Paylaş
Ama neredeee...
Pique, Shakira’yla evliyken, bizimki “Kısmetse Olur” kızlarının peşinde koşuyor, 500 kişiye DM’den yürüyor!
Arabesk şarkı açıp Barcelona sokaklarında arabasıyla turluyor, etrafındaki yancılarıyla tavla oynayıp evinin havuzuna atlıyor.
Biz yıllar önce lahmacun, kebap özlediği için futbol oynayamayan Torinolu Şaban’ı niye eleştirdik öyleyse?
Arda daha beter çıktı!
Madrid’de bu kadar değildi, Barcelona’yı öğrenci evine çevirdi.
İşte buyurun Arda’nın takım arkadaşı Pique...
İleride Barcelona kulübü başkanı olmayı hedeflediğini açıkça söyleyen Pique, Harvard’da master yapıyor.
Liglerin tatil olmasıyla birlikte soluğu Amerika’da aldı ve Harvard Üniversitesi’nde medya, spor ve eğlence üzerine işletme master’ı yapıyor.
Dersleri olduğu için Şampiyonlar Ligi finalini izlemeye bile gidemedi.
Pique Harvard’da master’da, bizimki kabadayılık peşinde...
Ne yazık ki hayaller Barcelona, gerçekler Bayrampaşa...
Medya Deniz Seki haberlerini abarttı mı?
Tahliye olduğu pazartesi gününden bu yana Deniz Seki haberleriyle yatıp kalkıyoruz.
Dün sabah da basın toplantısı vardı. Açıklamalarının bugünkü gazetelerde geniş yer bulduğunu tahmin etmek zor değil...
Peki medya Deniz Seki haberlerini abartıyor mu?
Bu konuda iki farklı eleştiri var.
Birincisi, bana da yoğun şekilde ulaşan okuyucu/izleyici eleştirisi...
“Ne diye kahraman ilan ediyorsunuz Deniz Seki’yi? Kim bilir kaç kişiyi zehirledi. Cezasını çekti çıktı. Abartmayın. Neden suçluyu överek çocuklarımıza kötü örnek oluyorsunuz?” diyorlar.
İkincisi İsmail Küçükkaya gibi medyadan arkadaşlarımızın eleştirisi...
“Bir sanatçının hapse düşmesi, oradan çıkması haberdir ama bunu ülkenin en önemli olayı gibi sunmak habercilik değil iş bilmemektir” dedi.
Ben iki eleştiriye de katılmıyorum.
Okurlara bir yanıt
Deniz Seki’yi uyuşturucu satıcısı olarak görmek, okurların en büyük hatası.
Kendi cezasını çekti Deniz.
Kime uyuşturucu satmış, kime pazarlamış, bundan servet mi elde etmiş? Tek bir kanıt yok ortada.
Belli bir miktarın üzerinde uyuşturucu bulunduran, arkadaşlarını evine davet eden bile ‘satıcı’ durumuna düşüyor.
Dolayısıyla Deniz’in zararı kendineydi, bunun da bedelini fazlasıyla ödedi.
Kimseler 3.5 yıl cezaevinde yatmazken, o yattı, çıktı. En ağır suçlular bile topluma kazandırılmaya çalışılırken, Deniz’e karşı olan bu hoyratlığınız niye?
Aşkım Kapışmak bu konuyla ilgili güzel bir şey yazdı.
“Ben; bedelini ödemiş birini, acıdan derslerini çıkarmış bir bilgeyi, Yaradan’a teşekkür eden bir kulu, gücünü toplamış bir kadını, kimseye verecek hesabı kalmayan bir vatandaşı, sevilmeyi hak eden bir insanı, şarkılarını sevdiğim sanatçıyı, yazabilen bir kalemi, yani Deniz Seki’yi alkışlıyorum” dedi...
Lütfen siz de biraz böyle bakmayı deneyin.
İsmail’e bir yanıt
İsmail Küçükkaya, Deniz Seki’nin tahliye olmasının ülkenin en önemli olayı gibi sunulmasına karşı.
İyi bir haberci olduğu için konunun haber değeri olduğunun farkında, itirazı bu kadar abartılmasına.
Peki bu mantıkla Arda’nın gazeteciye saldırması için de aynı şeyi mi söyleyeceğiz İsmail?
“Alt tarafı milli bir oyuncu gazeteciye küfretti, ülkenin en önemli olayı gibi sunmak habercilik değil” mi diyeceğiz?
Öyleyse, sana göre ‘ülkenin en önemli olayı’ sayılan konular dışında hiçbir konuyu büyütmememiz, abartmamamız gerekiyor.
Meslek hayatın boyunca kaç sanatçı, sporcu ya da ünlünün kariyerinin zirvesindeyken 3.5 yıl hapis yatıp tahliye olduğuna şahit oldun İsmail?
Çok iyi bilirsin ki habercilik 24 saat yaşayan bir şeydir.
Sürekli form değiştirir, güncellenir, ülkenin en önemli olayı olarak farklı şeyler öne çıkar.
Bu kimi zaman Deniz Seki’nin tahliyesidir...
Kimi zaman Arda Turan’dır... Kimi zaman zeytinlikler...
Kimi zaman Katar’a ambargodur...
Seni ve Fox’u böyle dinamik habercilik yaptığınız için seviyor bu seyirci zaten.
Köprülere bariyer
Bombalı saldırı yapamadıkları yerde araçlarla masum insanları ezen teröristlerin bu yöntemi, batı şehirlerini yeni güvenlik önlemleri almaya itti.
Son üç ayda üç terör saldırısına maruz kalan Londra’da köprülere bariyerler konuldu.
Kaldırımla otomobil yolunu çelik bariyerler ayırıyor artık.
Teröristlerin araçları yaya yoluna sürmesi engellenecek böylece.
Dünyanın her yerinde teröre göre dizayn ediliyor hayatlarımız artık...
Bu neyi çağrıştırır?
Nusret’in bıçak şovlarına, et gösterilerine alıştık da, bu fotoğrafta olduğu gibi durumu abartmasına alışamadık.
İstanbul’a gelen ünlü futbolcu Karim Benzema’nın boğazına bıçağı dayamış...
Bu fotoğrafın ilk çağrıştırdığı ne olur Nusret?
Kafa kesen teröristler değil mi?
Tuzlamayla dünya çapında yakaladığın şöhreti zorlamayla kaybetme...
Paylaş