Paylaş
Oyunculuğu dışında karakter olarak da sevdiğim bir isimdir.
Sevgilisi Özge Özpirinçci’yle yıllarca örnek çift olarak gösterildiler, birbirlerine ne kadar çok yakıştıkları yazıldı çizildi...
Evlenme planları yapıyorlardı.
Ne var ki ayrılma kararı adılar.
Bunu da bir basın açıklamasıyla duyurdular.
Ünlüler dünyası için hep söylüyorum; düzgün ilişki yaşamak kadar düzgün ayrılabilmeyi becerebilmek de önemli.
Engin Altan’la Özge de kavgasız, gürültüsüz, kimse kimseye hakaret etmeden, kimse kimsenin arkasından konuşmadan ayrıldı...
Ama bu ayrılık için bile ‘reklam’ dendi...
“Beş yıl boyunca örnek çifttik de, ayrılınca mı kötü olduk? Reklam için ayrılık olur mu? Bizim böyle bir şey yapabileceğimizi nasıl düşünürler?” diye dert yandı Engin Altan Düzyatan...
Haklı...
Bizim magazin dünyası günümüz genç kuşak oyuncularını, eski şarkıcılarla, magazin dünyasının eski kahramanlarıyla karıştırıyor hâlâ...
Genç kuşak oyuncularla ilgili eski magazin anlayışıyla haberler yapılıyor.
Bu ayrılığa reklam demek de aynen öyle bir şey işte.
Ben, “Kafana takma” desem de...
“Reklam peşinde olsak beş yıllık beraberliğimiz boyunca bunun reklamını fazlasıyla yapardık.
Sadece bir kez Marie Claire dergisine birlikte röportaj verdik. O kadar reklam teklifi geldi, hiçbirini kabul etmedik” diyerek dert yandı Engin...
Bugüne kadar hiçbir rol arkadaşıyla aşk yaşamamış...
Çünkü öpüşse de, rol gereği yatağa girse de rol arkadaşına o gözle bakamayacağını söylüyor.
Hayatında bir kez rol arkadaşıyla birlikte olmuş, o da Özge...
“Onunla da beş yıl sürdü ilişkimiz” diyor...
Kalorifer peteğiyle nasıl sevişilir?
Ben, sevişme sahnesinde oyuncuların birbirlerinden etkilenebileceği konusunda ısrarcı olunca şu anısını anlattı Engin Altan Düzyatan...
“9 Eylül Güzel Sanatlar’da oyunculukta ilk ders günümüz. Hoca ‘Bir partner seçin’ dedi.
Bir kızla eşleştim, karşılıklı iskemlede oturduk.
‘Gözünü kapat, şimdi karşında bir kalorifer peteği var ve onu dokunarak keşfet’ dedi hocamız.
Okuldaki ilk ders günümüz bu.
Ben kıza çekinerek dokunmaya çalışıyorum, kollarına, saçına...
Bir süre sonra ‘Aç gözünü’ dedi hoca... Ve sordu; ‘Bu kalorifer peteğinin sadece sağ ve sol tarafı mı var, ortası yok mu?’
Var ama nasıl dokunabilirim, kalorifer peteğinin ortasında kızın göğüsleri var...
Yani biz ilk derste öğrendik rol arkadaşını cinsel obje olarak görmemeyi... Dolayısıyla ben filmlerde, dizilerde sevişmem gerekiyorsa, bir kadınla değil kalorifer peteğiyle girerim yatağa...”
Yönetmeni mahkemeye vereceğim
Engin Altan Düzyatan’ın beş yıl önce rol aldığı “Aziz Ayşe” filmi geçen hafta vizyona girdi.
Bu filmdeki sevişme sahneleri de çok konuşuldu.
“Saçma sapan haberler çıktı bu sevişme sahnesiyle ilgili.
Bunu medyaya servis eden de filmin yapımcısı ve yönetmeninden başkası değil.
Aklınca filmin reklamını sevişme sahnesi üzerinden yalan haberlerle yapmaya çalışıyor.
Bu yüzden filmin yönetmenine dava açacağım” dedi.
Nurgül Yeşilçay harika bir deli!
Engin Altan Düzyatan ve Nurgül Yeşilçay, şu sıralar “The Killing” adlı dizinin yerli versiyonunu çekmeye hazırlanıyor.
Bir polisiye dizi bu... İmzalar atılmış, senaryolar yazılmış, motor demek için gün sayıyorlar. Dizi, Kanal D’de yayınlanacak.
“Ne zaman başlıyorsunuz?” diye sordum.
Ay sonuna doğru çekimlerin başlayacağını, dizinin aralık sonu, ocak başında gösterileceğini söyledi Engin Altan.
Nurgül Yeşilçay’la daha önce bir projede birlikte çalışmamışlar, ilk işleri bu...
“Kamera önüne geçmedik ama önceden tanıyorum kendisini. Çok yetenekli bir oyuncu ve harika bir deli Nurgül... Eminim set çok eğlenceli geçecek” dedi...
Aileme “avam” dediler, çok güldüm
Engin Altan Düzyatan’a magazin programlarıyla arasının nasıl olduğunu sordum. Şöyle yanıt verdi:
“Vallahi izlemiyorum ama söyleneni, yapılan haberi bir şekilde duyuyorsun.
Geçen gün annem aradı, ‘Oğlum bunlar bize avam diyor’ dedi.
Ona da komşuları arayıp söylemiş.
Benim ailem avammış, eğitimsizmiş, yoksulmuş...
Özge’ninki eğitimli ve varlıklıymış, bu yüzden ayrılmışız...
İnsanların eğitiminin, kültürünün, yoksulluğunun aşağılanmayacağını bile öğrenmemişler, televizyonda program yapıyorlar.
Ayrıca benim annem de babam da üniversite mezunu. Babam ODTÜ’lü. Ben ne diyeyim şimdi bunlara? Çıkarın ailelerinizin diplomalarını desem bana yakışmaz...”
Tiger Woods seneye gelecek mi?
37 televizyon ve 9 radyo kanalı, 58 ülkede canlı yayınladı Turkish Airlines Open’ı...
Bunda en büyük pay, kuşkusuz Tiger Woods’un turnuvada oynaması.
Ahmet Ağaoğlu, 2 milyon 850 bin dolar verdiklerini söyledi Tiger Woods’a...
Boğaz Köprüsü’nde yaptığı şov dahil bu paraya...
3 milyon dolara katılıyormuş turnuvalara normalde.
Dubai, Çin gibi yerlerden 4-5 miyon dolar istiyormuş.
“Dolayısıyla verilen para çok değil. Katıldığı turnuvanın değerini otomatikman yüzde 50 artıran bir sporcu.
Sponsorlar, dünya medyası o var diye geliyor. Seneye Tiger’ı getiremezsek turnuvanın değeri hemen yüzde 50 düşer” dedi Ağaoğlu...
Bu lafları bana söyledikten hemen sonra da Tiger’ın menajeriyle önümüzdeki yıl için toplantıya oturdu.
Muhtemelen yine gelecek Tiger...
Zaten THY, 10.5 milyon dolarlık sponsorluğu Tiger’ın 3 yıl boyunca turnuvaya gelmesi şartıyla kabul etmiş.
DÜZELTME
Dün ETS Grubu’nun patronu olarak Murat Ersoy’u yazdım... Oysa doğrusu Mehmet Ersoy olacak... Kardeşleri karıştırdım. Murat Ersoy Atlasjet’in sahibi, Mehmet Ersoy ise ETS Grup’un...
YARIN
Cankurtaran’daki eski zührevi hastalıklar hastanesi nasıl moda okulu oldu?
Amerikalı Sarai Sierra’nın öldürüldüğü surların dibinde kimler moda eğitimi alacak?
Faruk Saraç bu moda okulu için kaç lira harcadı?
Bu binayı devletten nasıl aldı, yoksa torpilli modacı mı?
Paylaş