Karıma uygunsuz mesajlar attın

Arkada telsiz sesleri, polis sirenleri...

Kimsin, necisin demeye kalmadan tehditler yağdırmaya devam ediyor.

"Hemen en yakın karakola gelmeniz gerekiyor.

Telefonunuz da açık olsun"...

"Neden?"

"Talimatlar gereği böyle, gelirken de bir yerden hazır kart alın ve şifresini bize bildirin, siz gelene kadar yapacağımız işlemler için gerekli olacak"...

"Ben basın mensubuyum"...

Çat!

- Dıt...Dıııt...Dıııt...

* * *

Bu anlattıklarım hafta sonunda bir televizyoncu arkadaşımın başına geldi.

539’lu bir numaradan arayanlar, kendilerini polis olarak tanıtmışlar.

"Başsavcıya küfür etmişsiniz ya da kartınız kopyalanıp başkaları mesaj atmış her iki durumda da başınız belada" korkusu verip sindirmeye çalışmışlar.

Şantajla istediklerini yaptırmak için.

İstedikleri ne?

Telefon kontörü!

Karşı taraf korkup sinerse bir şekilde kontör aldırıp şifresini söyletmeyi başarıyorlar.

Bunun başka türlü versiyonları da bulunuyor.

"Bu numaradan karıma uygunsuz mesajlar atıldı" diye arayanlar da varmış.

Bir arkadaşım tanık olduğu olayı anlattı.

Kız kulağında telefon hüngür hüngür ağlayarak bakkala girmiş ve 250 liralık kontör alıp şifresini karşı tarafa söylemiş. Kimbilir kızı nasıl ve neyle tehdit ettilerse.

Bu numarayı yemek için bu kadar da saf olunur mu demeyin... Demek olanlar var ki kontör çetesi hız kesmeden faaliyetlerine devam ediyor, tesadüfen benim televizyoncu arkadaşımı da arıyorlar.

Kulağınıza küpe olsun...

Evde neler yapılır?

Bir kafede tek başıma otururken en sevdiğim şey dergi karıştırmaktır.

Ama hepimizin bildiği parayla satılan dergileri değil, bedava olarak getirilip kafelere bırakılanları.

Neden?

1- Bu dergileri her yerde bulamazsınız.

2- İçinde çok ilginç yazılar oluyor.

Karga da böyle bir dergi.

Kadıköy’deki meşhur barlar sokağının en eski barı olan Karga’nın ekibi tarafından çıkarılan bir dergi bu.

İki ayda bir yayınlanıyor, 5000 adet basılıyor, bedava dağıtılıyor.

İki ayı kapsayan "Ağuslül" sayısının tamamını "ev yapımı" işlere ayırmışlar. Evde domates yetiştirmek, ev yemeği, evde müzik üzerine ilginç yazılar var.

"Evde çekilen amatör porno", "Evde yapılan kakanın tadı başka" gibi uçuk konular da var ki bunları bayide satılan dergilerde bulmak zor oluyor. Bedava diye bu tür dergileri görmezden gelmeyin.

Çocuğunuzu okulun

kahramanı yapın

Bu da özel okullarda yaşanan bir ’delilik’...

Okullar açıldı ya, "Çocuğunuzu okulun kahramanı yapın" diye çağrıda bulunuyorlar velilere.

İlköğretime yeni başlayan bebeler sınıfın falan da değil ha, okulun kahramanı olacaklar.

Peki nasıl olacak bu?

Çanta, beslenme çantası, kalemlik, su kabı gibi okul malzamesi satıyor okullar.

Kızlar için üzerlerinde Winx, Barbie olanlar...

Erkek çocuklar için Spiderman, X-men, Transformers olanlar...

Çocuklar bu kahramanların resimleri bulunan malzemeleri alacaklar ve okulun kahramanı olacaklar.

Okul, biz sizi soymaya çalışıyoruz diyemediği için böyle bir yöntem bulmuş.

Ama ufacık çocuklar daha o yaşta popüler kültürün bombardımanı altında kalmış, hayali bir dünyaya dalmış kimin umurunda...

Bu özel okullarda öğretmenlik gibi kutsal bir meslek, para tuzağı kurmanın altında ezilmeye başladı...

Çocuklara ilk öğrettikleri şey hayali kahramanlık.

Bir çocuğu böyle yetiştirmeyi vadeden okuldan ne beklersiniz.

Gastroseksüel

 25-50 yaşlarında erkek, mutlaka beyaz yakalıdırlar

 İyi eğitimli, mükemmel İngilizce konuşurlar

 Dergilerdeki restoran tanıtımlarını satır aralarına kadar takip ederler

 Balzamik sirkenin sanayi ürünü ile artizanal olanı arasındaki farkı bilirler

 Sık seyahat ederler, gittikleri kentin restoranlarını önceden araştırırlar

 En büyük tartışmaları makarnanın haşlama suyuna bir tatlı kaşığı zeytinyağı koymalı mı, koymamalı mıdır?

 Organik portakal suyu hangi dükkanda satılır bilirler