Paylaş
Aziz Yıldırım bu işleri hep yapar mıydı?
Bilemiyoruz, bilmiyoruz...
Ama şöyle bir gerçek var; Denizlispor travmasından, üstüne geçen yılki şaşkın şampiyonluk kutlamasından sonra Fenerbahçe bu yıl da son dakikada şampiyonluğu kaçırsa, kimse bu yükün altından kalkamazdı.
Herkes bunu söyledi...
Bütün medya buna inandırdı Fenerbahçe’yi ve Aziz Yıldırım’ı...
Çevresi de “Üçüncü kez son dakikada şampiyonluk kaçırılmaz” baskısını kurdu Yıldırım’a... Görünen o ki, Yıldırım da bu baskıdan etkilenmiş ve bu kez şampiyonluğu garanti altına almak istemiş.
Olmayacak işlere kalkışmış.
Sadece ve sadece “Üçüncü kez şampiyonluğu son dakikada kaçırma korkusu” yüzünden...
Bu korku pahalıya patladı Aziz Yıldırım’a.
Yeni Türkbükü
Türkbükü öldü bitti, yandı kül oldu gitti deniyor ya, tam tersine Türkbükü aslında yeniden doğuyor. Evet eskisi gibi kalabalık yok. Gece kulüpleri, restoranlar tıklım tıklım değil.
Eğlence arayan Bodrum’un içine kaçıyor artık.
Çünkü polis kontrolündeki Bodrum marinada gürültü yasağı yok, jandarma bölgesi Türkbükü’nde gürültü yasağı var.
Denizin içine metrelerce giren iskeleler düzenlendi, sabaha kadar güm güm vuran müzik kirliliği yok artık.
Bu yüzden Türkbükü öldü diyorlar.
Hayır efendim, Türkbükü’nün öldüğü falan yok, sadece Türkbükü’ne gelenler doğru düzgün yemeyi ve eğlenmeyi öğreniyorlar.
Hem müşteri, hem esnaf için bir-iki yıl sürer bu öğrenme süreci.
Sonra Türkbükü yine tıklım tıklım ama bu kez kuralların hakim olduğu bir tatil beldesine döner merak etmeyin.
Ayşe’ye...
Kural 1: Sansasyonel aşklar yaşayıp, sansasyonel evlilikler yapacaksan, hakkında sadece olumlu yazılmasını bekleme, hayal kırıklığına uğrarsın.
Mesela, diyelim ki, faraza, örneğin; ani bir kararla ben ve Hülya Avşar evlenmeye karar versek...
Havuzlara atlasak...
Fotoğraflar çektirsek...
Zıplasak, hoplasak...
Çılgınlık bu ya, kameralar önünde öpüşmeye doyamasak...
Bilirim ki, bizim bu halimizi de yerden yere vuracak birileri çıkar...
Canımı yakarlar, dedikodumu yaparlar.
Ya bunu göze alıp yaparsın çılgınlığını... (O zaman da kimseye kızma hakkın olmaz.)
Ya da hiç böyle ortalığa saçılmadan, sessizce evlenirsin...
Ama hem herkesten çılgın olayım hem de sadece alkışlanayım olmuyor işte...
Kural 2: “Yayın yönetmenine sırnaşmadım, mini etek giymedim diye bir yıl maaşıma zam alamadım” diyerek, eski yayın yönetmenleri zan altında bırakılmaz. Bırakılırsa, “Öyleyse köşe kapmak için ne yaptın” diye kafa çıkarılmasına zemin hazırlarsın.
Madem Ayşe Özyılmazel, beni zalim ilan ederek dostluk ilişkisini bitirdi, kendisini güzel bir Özdemir Asaf şiiriyle uğurluyoruz:
Aşka gönül ile düşersen yanarsın.
Zeka ile düşersen kavrulursun.
Akıl ile düşersen çıldırırsın.
Duygu ile düşersen gülünç olursun.
Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin. Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.
(Şiirin adı da çok güzeldir: Yuvarlağın Köşeleri)
Paylaş