Paylaş
Sokaktaki vatandaş olarak heykelin sağını solunu kopartırız...Sanatçı olarak heykel yapamayız... Bakın ülkenin bütün meydanlarındaki Atatürk heykellerinde orantı sorunu vardır...Ya eli büyüktür ya kafası küçüktür ya kolu uzundur ya üzerine bindiği at orantısızdır...77 yıldır doğru düzgün Atatürk heykeli bile yapamayız...Varın gerisini siz düşünün...Dün Anadolu Ajansı’nın geçtiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masasındaki Rabia işareti yapan el heykelini görünce yine aynı şeyleri düşündüm...Üzerinde, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” yazan Rabia işareti şeklindeki el heykelini bir sanatçı özel olarak mı yaptı...Yoksa bir yerden hazır alınıp Erdoğan’a mı hediye edildi bilmiyorum...Belki de Erdoğan’ın elini yapmaya çalıştı bir heykeltıraş... Ama bu bile olmamış...Bu bile diyorum çünkü küçük boyutta bir heykeli yontmak, malzemeye form vermek daha kolaydır...Sanatçının büyük boy bir heykel yaparken orantı tutturması daha zordur çünkü.Bu Rabia eli küçük olmasına rağmen büyük problemleri var...Parmaklar kalın ve kısa, elin ayası gereğinden fazla geniş, parmakların birbirine oranı doğru değil... Katlanan başparmağın uç boğumu, neredeyse küçük parmağın tamamı kadar...Hangi sanatçı yaptıysa bu küçücük heykelde bile orantıyı tutturamamış...Böylece ulusal heykel sorunumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masasına kadar taşınmış oldu...
Fenerbahçe’de atılan imzalara bakan yok mu?
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’la Alex arasında prim ödemeleri konusunda “aldın-almadım” tartışması yaşanıyor...Kulüp yönetimi çok ilginç bir belge açıkladı, Alex’in attığı 6 farklı imzayı paylaştı...2007’den 2012’ye prim ödeme makbuzlarının 6 tanesinde Alex’in farklı imzası var...Hele bir, 107 bin euroluk malzemeleri aldığına dair makbuza gülen yıldız şeklinde dalga geçer gibi attığı imza var ki, evlere şenlik...Hadi Alex’in farklı imzalar atmasını geçtim...Koskoca Fenerbahçe kulübünün muhasebesinde Alex’in attığı imzaları kontrol eden, bunların birbirinden farklı olduğunu yönetime söyleyen bir Allah’ın kulu yok muydu?7-8 yıl sonra ortaya çıkan bu imzalar zamanında neden denetlenmedi kulüpte?
Ah be Melek Baykal
Ne diyoruz;* Kimse kimsenin başörtüsüyle mini eteğiyle, ne giyip giymediğiyle uğraşmasın...* Kimse kimsenin yediğine içtiğine, hayat tarzına karışmasın...* Kimse kimsenin üzerinde, dininden, dilinden, ırkından, yaşam kültüründen dolayı tahakküm kurmaya kalkmasın...* Bu ülkede başı açığın da, başı kapalının da, inananın da hiç inanmayanın da aynı haklara sahip olduğu unutulmasın...* Kimse kimseyi aşağılamasın, hakir görmesin...* Kimse kimseye kibir taslamasın, üstünlük sağlamaya kalkmasın...Biz bunları derken sevgili Melek Baykal, başörtülü kadınlarla çektirdiğin o mutsuzluk fotoğrafı ve yazdıkların olmadı...
Morgül’lü açılış
Yılmaz Morgül’le yapılan anlaşmayla Survivor mevsimi resmen açılmış oldu...Şimdi önümüzdeki iki ay boyunca şununla anlaşıldı, bununla anlaşılmadı...Şu isme teklif götürüldü haberlerine bolca maruz kalacağız...Üzerine de haftanın 5 günü Survivor yayını gelecek...Hazır mısınız?
Sadece iyi içerik üreten yapımcı
Önceki akşam Muhteşem Yüzyıl Kösem’in basın gösterimine son dakika çıkan işim nedeniyle gidemedim...Dizi bu akşam başlıyor... Geçen ay Cannes’da yurt dışı satışı özel gösteriminde seyrettiğim 30 dakikalık bölüme bazı ek sahneler yaparak gazetecilere izletmiş Timur Savcı...Sonra, “Şimdi de biz Cengiz’e bir gol atalım” diye takılarak dizinin 2. bölümünden sahneler göstermiş...İzleyen gazeteci arkadaşlarım diziyi beğendiklerini söyledi...Bu diziyle ilk izlenimlerimi, Hülya Avşar’ı çok beğendiğimi, Ekin Koç ve Anastasia’nın aşkını seyircinin satın alacağını ve dizide yükselen prodüksiyon kalitesini, 9 Ekim’de yazmıştım...İstanbul’daki basın gösteriminin sonunda var mıydı bilmiyorum ama Cannes’daki özel gösterimde dikkatimi çeken bir şey vardı. TİMS logosunun altına “Just Creates Good Content” sloganını yazmaya başlamış Timur Savcı...“Sadece iyi içerik üretir” diyor...Günümüz reyting sisteminde çok iddialı bir söz ama ben bu yüzden çok sevdim zaten...Bu reyting sistemine rağmen Türkiye’ye ve dünyaya sadece iyi içerik üretecek yapımcılara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var...Kösem’in, bu sloganın hakkını fazlasıyla veren bir iş olduğunu söylemeliyim...
Paylaş