Kayahan’ın son durumu

Salı günü öğleden sonra ziyaretine gittim.
Bir gün önce de Nilüfer, Tarkan, Sezen, Ajda ziyaretine koşmuş usta sanatçının.
Ben gittiğimde de hastalığının başından beri en yakınında olan Suat Suna, eşiyle birlikte oradaydı.
Peki durumu nasıl Kayahan’ın?
Değişik seyir gösteriyor.
Bazen iyi, bazen ağırlaşıyor...
Salı sabahı odaya çıkarabileceklerini söylemiş doktorları, ancak öğleden sonra durum değişmiş; “Birkaç gün daha yoğun bakımda kalabilir” demişler.
Her zamanki gibi eşi İpek Açar yanındaydı.
İpek Hanım’la konuştum, kimi zaman çok yorgun kimi zaman da iyi olduğunu söyledi. Az önce “aşkım, sevgilim” diyerek İpek Hanım’la sohbet etmiş.
Yanına girenleri tanıyor, bazen zorlansa da konuşuyormuş.
Ancak doktorları “Yormayın” dediği için, İpek Hanım izin verse de yanına bir de ben girmek istemedim.
Dün sabah itibarıyla da Kayahan’ın tedavisi hâlâ yoğun bakımda sürüyordu.
İpek Hanım, ailesi ve sevenleri yorgundu...

Herkesin dünyası gördüğü kadardır

Arda Turan’ı eleştiriyorlar “Ekonomiden ne anlar” diye...
Dün Hürriyet Ekonomi’ye, faizin düşmesi gerektiğini söylediği, Türk ekonomisini çok iyi bulduğunu açıkladığı için...
Adam milyon euro’larla oynuyor, en fazla kazanan Türk futbolcusu, Lidyana.com’a, Simit Sarayı’na yatırım yapıyor, neden anlamayacakmış ekonomiden?
Herkesin futboldan anlamasına şaşırmıyorsunuz da, Arda’nın ekonomiden anlamasına mı bozuluyorsunuz?
Benim röportajda en çok takıldığım nokta ise Arda’nın ekonomik olarak rahatladığı dönem oldu...
Ceyhan Kuburlu, “Şu an Türkiye’den daha mı iyi kazanıyorsun?” diye sorunca Arda cevap vermiş:
“Evet, daha iyi. İlk senelerde kazancım azdı ama şu an iyi bir seviyeye geldi. Son iki yıldır finansal açıdan rahatladım.”
5 yıl Galatasaray’da, 4 yıldır İspanya’da oynayan Arda bile finansal açıdan sadece son iki yıldır rahatsa, kimse haline bakıp üzülmesin, ay sonunu nasıl getireceğiz diye ağlaşmasın arkadaşlar.
Arda bile 2 yıl öncesine kadar finansal açıdan rahat değilse biz ölelim daha iyi...
Ne demişler;
Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır...
Lafın doğrusu; “Öküzün dünyası gözünün gördüğü kadardır” ama şimdi Arda yanlış anlar diye yumuşatılmışını kullandım...

Yaşlıya saygı

Yakacık Sanatçı Yaşam Evi’nde yaşamını sürdüren Yeşilçam’ın emektar ismi Mehtap Anıl, “Ölmeden son isteğim Kenan İmirzalıoğlu’nu görmek” demiş, Kenan da kalkmış ziyaretine gitmiş.
Gitmeyebilirdi, pas geçerdi, duymazdan gelirdi vs vs...
Kaçmak için kırk tane yol bulurdu.
Yapmamış, kalkmış Cihangir’den Yakacık’a kadar gitmiş.
İki saat boyunca yaşlı oyuncuyla vakit geçirmiş, karşılıklı kahve içmişler, sohbet etmişler...
Aman ne var canım bunda diyenlerdenseniz, sizi toplu taşıma araçlarına binmeye davet ederim.
Binin de bakın bakalım gençlerin kaçta kaçı yaşlılara hürmet edip yer veriyor...
Kenan’ın yaptığı hareket güzeldir, hoştur, kalbimizi kazanmıştır.

Sadece Türk yolcunun adı açıklandı

Barselona’dan Düsseldorf’a giden uçak, Fransa Alpleri’nde düştü ve 150 yolcu hayatını kaybetti.
Böyle bir kazada en kolay iş, yolcu listesine ulaşmaktır.
Uçağa binen her yolcunun adı soyadı Lufthansa yetkililerinin elinin altında.
Hatta sadece isimleri değil, uçağa binerken görüntüleri de vardır.
Çünkü her uçağın binişinde güvenlik kameraları kaydeder yolcuları...
Buna rağmen yolcuların isimleri açıklanmadı, dün öğlene kadar hâlâ kaç Türk yolcu olduğunu bilmiyorduk.
Çünkü Almanlar “Önce ailelere haber vereceğiz” diyerek isimleri açıklamaktan ısrarla kaçındılar.
Bizde bu tür ölümlü kazalarda yetkililerin ilk yaptığı şey, ölenlerin isimlerini açıklamaktır.
Pek çok aile kaybettiği yakınlarının isimlerini televizyondan, medyadan öğrenir.
Bu kazada ise üzerinden 48 saat geçmesine rağmen hâlâ isimler açıklanmamıştı.
Ölen 150 yolcu içinde adı açıklanan tek biri vardı; Muradiye Lohmann...
Onu da bizim Dışişleri Bakanlığı açıkladı.
Hatta ismini açıklamakla kalmadı, Muradiye Lohmann’ın Kayseri doğumlu olduğunu, Türk vatandaşlığından çıktığını, eski soyadının Çelik olduğunu, bütün şeceresini öğrendik.
Dün öğlene kadar 149 yolcunun ismini hâlâ bilmiyorduk, bildiğimiz sadece Türk yolcuydu.
Dışişleri, hızından dolayı kendilerini kutlamamızı beklemiyordur herhalde...