Nurgül Yeşilçay’ın Cannes’daki kıyafetlerini eleştirdiğim dünkü yazım üzerine hem Nurgül, hem de kıyafetleri hazırlayan modacı Arzu Kaprol’den açıklamalar geldi.
Meğer Nurgül Yeşilçay, Cannes’a 30 çift ayakkabıyla gitmiş.
Haftalar öncesinden kıyafetlerini özenle seçmiş, Cannes için dört bavul hazırlamış.
Bu açıklamaya karşılık, "Peki 30 çift ayakkabı götürdü de neden hep aynı ayakkabıyı giydi?" soruma ise doyurucu bir yanıt alamadım.
Modacı Arzu Kaprol ise "Sarı straplez elbise ve ödül gecesi giydiği beyaz, eteklerinde sarı ve kırmızı desenler bulunan iki elbise dışında Yeşilçay’ın, Cannes’da giydiği kıyafetlerin hiçbiri bana ait değildir" dedi.
Yani o dizüstü, dallı güllü, straplez elbise Kaprol’ün değilmiş.
Fox, 5.2 milyon euro verdi
Sadettin Saran, 4 milyon euro’ya haklarını aldığı İngiltere Premier Lig’ini 5.2 milyon euro’ya Fox’a sattı.
Bir süredir bu ihalenin sonucu TV sektöründe merakla bekleniyordu.
İhale, daha doğrusu saatli bomba Fox’un elinde kaldı.
Yahu iyi de dört büyük kanalla yarışması beklenen bir kanalın prototipinde Premier Lig’e nasıl yer bulacaksınız?
Cumartesi, pazar, pazartesi oynanan maçları, saatlerini nasıl programlayıp yayınlayacaksınız?
Kadın ve çocuğa da seslenen bir kanalı her hafta maçlara mı boğacaksınız?
Üç-dört büyük kulübün dışındaki maçları kime nasıl izleteceksiniz?
Pek çok maçı yayınlayamayarak parayı çöpe atmayacak mısınız?
Sonra ben "Bu Fox’tan cacık olmaz" deyince Fox’taki arkadaşlar bozuluyor.
Madem Fox’un bu kadar parası var, maçtan daha önce sağlam bir genel müdür transfer etmeli kendine...
Bastırıp 2-3 milyon doları; artık Show’dan Saner Ayar mı olur, Kanal D’den İrfan Şahin mi, Star’dan Fatih Ediboğlu mu, D-Smart’tan Murat Saygı mı, NTV’den Cem Aydın mı, yoksa dış kulvardan Faruk Bayhan mı bilemem güçlü bir ismi kanalın başına oturtmalı.
Bu adımı atmazlarsa eğer, daha çok milyon doları sokağa atacaklar demektir.
Bu konuda henüz somut bir adım atmış değil ama bu yaz mutlaka bir film çekmek isteyen Yılmaz Erdoğan’ın masasında duran projelerden biri de Vizontele 3’müş.
Haberi ilk duyunca, "İnşallah çekmez" dedim...
Hikayesi ne olursa olsun, ne anlatırsa anlatsın, kim oynarsa oynasın sadece ismi bile eskiyi çağrıştırdığı için Yılmaz, Vizontele 3 adıyla bir film çekmemeli.
Hele ki Bir Demet Tiyatro kazasından sonra...
Diziyi yıllar sonra tekrar deneyip, aynı etkiyi yaratmadığını bizzat gördü Yılmaz. Aynı hataya ikinci kez düşeceğini sanmıyorum.
Artık Yılmaz’dan Mükremin, Bir Demet Tiyatro, Vizontele hikayeleri değil, yeni bir şeyler söylemesini bekliyoruz...
Fetih kutlamaları 1 milyon dolar mı?
İstanbul’un fethinin 554’üncü kutlamalarına haber kanalı 24’te rastladım.
Haliç’teki ses ve ışık gösterilerini canlı yayınladılar, ağzım açık izledim.
200 metreye 25 metre ebadında bir su perdesi oluşturulmuş, Fatih Sultan Mehmet ve fetih görüntüleri bu su perdesinin üzerine yansıtıldı.
Muhteşem bir lazer, ışık ve su oyunu...
Ne İstanbul, İstanbul olalı, ne de İstanbullu bugüne kadar böyle bir kutlama gördü.
Büyükşehir Belediyesi’nin bu gösteri için yabancı bir firmayla çalıştığı ve 1 milyon dolar harcadığı bilgisi geldi bana...
Belediye 29 Ekim’de 200 bin dolar civarında para harcamıştı Boğaz’daki ışık gösterisi için.
Büyükşehir Belediyesi’nden rica etsek, seçim öncesinde bu gösteriyi hangi firmanın yaptığını, İstanbullulara kaça patladığını açıklar mı acaba?