Kalpler mi beton yoksa Kabataş mı?

 Kabataş’taki Martı projesinin mimarı Hakan Kıran, önceki gün Posta’ya verdiği röportajda “Projeye beton diyenlerin kalpleri beton” dedi.

Haberin Devamı


Kabataş projesi için beton eleştirisi yapanlardan biri de ben olduğum için bu sözü üstüme alındım.
Kabataş her gün geçtiğim bir güzergah. İskelesi özellikle, yazın haftada iki-üç kez kullandığım bir yer.
Bölgede yaşanan sorunları çok iyi biliyorum ve bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna sonuna kadar katılıyorum.
Bu yüzden Hakan Bey’in “Bölgede ulaşım aksının düzene sokulması, keşmekeşe son verilmesi, deniz-kara-metro ulaşımının entegre edilmesi gerekiyordu” sözlerine sonuna kadar katılıyorum.
Tramvaydan inen yayaların kırmızı ışıkta duracak yeri yok. Kaldırımda yürüyecek genişlik bile yok Kabataş’ta.
Yayalar için o kadar berbat bir yer.
Martı projesiyle bu eksikler giderilecek.
Ama meydanda böyle bir ihtiyacın hasıl olması, yapılan projeye beton eleştirisi getirmemizin önünde engel değil.
Hakan Kıran, “Bu alanın 14 bin metrekaresi meydan, geri kalan 70 bin metrekaresi yeşil alan olacak” diyor.
Zaten bölgede Fındıklı Parkı da dahil olmak üzere yeşil alanlar vardı.
Yok bir de orayı beton yapsaydınız!
Beton dediğimiz yer zaten projede dımdızlak görülen 14 bin metrekarelik alan.
Martı gibi gözüken iskelenin hemen arkasında yer alan bölge.
Oralara da banklar, yeşil alanlar ve ağaçlar lazım.
Bunlar olmayacaksa ben şimdiden Hakan Kıran’a bir ağustos sıcağında o 14 bin metrekarelik meydanda iskeleye kadar yürümeyi teklif ediyorum.
Bakalım oflamadan, puflamadan, “Neden şuraya iki ağaç dikmemişler” demeden sahile kadar ulaşabilecek mi...
Yaşayan bilir, ben başından beri Kabataş’a düzenleme yapılması gerektiğini savunuyorum.
Yol yakınken projeyi elden geçirmenin ne gibi sakıncası olabilir Hakan Bey?

Haberin Devamı

El yazısından kurtulduk

Dünyada olduğu gibi bizde de çok tartışılan okullarda el yazısıyla eğitimden nihayet kurtulduk.
Bizim kız daha anaokulunda el yazısına hazırlık çalışmaları yapıyordu.
Neyse ki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2017-18 eğitim yılında, eğik el yazısı yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Biz çemberden döndük, son anda yırttık el yazısından.
Peki 12 yıldır böyle eğitim alan çocukları neden zorladık?
El yazısı uygulamasına 2005’te geçilmişti, 12 yıl sonra vazgeçtik.
Bu sevindirici haber de, eğitim sistemindeki yapboz uygulamasının devam etmesi açısından üzücü.
Oysa ki 3-5 yılda bir eğitim sisteminde temel değişiklikler yapılmaz, yapılmamalı.
Üzerinde en az oynanacak şey eğitim olmalı. Ama bizde oynamayı en çok sevdiğimiz şey eğitim...

Bitaksi imajı

Haberin Devamı

Yaşanan tek bir olumsuz vaka, Bitaksi uygulamasının kötü olduğunu göstermez.
Bir Uber sürücüsü de yolcusunu dövebilirdi.
Ancak bu durum bize Bitaksi uygulamasının çok hızlı ve kontrolsüz büyüdüğü, denetimlerin iyi yapılmadığı, her önüne gelenin Bitaksi sürücüsü olduğu konusunda önemli ipuçları verir.
Bitaksi’nin imajı bu kendini bilmez şoförler tarafından bozulamayacak kadar önemli.

Nereden izlenir bu kanal?

Bu hafta Sony Channel adıyla yabancı dizi yayınlayacak yeni kanalın tanıtımı vardı, gidemedim ben.
Giden meslektaşlardan konuyla ilgili pek çok yazı okudum.
Hatta Digiturk’te neden izlenmediğini bile yazdılar.
Ama nereden izleyebileceğimizi kimse yazmadı.
Köşe yazarları söylemiyor, Sony Channel gazetelere ilan veriyor yazmıyor, basın bültenleri gönderiyorlar sözünü bile etmiyorlar.
Nereden izleyeceğiz bu kanalı arkadaşlar?
Sonunda dayanamayıp telefon açtım sordum.
“D-Smart 98. kanal, Tivibu 203. kanal, Teledünya 256. kanal, Turkcell TV 94. kanaldan yayın yapıyoruz” dediler.
İyi de şunu ilanlarınızda, basın bültenlerinizde de söyleseydiniz ya...

Haberin Devamı

Yarın: Tanıdığım üçüncü Brezilyalı model

◊ Alessandra Ambrosio’yla da tanıştım, Adriana Lima’yla da. Tanıştığım üçüncü Brezilyalı model ise Cindy Mello oldu...
◊ Henüz 22 yaşında...
◊ Yakın geleceğin en iyi Brezilyalı top modeli olarak bakılıyor kendisine...
◊ İki günlüğüne İstanbul’daydı, oturduk sohbet ettik...
◊ Kıvanç’ın hayranlarından neler çekmiş neler...

Kalpler mi beton yoksa Kabataş mı

Yazarın Tüm Yazıları