Paylaş
Neredeyse plakası bile gözükecek oysa...
Ya bulamadı haberciler ya da konuşmak istemedi arkadaş.
Deşifre olsun, hep beraber hakaret edelim diye istemiyorum ama konuşmasını...
Gerçekten merak ediyorum...
Neden yaralı birisini arabasına almadığını...
Bedri Baykam’ı mı sevmiyor?
Korktuğu için mi?..
Arabası kanlanmasın diye mi?
Aman şahit göstermesinler düşüncesiyle mi?..
Neden arabasına atlayıp kaçtı?
Sonra haberleri izlerken ne düşündü?..
İyi yaptım mı dedi, pişman mı oldu?..
Nedir gerekçesi?
Acayip merak ediyorum bu soruların yanıtını...
Öğrensem, ne mi değişecek?..
İnsanlık ölmüş de, neden öldüğünü anlamama yardımcı olur belki...
Eski sevgili
Ayşe Özyılmazel’in “Sevgilim beni bir erkekle aldattı” açıklamasını da...
Habertürk’ün Okan, Haşmet, Murat Dalkılıç fotoğrafını koyup, “Acaba eşcinsel hangisi” diyen haberini de sevmedim.
Bu işin raconu şudur:
1- Kadın ya da erkek fark etmez eski sevgililer arkasından konuşulmaz... Erkek konuştuğunda kızıyoruz da kadın konuştuğunda neden kızmıyoruz. Ayşe isim vermese de konuşarak bu kuralı ihlal etti.
2- Haşmet Babaoğlu çıkıp, “Eski sevgilim lezbiyendi” dese Ayşe ne hissederdi?..
3- Eşcinsel ya da lezbiyen olmak kötü bir şey değil. Kötü olan kişinin inisiyatifi dışında bunun eski bir sevgili tarafından kamuya açıklanması.
4- Aynı geyiği biz çevirdik pazartesi günü gazetede. “Haşmet’in Okan’ın fotoğrafını koyup ‘Hangisi acaba’ diye haber yapsak” diye gülüştük. Bizim geyik dediğimizi HT manşet yapmış... Hiç şık olmamış.
Keşke çıkmasaydı...
Ben olsam Reha Muhtar’ın yerine geçen hafta yaşanan tartışmadan sonra, pazartesi günü hiç çıkmazdım programa...
İyi niyetli düşündü, “Kanaldan alacağım paraları engelli sporculara bağışlıyorum” dedi.
Kanaltürk yönetiminden, okul arkadaşı Fatih Karaca’dan programa devam etmesi için nasıl bir baskı gördüğünü iyi biliyorum.
O baskıya dayanamayıp pazartesi çıktı ekrana...
Yine kavga dövüşün ortasında kaldı...
Keşke beni dinleyip, hiç çıkmasaydı. Programda kim haklı kim haksız tartışmıyorum ben...
Son Kale incir çekirdeğini doldurmuyordu.
İyi oldu bittiği...
Muhtar ben yokum artık açıklamasını yaptı. Ekrandan izledik bir süre de köşelerinden takip ederiz artık kavgalarını...
Koray...
Ben de her sabah o programda olduğum için demiyorum ama Geveze’de Koray’ın hastasıyım...
Bizim gazetede toplantılarda her sabah bir Koray muhabbeti geçiyor bir şekilde.
Duydunuz mu Koray’ın yalısına arkadan hırsız girmiş...
Güven adında bir güvenlikçi almış işe...
Artık yalısında Güven’le yatıyormuş...
Deniz’den ayrılmış Koray, bunalımdaymış...
Gülmekten yerlere yatarak her sabah bunları anlatıyoruz birbirimize.
Radyoların son fenomeni Koray’dır.
Bazı sabahlar yayın için radyoya gittiğimde karşılaşıyorum Koray’la...
Nasıl beyefendi, nasıl bir aristokrat anlatamam.
Kırılıyor nezaketten...
Sabah trafiğinde kendi kendine kahkahalar atan birine rastlarsanız deli sanmayın, illa ki arabasında Geveze’yle Koray’ın muhabbetini dinliyordur.
Eğer hâlâ tanışmadıysanız bu sabah neşesini kaçırmayın diyorum. Güne gülerek başlayacağınızı garanti ediyorum.
Virgin Radio: İstanbul 99.4, Ankara-İzmir 99.5.
Paylaş