Paylaş
Meğer o gecenin tanığı biri varmış.
Bakın kendi ağzından aktarayım size;
“Yıllar önceydi, Adana’da dayımın oğlu ile 45 derece sıcakta rakı içelim dedik.
Başladık içmeye, sohbet muhabbet çakırkeyif olduk ve gece atladık taksiye evimizin yolunu tutuyoruz.
Trafik sıkıştı, o sırada takside oturduğum taraftaki kapının camı çalındı, camı indirdim ve yüzü gözü şiş, yara bere içinde dazlak bir adam, “Taksinize binebilir miyim, gideceğiniz istikamete beni de götürür müsünüz” diye sordu, kabul ettik ve kısa bir yolculuk yaptık.
Sahne aldığı gece kulübünden çıktığını ve evine gittiğini söyledi. Ayrıca dün gece çok feci bir kaza atlattığını, taksinin şoförünün öldüğünü, kendisinin de öldü diyerek morga kaldırıldığını ve sabah saatlerinde ayıldığını ve tedavi gördüğünü anlattı.
Saçları dün gece usturaya vurulmuş, yüzü gözü yara bere içindeki adam bizi şok etmişti. Bizden önce taksiden inerek gecenin karanlığında kayboldu.
Yıllar sonra bir Müslüm Gürses röportajı okurken, Müslüm Gürses’in bu satırlarını da okudum ve şok oldum. O gece taksimize misafir ettiğimiz, Müslüm adındaki adamın yıllar sonra efsane Müslüm Baba olacağını nereden bilebilirdik.”
Müslüm Gürses’le bu anıyı yaşayan ve bana aktaran Medyavizyon’un sahibi ve SinemaTV CEO’su Fatih Oflaz...
Müslüm Gürses’in morga kaldırıldığı şehir efsanesi gibi anlatılır ya gördünüz işte, meğer birebir doğruymuş.
Tabana yayın...
Cem Yılmaz’ın konuşmacı olarak yer aldığı, Emine Erdoğan, Fatma Şahin, Egemen Bağış’ın da katıldığı panelin daha yapılmadan eksikliğini söylemiştim.
Dediğimin aynısı çıktı...
Salona 500-600 seçilmiş insan toplandı...
Cem Yılmaz babalık üzerine espriler yaptı...
Gazetelere ve TV’lere bu espriler haber oldu...
Güldük, eğlendik, geçti bitti...
Kime ne faydası oldu panelin?
Salonlardaki seçkinlere değil, sokaktaki adama dokunması lazım bakanlığın yaptığı çalışmaların demiştim...
Cem Yılmaz da paneldeki konuşmasında, “Cengiz bunu yazdı, tabana nasıl yayacağız biz de düşünüyoruz” diyerek bana hak vermiş...
Bakanlık da hak verirse eğer Cem Yılmaz’ın anlattıkları sadece salondaki seçkinlere değil, asıl duyması gerekenlere ulaşabilir.
Başbakan’ın dediğiyle belediyelerin yaptığı
Başbakan Erdoğan cumartesi günü Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda çok güzel bir konuşma yaptı...
Söylediklerinin çoğunun altına imzamı atarım.
Yüksek binaları doğru bulmuyorum dedi...
3-5 lira kazanacağız diye dere yataklarıyla oynamayın dedi...
Şehirler betonlaşmasın dedi...
Çocuklar toprakta oynayabilsin dedi...
Sahilleri tehdit etmeyin dedi...
Ne güzel söyledi...
Ama bu söylediklerinin tam tersi son 10 yılda kendi iktidarı döneminde yapıldı, yapılmaya devam ediyor.
AVM’lerden geçilmiyor, en büyük gökdelen bu dönemde yapıldı, betonlaşma baş döndürücü hızla sürüyor, şehirlerde yeşil yok ediliyor.
Başbakan, Bursa’nın hâlâ yeşil olduğunu söylüyor.
Oysa ‘Yeşil Bursa’ lafı tarih olalı çok oldu.
Kent Meydanı diye inşa edilen yerde tek bir ağaç yok, beton yığını, insanlar güneşten kaçmak için duvar diplerindeki gölgelere yan yana diziliyorlar.
Yani Başbakan’ın Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda söyledikleriyle, AK Parti belediyelerinin yaptıkları taban tabana zıt...
Keşke Başbakan’ın dediği gibi olsa şehirlerde hayat...
Paylaş