Kız kardeşlik bitti mi?

Bir bakmışsın birbirlerine selam vermeyenler, sarmaş dolmuş olmuş...
Bir bakmışsın içtiğimiz su ayrı gitmiyor diyenler kanlı bıçaklı hale dönmüş.
Kadir İnanır-Türkan Şoray.
Tarkan-Nazan Öncel.
Gülben Ergen-Hülya Avşar.
Say sayabildiğin kadar...
Hande Yener’le Demet Akalın’ın bakkal kavgaları ne kadar sahiciyse, kız kardeş muhabbeti, twitter aşkları da o kadar sahiciydi işte...
Önceki akşam Hande Yener’in Sortie’de yeni albümü için radyoculara verdiği partide Demet Akalın da varmış.
‘Kız kardeşinin’ albüm kutlamasına katılmak için değil elbette, mekanın bir başka köşesindeymiş ve ‘hayırlı olsun’ demek için bile Hande’nin yanına gitmemiş Demet...
Daha da ötesi DJ, peş peşe Hande Yener şarkıları çalınca bozulmuş, ‘ben de buradayım’ diye haber göndermiş Demet...
Kız kardeş muhabbetinin bittiği gecedir o gece.
Bu sektörde dostluğun da düşmanlığın da uçucu olduğunun bir kez daha kanıtlandığı gece...

Sinema neyinize

Muhafazakâr haber kanallarından birinde hafta sonu sinemalarda ne olduğunu haber veren bir bölüme rastladım.
‘Vizyonda bu hafta’ tarzı bir şey...
Bu hafta vizyona giren Robin Hood’u, Hayata Çalım At’ı, Vera’nın Şoförü’nü, Selvi Boylum Al Yazmalım’ı tanıttılar bilin bakalım bir tek hangi filmden bahsetmediler...
Soraya’yı Taşlamak...
İran’da recm edilerek (taşlanarak) öldürülen Soraya’nın hikayesini anlatan filmin gösteriminin yasaklanmasını istemişti İran...
Türkiye de bunu reddederek filmi bu hafta vizyona doktu.
Muhafazakâr kanallar ise film tanıtım programlarında bu filmi görmüyor.
Haftanın en önemli filmini görmeyecekseniz...
En tartışmalı filmini tanıtmayacaksanız...
Vizyona giren filmler arasında ayrım yapacaksanız...
İran’ın yasak talebine yayınlarınızda yer verecekseniz...
Neyinize sizin sinema programı?.. Hiç yapmayın daha iyi...

Mahalle muhtarı ne iş yapar?

Yanıtını vereyim; Büyükşehirlerde mahalle muhtarları emlakçılık işlerine bakar...
Semtteki satılık evleri de, kiralık evleri de en iyi onlar bilir, çoğu camekana ev ilanı asarak emlakçılığı resmileştirmiştir zaten.
Dükkanı geç açar, erken kapar. Esnafla tavla oynar...
Haksız da değiller ki, ne yapsınlar başka?
İşleri yok... Tek işleri gün içinde gelen 3-5 kişi için bilgisayardan çıkış almak oldu.
Köy muhtarlarını bilemem ama şehirlerdeki mahalle muhtarları adım adım tarih olma yolunda... Bu da kaçınılmaz.
MERNİS’le (Merkezi Nüfus İdare Sistemi) nüfus müdürlükleri muhtarların bütün işlerini yapmaya başladı.
Zaten ikametgah ve nüfus sureti gibi kırtasiye işlerine artık gerek bile kalmayacak.
KPS ile (Kimlik Paylaşım Sistemi), isteyen resmi makam kimlik numaramızı bilgisayara girerek nerede oturduğumuzu, nüfusumuzun nereye kayıtlı olduğunu anında görecek.
Mahalle muhtarları hızla işlevsiz hale geldi.
Mesela Cihangir’de yürüme mesafesinde tam 4 tane muhtarlık var.
Geçenlerde nüfus kaydımı birinden birine aldırmaya çalışırken Nüfus Müdürlüğü’ne gittim, o işi de Nüfus Müdürlüklei yapıyor artık.
Taşındığınızı 20 gün içinde bildirmezseniz her aile ferdi için 329 lira ceza ödemek zorundasınız dediler.
Eskiden olduğu gibi Kadıköy’e taşınıp ikametgahı Beşiktaş’tan almak yok yani...
Nakli nüfus müdürlükleri yapıyor, ikametgahı, nüfus suretini onlar veriyor.
Muhtar, emlakçılık yapmasında ne yapsın?..

Serdar Ortaç’a yapılan ayıp

Serdar Ortaç’ın Hacettepe konserinde sahneye çatal, bıçak, içi kum dolu su şişeleri atıldı.
Güvenlik nedeniyle konserini yarıda bırakmak zorunda kaldı Serdar Ortaç...
Protestoların neden yapıldığı çatal-bıçak atılmasından da belli, Ahmet Kaya yüzünden protesto ediyorlar Ortaç’ı...
Yıllar sonra bu işi kaşıyanlar, bu işleri organize edenler birkaç kişi... Ne Ahmet Kaya’nın gerçek hayranları ne de onun dünya görüşüne yakın olanlar Serdar Ortaç’a bu tepkiyi gösterir.
Bu işi yıllar sonra tırmandırmaya çalışanlar var.
Üstelik siyasi değil, ticari kaygılarla.
Bu işlerin çocuk oyuncağı olmadığını, Türkiye gibi hassas dengeleri olan bir ülkede bunun ateşle oynamak olduğunu bilmeleri gerek.