Oyunculuk, ses, müzik, kostüm... Hepsine 10 üzerinden 10

Cumartesi akşamı Uniq Hall’de sezonun merakla beklenen oyunlarından “Amadeus”un prömiyeri vardı.

Haberin Devamı


İlk oyunlarda aksilikler, tempo sorunları, hele böyle müzikli bir oyunda sarkmalar olabilir.
İlk oyunların bu handikaplarını bir kenara koyacak olursak, 10 üzerinden 10 bir oyun izledik cumartesi gecesi...
84 yapımı Milos Forman filmi “Amadeus”un hastası biri olarak, Salieri’yle Mozart’ın çekişmesini usta yönetmen Işıl Kasapoğlu’nun nasıl yorumladığını çok merak ediyordum.
Çünkü prova sonrası Sur Balık’ta demlenmelerinin de tanığıyım bu ekibin...
◊ Filmle neredeyse örtüşen bazı sahneler var oyunda. Hiç rahatsız etmiyor, aksine filmi bilenler için çok güzel sürprizler bunlar.
◊ Selçuk Yöntem ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu iki sezon önce oynadığı “Benim Adım Feuerbach”tan sonra bir kez daha kanıtladı.
Üstelik Salieri rolü çok zor. Hem oyunun anlatıcısı, hem Mozart’ı yok etmeye çalışan Salieri... Hem de oyunun başı ve sonunda Salieri’nin son saatlerini oynayan bir sihirbaz...
Hele ilk perdenin sonunda Tanrı’yla kavgasını oynadığı, ikinci perdede Okan’la karşılıklı tartıştıkları sahneler var ki, tüm oyunculuk öğrencileri mutlaka izlemeli.
Oyunun başından sonuna sahnede Selçuk. O kadar repliği çok kısa sürede ezberlemiş ve Salieri’yi müthiş oynuyor...
◊ Ben Okan Bayülgen’i ilk kez sahnede gerçek bir oyunda izledim. Tam Okan’lık bir rol olmuş Mozart.
Müzisyenin delilikleri, aşk maceraları, yürüyüşü bile Okan’a cuk oturmuş.
Hele ikinci perdede Okan’ın sahnede nasıl devleştiğini, Mozart’ın nasıl ağır ağır öldüğünü izlemeniz lazım...
◊ Özlem Öçalmaz, Mozart’ın eşi Costanze rolüyle çok iyiydi.
Okan’la karşılıklı sahneleri, Salieri’yle yakınlaşmak zorunda kaldığı sahneleri unutulmaz...
◊ Ya kostümler... Müzikler...
Selçuk’a dedim ki; al o Salieri’nin ceketlerini davetlerde giy...
Kadınların, erkeklerin kostümleri dönemi birebir yansıtıyordu.
Şef Volkan Akkoç yönetiminde 10 kişilik canlı orkestra var oyunda.
Hele soprano Ceren Aydın Akkoç...
Harikaydınız.
1200 kişi ayakta alkışladık o gece oyunu.
Bilet bulursanız mutlaka izleyin derim.
Peki bir tiyatro oyununa bu kadar parayı harcayan ‘deli’ kim? O da bir alt kutuda...

Haberin Devamı

1.2 milyonluk oyun

Haberin Devamı

Oyundan sonra ilk tebrik ettiğim kişi Kerem Alışık oldu.
Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu’nun prodüksiyonu “Amadeus” çünkü...
“Bu oyunu yapman için deli olman lazım” dedim Kerem’e.
“Haklısın, akıllı işi değil” dedi.
Kostüme, oyunculara, canlı orkestraya, dekora, yukarıdan seyirci üzerine dökülen Mozart’ın bestelerine bu dönemde o kadar para harcamak gerçekten akıllı işi değil...
Kerem de bir tiyatro delisi, bir tiyatro sevdalısı işte. Bu oyunun prodüksiyonuna kaç lira harcadığını da öğrendim Kerem Alışık’ın.
Tam 1 milyon 200 bin lira harcamışlar bu oyun için...

Müthiş taktik: Gülmeye devam edin kızlar

 Almanya’ya grup maçında 3-1 yenilmiştik. Finalde bizim kızlar öyle bir rövanş aldılar ki, hepimizi sevindirdiler.
Filenin Sultanları, Almanya’yı eze eze 3-0 yendi ve Tokyo Olimpiyatları vizesini aldı.
Türk kadınının gücünü, yeteneğini, başarısını böyle izlemek hepimiz için büyük gurur.
Helal olsun kızlar size...
Türk kadını her alanda böyle olmalı işte, o zaman önümüzde kimse duramaz.
Bir büyük alkış da artık bizden olan koç Giovanni Guidetti’ye... Verdiği müthiş taktiği de bu maç sayesinde öğrendik.
2-0 öndeyken son sette bir ara bizimkiler bocaladılar. Setin sonlarına doğru yaptığımız hata sonucunda maç kafa kafaya geldi ve kaybedilen sayı sonrasında Giovanni Guidetti mola aldı.
Takımla konuştuktan, taktiğini verdikten sonra oyuncularını çok güzel bir şey söyleyerek sahaya gönderdi: “Gülmeye devam edin.”
Ve bizim kızlar çıktı, gülerek, inanarak, kendilerine güvenerek seti 25-22 aldılar, maçı kazandılar.
Sonra da gülmeye, eğlenmeye devam ettiler.
Tebrikler Giovanni Guidetti... Hayatımda bu kadar güçlü bir taktik görmemiştim.
Tebrikler Filenin Sultanları...
Türk kadınının güldüğünde ne büyük başarılar elde ettiğiniz gösterdiniz bize.

Haberin Devamı

Kadın voleybolculara harika bir kadın spiker

Filenin Sultanları’nın Avrupa olimpiyat elemeleri maçlarında harika bir voleybol anlatıcısını keşfettik; Başak Koç’u...
Çok güzel anlattı maçları, çok güzel yorumladı.
Gereksiz, abartılı taraftarlık yapmadı.
Olması gerektiği gibi, objektif anlattı maçı. Hem spiker hem yorumcu oldu.
Bilgiyle harmanladığı anlatımı çok başarılıydı.
Bunun da en önemli nedeni eski milli voleybolcu olması, Eczacıbaşı, Galatasaray, Fenerbahçe formalarıyla sahadan gelmesi...
Ve aldığı spikerlik kursları...
Sadece sahada değil ekranda da kadınların başarısını izlemek çok keyifliydi.
Filenin Sultanları’nın olimpiyat maçlarını da mutlaka Başak Koç anlatmalı.

Yazarın Tüm Yazıları