İstanbul resmen müziğin başkenti olma yolunda ilerliyor...
Londra falan böyledir her Allah’ın günü konserler olur, her hafta bir iki dünya starı mutlaka şehre gelip konser verir.
İstanbul da öyle olmaya başladı.
İstanbul Arena’da Dream Theather.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde Gloria Gaynor.
Şan Tiyatrosu’nda Antony Hagerty.
10 gün önce Marilyn Manson...
Cuma akşamı Enrico Macias-Ajda Pekkan.
Hafta başında Kuruçeşme Arena’da Shakira.
Salı akşamı Al Bano, Safina ve Ferhat Göçer İstanbul Arena’da.
Dün akşam Açıkhava’da Wynton Marsalis.
Her gün mutlaka iyi bir konser var, hatta bazen aynı gün iki konser...
Diğer gösterileri ve etkinlikleri de katarsanız eğlence sektörünün ciddi bir ekonomi yarattığını göreceksiniz.
Bizim ekonomi sayfası mutlaka bu işe el atmalı; bu yıl ne kadar bilet satıldığını, ne kadar seyircinin konserlere gittiğini ve işin mali bilançosunu çıkarmalılar...
Önceki yıllardan çok daha yüksek rakamlar çıkacağından eminim.
Konserler yaz boyunca sürecek...
Natalie Cole, 12 Temmuz’da...
Julio Iglesias, 13 Temmuz’da...
Lionel Richie, 18 Temmuz’da...
Norah Jones, 1 Ağustos’ta İstanbul’da sahne alacak.
Üstelik bu konserlerin hepsi de tıklım tıklım doluyor.
Müzik, eğlence sektörü ve İstanbul adına çok sevindirici.
Ne kadar samimi miyiz
Küresel ısınma konusunda ünlüler neredeyse her türlü kampanyanın altına imza atacak durumdalar.
Bu konuda hepimizin biraz samimiyetsiz olduğunu düşünüyorum.
Mesela küresel ısınmaya karşı mümkün olduğu kadar az uçak kullanın diyor uzmanlar, merak ediyorum içimizde küresel ısınma yüzünden herhangi bir uçuşunu iptal eden var mı acaba?
Ya da kavurucu sıcaklara rağmen klima kullanmayan?..
Hatırlarsanız küresel ısınmaya karşı çalışmalarıyla tanınan ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore’un, 20 odalı 8 banyolu malikanesinde, ABD ortalamasından 20 kat fazla elektrik tükettiği ortaya çıkmıştı.
Demet-İbrahim Kutluay çiftinin kameralara açtığı yeni villalarına bakarken de aynı şey geldi aklıma.
Demet Kutluay da bu zamana kadar küresel ısınmanın önemine dikkat çeken pek çok projede yer aldı.
Defilelere çıktı, çekimlere katıldı, ünlü biri olarak topluma bu konuda mesajlar verdi.
Sonra da 4 katlı, içinde asansörü bulunan villayı alıp, Al Gore durumuna düştü.
Biliyorum, ben olsam ben de alırım, onların yerinde kim olsa aynısını yapar.
Bu yüzden Kutluay çiftini gram eleştirmiyorum.
Benim de hem küresel ısınma konusunda hassas olup, hem de villası, cipi, uçağı olan arkadaşlarım var.
Galiba insanın doğası, bu konuda samimi olmayı engelliyor.
Seda’nın en iyi sezonu
Seda Sayan televizyonda bu yıl en iyi sezonunu yaşadı.
Hiçbir şey yapmasına gerek yok, ekrana çıktığı anda 20 share’i görüyor.
Nihat Doğan hikayesini iyi götürdü, bu aşkı ratinge tahvil etmeyi bildi.
Televizyonu çok iyi öğrendi artık, işine çok asılıyor, bu yüzden de bileği bükülmüyor.
Hal böyle olunca bu sezon rating ve para olarak mesleğinin zirvesine çıktı.
Nereden mi biliyorum?
Geçenlerde gazetecilere yakalandığı Türkbükü’ndeki Palmiye evlerinden üç tane villa satın aldı bu sezon.
Aynı yerden dördüncü villasını da, 300 bin Euro verip dün aldı.
Dedim ya Seda’nın en iyi sezonu diye...
Ne yumrukmuş!
Haziran ayında magazin dünyasında en çok İbrahim Tatlıses haber olmuş gazete, tv ve dergilerde.
Medya Takip Merkezi’nin aynı araştırmasında, "Geçtiğimiz ay magazin dünyasına damgasını vuran olay, Can Tanrıyar’ın yumruğu oldu" deniyor.
Petek Dinçöz, Tatlıses’e laf söylediği için Can Tanrıyar tarafından yumruklanınca, haber sayısını 2.5 kat artırmış.
Marifetmiş gibi sunuluyor bu...
Bir tek, kadının dövülmesine methiyeler düzülmemesi kalmıştı, onu da gördük.