Paylaş
Şubat ayında Amerika’da elektronik kitap geliri 90 milyon dolar, kağıda basılı kitap geliri ise 81.2 milyon dolardı.
Kağıda basılı kitap, tablet kitaplar karşısında pazar kaybederken...
Kağıda basılı gazete, tablet gazeteler karşısında pazar kaybetmeyecek mi?
Ben kaybedecek diyorum...
İtiraz, Yurtsan Atakan’dan geldi...
“Cengiz, kağıda basılı gazeteleri birebir iPad ekranına aktarmakla tablet yayıncılık yapanlara kanıyor” diyor.
Bu işte zoka yutmayacak kadar iyi bir tüketiciyim.
The Sun, NYT gibi dünyanın pek çok gazetesi birebir tablete aktarılıyor.
Bunun yanında tablete özgün uygulamaları da var.
Bizde de öyle olacak...
Daha geçenlerde yazdım; zete, dipnot gibi sadece tablet yayıncılık yapanlar çıkmaya başladı.
Büyük medya da bu alana girecek.
Şimdi sadece kağıda basılı sayfalarını aktarıyorlar.
Kaçınılmaz olarak yakın gelecekte tablete uygun yayıncılık da yapacaklar.
“Kağıda basılı yayıncılık bitti bitiyor, hafta sonu gazeteciliği önem kazanacak” derken tam da bunu söylüyordum işte.
Bu arada hafta sonu gazeteciliği dedim ya...
Hürriyet Pazar’ı bu haftadan itibaren daha iyi takip etmeye başlayın, şimdiden ayırtın...
Önümüzdeki dönemde Türk medyasının bu alanda atacağı ilk adımların sinyalidir bu.
Karacan&Demirören
“Milliyet ve Vatan gazetesi Ali Karacan&Erdoğan Demirören ortaklığına satıldı” haberi medyanın en çok konuşulan gündemi.
Bu gelişmenin şu etkileri var:
1- Dedenin kurduğu Milliyet en çok torununa yakışırdı. Üç kuşaktır yayıncı olan Karacan Ailesi’nin zaten bu kadar kenarda kalması Türk basınının eksiğidir.
2- Milliyet ve Vatan’ın, yayın çizgileriyle örtüşen hayat tarzlarına sahip patronajların eline geçmesi önemlidir. Bu da yayın çizgilerinin çok değişmeyeceğine işaret eder.
3- Medyaya yeni bir oyuncu girmesi, Türk basını açısından da zenginliktir.
4- Demirören sermaye olarak güçlü, Karacan yayıncılık olarak... Milliyet ve Vatan için sipariş edilse, bu kadar doğru kombinasyon bulunamazdı...
5- Ali Karacan eğlencelidir, her şeyle ilgilidir, gezer, dünyayı bilir. Ömer Karacan daha da eğlencelidir.
Bu enerji ve dinamizmi eminim Milliyet ve Vatan’a da yansıtacaklardır.
Bu yüzden hoş geldin diyorum mahallenin yeni patronlarına...
Gazeteciye yaranılmaz!
Ünlüler motosiklet kullanırken kask takmaz, bizim magazin basını eleştirir.
Kask takar, bizim magazin basını dalga geçer.
Dün Milliyet Cadde’de bir başlık gördüm.
Okan Bayülgen’in güvenli motor sürüşüyle dalga geçmişler.
“İstinye Park’a hava indirme” başlığını atmışlar, motorcudan çok paraşütçüyü andırdığını yazmışlar.
Güldüm mü, güldüm...
Komik haber miydi, komikti...
Ama dedim ya, bu gazeteci milletine yaranılmaz. Bu ünlüler yanlış yapsa bir türlü, doğru yapsa bir türlü...
Sezen Aksu hangi programa çıkacak?
Sezen Aksu’nun bir TV programına çıkması olaydır...
Programlara katılmaz, röportaj vermez.
İki-üç yılda bir ekrana çıkar.
En son katıldığı program olarak “Beyaz Show”u hatırlıyorum, hani Beyaz’ın güller döktüğü...
Uzun süre sonra bir kez daha Sezen’i ekrana çıkmaya ikna eden birileri oldu.
Ercan Saatçi’nin “Mucize Nağmeler”ine çıkmaya tamam demiş Sezen Aksu...
Çekimleri önümüzdeki ay yapılacak programda Sezen Aksu sadece sanat müziği şarkıları söyleyecek.
TRT Müzik bu aralar iyi işlere imza atıyor.
“Mucize Nağmeler” Kral TV’de başladığı ilk günden bu yana çok iyi formattı. TRT Müzik’e de yakışmış.
Paylaş