İsmail Türüt Eurovision’a

İsmail Türüt’ü nasıl bilirsiniz diye sorsalar bana başlarım sıralamaya; hani her canlı yayında boncuk boncuk terleyen adam değil mi...

Bir keresinde Çarkıfelek’te yatağın üzerine balıklama atlamıştı da diğer taraftan yere yuvarlanmıştı ya...

Şöhret olmadan önceki albümünde verdiği Zeki Müren pozları çıkmıştı yıllar sonra...

Meşhur "Tarabya’da uşaklar, Etiler’de yumuşaklar" polemiğinin mucidi... Hani Arto’nun, İsmail Düdük dediği...

Yine bir Çarkıfelek’te Aysel Gürel’in üzerine yuvarlanmıştı da kadının iki kaburgasını çatlatmıştı hani.

"Şeytanı değil Zekeriya Beyaz’ı taşlayacağım" demişti ya...

Bir keresinde de canlı yayında cam kapıyı görmeyip stüdyoya giriyorum sanmış ve kafayı gözü yarmıştı...

Yine bir canlı yayında oturduğu sehpa kilosuna dayanamayıp kırılınca hani yerlerde debelenmişti...

Anlayacağınız "icraatı" bitmez İsmail Türüt’ün...

Şimdi de "Plan yapmayın plan" diye bir şarkı yapmış.

Geçmişte;

"Bu medya kahpe her şeyi abartıyor

Hocamın icraatları göğsümüzü kabartıyor"
diye Şevki Yılmaz’a da şarkı yapmışlığı vardır...

Melih Gökçek’e de, Sedat Peker’e de...

"İsmi Melih Gökçek’tir, dedikleri gerçektir

Eller ne derse desin, benim başkanım tektir"
gibi kişiye özel şarkıların mucididir kendisi...

Son şarkısı için "Youtube’da yapılan klipten haberim yok" diyor.

Sanki şiddete, cinayete, ırkçılığa methiyeler düzen şarkının sözleri yapılan klipten farklıymış gibi...

Zirve yaptı kendisi zirve!

Bu yüzden 2008 Eurovision’unda mutlaka o temsil etmeli Türkiye’yi...

Boncuk boncuk terleyerek söylemeli;

"Türk’ün Türk’ten başka...

Dostu yoktur biliriz!

Bize puan vermeyenin...

Anasını ....!"


Leman mı, Penguen mi, Uykusuz mu

Geçenlerde yazmıştım mizah dergilerinin Türk solu gibi sürekli bölündüğünü...

Leman, Penguen’i doğurdu, Penguen’de Uykusuz’u...

Peki hangisi daha iyi?

Bu hafta kapak konusu en iyi olan dergi, Erdoğan’ı mahya ışıkları arasında çizen Penguen’di.

İkinci sırada Tuzla tersane işçilerini anlatan Uykusuz var.

Leman’ın "Baykal Anadolu’da" esprisi ise kapaklık bir konu bile değildi. Kapağının zayıflığına rağmen esprilerine en çok güldüğüm dergi ise Leman oldu.

Hele Derya Sayın’ın Mustafa Sarıgül’ü Superman olarak çizdiği, yaşlı bir kadının da "Oğlum Mustafa ortalığı velveleye verme, Cem Uzan’laşma" dediği karikatüre bittim.

Penguen bu hafta biraz zayıftı ama hala en beğendiğim mizah dergisi durumunda.

Uykusuz mu? İlk iki hafta gülecek malzeme bulamadım. Karışık ve yorucu bir dergi hazırlıyorlar...

Tek karede okuyucuyu nakavt eden esprileri yok.

Engin Günaydın ilginç, aynı konuştuğu gibi yazıyor, daldan dala...

Uykusuz yeni bir dergi, oturacaktır.

Şimdilik 3 puan verip haftanın rüküşü ilan ediyoruz kendilerini.

Mehmet’ler mi karıştı?

Emre’nin kol hareketini Mehmet Demirkol’a yaptığını yazdım, hálá da aynı iddiadayım. Demirkol ismimi vermeden Milliyet’in birinci sayfasından eleştirdi beni... Dün gazeteyi açtım bir haber:

Emre geceyarısı Mehmet Demirkol’u aramış, "Hareket sana değildi abi" demiş...

İşin ilginci bu haber benim gazetemde, Mehmet Arslan imzasıyla yarım sayfa yayınlanıyor.

Hürriyet’in spor servisi Emre’nin de değil, Demirkol’un beyanına dayanarak beni yalancı ilan ediyor.

Demirkol’un köşesi mi yok, gazetesi mi yok, ağzı mı yok, kalemi mi yok? Bu haberi neden Milliyet’in Mehmet’i (Demirkol) kendi gazetesinde yapmıyor da Hürriyet’in Mehmet’i (Arslan) topa giriyor?..

Yoksa spor yazarlarının körü körüne dayanışması mı bu Esat (Yılmaer) abi?..
Yazarın Tüm Yazıları