela Koşar’ı üzmüş.
Geçen gün Kubilay Keskin’in köşesinde vardı ama ben de konuyla ilgili açıklamasını aktarayım.
Alaattin Bey, 5 senedir prostat kanseriymiş ve ameliyat olmayı reddetmiş.
Alternatif tıpla, doğal gıdalar kullanarak hastalıkla mücadele etmeyi seçmiş ve bu yüzden Saroz’a yerleşmiş.
"Ayrılmamızın viagrayla ya da Rus sevgiliyle ilgisi yok, tamamen geçimsizlik" dedi Ela Koşar.